Nicea
New member
Berlin–Birçok yolcu hâlâ hatırlayacaktır: Deutsche Bahn ve Demiryolu ve Taşımacılık Birliği (EVG), haftalarca süren zorlu müzakereler ve tahkim sonrasında toplu pazarlıkta uzlaşmaya varmasının üzerinden yalnızca üç ay geçti.
Bu süre zarfında EVG, bir uyarı greviyle Almanya’daki demiryolu trafiğini iki kez felç etti. Artık müşterilerin trenlerinin çalışıp çalışmayacağı konusunda yeniden endişelenmesi gerekiyor. Demiryolundaki bir sonraki toplu pazarlık anlaşmazlığı bu perşembe günü, bu kez patronu Claus Weselsky yönetimindeki Alman Lokomotif Şoförleri Sendikası (GDL) ile başlıyor. GDL daha küçük bir demiryolu birliğidir. Ancak bu, müzakereleri kolaylaştırmıyor.
Yakın zamanda yeniden grev ve durma tehdidi olacak mı?
Evet, yolcuların GDL’nin hızla endüstriyel eyleme geçmesi için hazırlıklı olmaları gerekiyor. Weselsky, katı kuralları olan uyarı saldırılarına fazla zaman harcamak istemediğini zaten açıklamıştı. Süresiz grev yapabilmek için sendika üyeleri arasındaki hızlı grev oylamasına güveniyor. GDL henüz herhangi bir spesifik eylem duyurmadı. Ancak Weselsky, Noel’deki tatillerin iş anlaşmazlıkları açısından tabu olmadığını her zaman vurguladı.
GDL’nin EVG’den önemli ölçüde daha az üyesi vardır. Ancak geleneksel olarak öncelikle tren makinistlerini ve tren mürettebatını temsil ediyor. Greve giderlerse trenler çalışmaz. Önceki toplu pazarlık turlarında sendika, ülke çapındaki demiryolu trafiğini daha uzun bir süre içinde bile tamamen felç edebileceğini sıklıkla kanıtladı.
Reklam | Okumaya devam etmek için kaydırın
Ne tartışılıyor?
Sendika, ayda 555 avro daha fazlasının yanı sıra, halihazırda ödenmiş olan 3.000 avroluk enflasyon tazminatı ikramiyesi (bu verginin bir kısmı hariç) ve tek seferlik gümrüksüz ödeme talep ediyor. Süre on iki ay olmalıdır. Müzakerelerin çıkmaz noktası, her şeyden önce, vardiyalı işçilerin çalışma saatlerinin tam ücret tazminatı ile 38 saatten 35 saate düşürülmesi talebidir. Weselsky’nin kendi açıklamalarına göre, vasıflı işçi sıkıntısının yaygın olduğu göz önüne alındığında mesleğin çekiciliğini artırmak istiyor.
GDL’nin patronu birkaç hafta önce Alman Basın Ajansı’na “Çok az tren makinistimiz, çok az tren görevlisimiz, artık çok az sevk memurumuz, çok az atölye çalışanımız var” dedi. Bunun nedeni demografik değişim değil. “Ama demiryolu sisteminde günde 24 saat, haftanın yedi günü, yılın 365 günü çalışan mesleklerin, faaliyetlerin çekici olmamasıdır.”
Demiryolu zaten GDL taleplerini “karşılanamaz” olduğu gerekçesiyle reddetmişti. İnsan Kaynakları Direktörü Martin Seiler yakın zamanda Berlin’de yaptığı açıklamada, “Bunu tam anlamıyla uygulayacak olsaydık, vardiyalı olarak yaklaşık 10.000 ek çalışanı işe almamız gerekecekti” dedi.
Çarşamba günü müzakereciler, demiryolunun Perşembe günü müzakerelerin başlangıcında iletişime geçip bir teklif sunacağını söylediler. İçeriği hakkında hiçbir şey bilinmiyordu. Bu hamlenin GDL’nin daha önceki çatışmacı stratejisini değiştirmesi pek olası değil.
Başka anlaşmazlık noktaları var mı?
Evet. GDL’nin daha önceki toplu pazarlık turlarında olduğu gibi, bu çatışma da Birleşik Toplu Pazarlık Yasası olarak adlandırılan yasayla ilgili tartışmalarla karakterize ediliyor. Birden fazla sendikaya sahip bir şirkette, yalnızca çalışan temsilinin daha geniş üyeli olduğu toplu sözleşmenin uygulanmasını öngörmektedir. Yaklaşık 300 Deutsche Bahn şirketi için bu genellikle EVG’dir.
GDL sözleşmeleri şu anda yalnızca 18 demiryolu şirketinde kullanılmaktadır. Ancak tren makinistleri sendikası açısından bakıldığında, ilgili şirketlerdeki üye sayısının belirlenmesine yönelik güvenli bir prosedür bulunmamaktadır. Bu nedenle, şirketin kararlarına karşı birçok davada dava açıyor; bunların bir kısmı zaten Federal İş Mahkemesi’nde son aşamada açılmış durumda.
Bu nedenle GDL demiryolları üzerindeki etki alanını genişletmeye çalışıyor. Toplu pazarlığın bu turunda altyapı bölümündeki çalışanlar adına da pazarlık yapmak istiyor. Demiryolu bunu reddediyor. Şu ana kadar GDL’nin orada kendi toplu sözleşmesi yok.
Yeni GDL kooperatifi neyle ilgili?
Sendika, ayrıca Birleşik Toplu İş Sözleşmesi Yasası uyarınca, yaz aylarında kooperatif şeklinde kendi geçici acentesini kurmak istediğini duyurdu. Weselsky’ye göre bu zaten gerçekleşti. Geçtiğimiz günlerde işe alım görüşmelerinin sürdüğünü vurguladı. Bu şirketin çalışanları artık GDL koşullarında demiryoluna ödünç verilebilir. Bu şekilde GDL toplu sözleşmeleri, EVG’nin fiilen çalışanlar arasında çoğunluğa sahip olduğu şirketlerde de uygulanabilecek.
Çünkü kooperatif toplu sözleşmelerini demiryoluyla değil, GDL ile müzakere ediyor. Weselsky, buna karşılık gelen bir şirket toplu sözleşmesinin zaten kabul edildiğini söyledi. Weselsky, Birleşik Toplu Sözleşme Yasası açısından “Süddeutsche Zeitung”a “Kooperatif bu rezaletin çözümüdür” dedi.
Bu süre zarfında EVG, bir uyarı greviyle Almanya’daki demiryolu trafiğini iki kez felç etti. Artık müşterilerin trenlerinin çalışıp çalışmayacağı konusunda yeniden endişelenmesi gerekiyor. Demiryolundaki bir sonraki toplu pazarlık anlaşmazlığı bu perşembe günü, bu kez patronu Claus Weselsky yönetimindeki Alman Lokomotif Şoförleri Sendikası (GDL) ile başlıyor. GDL daha küçük bir demiryolu birliğidir. Ancak bu, müzakereleri kolaylaştırmıyor.
Yakın zamanda yeniden grev ve durma tehdidi olacak mı?
Evet, yolcuların GDL’nin hızla endüstriyel eyleme geçmesi için hazırlıklı olmaları gerekiyor. Weselsky, katı kuralları olan uyarı saldırılarına fazla zaman harcamak istemediğini zaten açıklamıştı. Süresiz grev yapabilmek için sendika üyeleri arasındaki hızlı grev oylamasına güveniyor. GDL henüz herhangi bir spesifik eylem duyurmadı. Ancak Weselsky, Noel’deki tatillerin iş anlaşmazlıkları açısından tabu olmadığını her zaman vurguladı.
GDL’nin EVG’den önemli ölçüde daha az üyesi vardır. Ancak geleneksel olarak öncelikle tren makinistlerini ve tren mürettebatını temsil ediyor. Greve giderlerse trenler çalışmaz. Önceki toplu pazarlık turlarında sendika, ülke çapındaki demiryolu trafiğini daha uzun bir süre içinde bile tamamen felç edebileceğini sıklıkla kanıtladı.
Reklam | Okumaya devam etmek için kaydırın
Ne tartışılıyor?
Sendika, ayda 555 avro daha fazlasının yanı sıra, halihazırda ödenmiş olan 3.000 avroluk enflasyon tazminatı ikramiyesi (bu verginin bir kısmı hariç) ve tek seferlik gümrüksüz ödeme talep ediyor. Süre on iki ay olmalıdır. Müzakerelerin çıkmaz noktası, her şeyden önce, vardiyalı işçilerin çalışma saatlerinin tam ücret tazminatı ile 38 saatten 35 saate düşürülmesi talebidir. Weselsky’nin kendi açıklamalarına göre, vasıflı işçi sıkıntısının yaygın olduğu göz önüne alındığında mesleğin çekiciliğini artırmak istiyor.
GDL’nin patronu birkaç hafta önce Alman Basın Ajansı’na “Çok az tren makinistimiz, çok az tren görevlisimiz, artık çok az sevk memurumuz, çok az atölye çalışanımız var” dedi. Bunun nedeni demografik değişim değil. “Ama demiryolu sisteminde günde 24 saat, haftanın yedi günü, yılın 365 günü çalışan mesleklerin, faaliyetlerin çekici olmamasıdır.”
Demiryolu zaten GDL taleplerini “karşılanamaz” olduğu gerekçesiyle reddetmişti. İnsan Kaynakları Direktörü Martin Seiler yakın zamanda Berlin’de yaptığı açıklamada, “Bunu tam anlamıyla uygulayacak olsaydık, vardiyalı olarak yaklaşık 10.000 ek çalışanı işe almamız gerekecekti” dedi.
Çarşamba günü müzakereciler, demiryolunun Perşembe günü müzakerelerin başlangıcında iletişime geçip bir teklif sunacağını söylediler. İçeriği hakkında hiçbir şey bilinmiyordu. Bu hamlenin GDL’nin daha önceki çatışmacı stratejisini değiştirmesi pek olası değil.
Başka anlaşmazlık noktaları var mı?
Evet. GDL’nin daha önceki toplu pazarlık turlarında olduğu gibi, bu çatışma da Birleşik Toplu Pazarlık Yasası olarak adlandırılan yasayla ilgili tartışmalarla karakterize ediliyor. Birden fazla sendikaya sahip bir şirkette, yalnızca çalışan temsilinin daha geniş üyeli olduğu toplu sözleşmenin uygulanmasını öngörmektedir. Yaklaşık 300 Deutsche Bahn şirketi için bu genellikle EVG’dir.
GDL sözleşmeleri şu anda yalnızca 18 demiryolu şirketinde kullanılmaktadır. Ancak tren makinistleri sendikası açısından bakıldığında, ilgili şirketlerdeki üye sayısının belirlenmesine yönelik güvenli bir prosedür bulunmamaktadır. Bu nedenle, şirketin kararlarına karşı birçok davada dava açıyor; bunların bir kısmı zaten Federal İş Mahkemesi’nde son aşamada açılmış durumda.
Bu nedenle GDL demiryolları üzerindeki etki alanını genişletmeye çalışıyor. Toplu pazarlığın bu turunda altyapı bölümündeki çalışanlar adına da pazarlık yapmak istiyor. Demiryolu bunu reddediyor. Şu ana kadar GDL’nin orada kendi toplu sözleşmesi yok.
Yeni GDL kooperatifi neyle ilgili?
Sendika, ayrıca Birleşik Toplu İş Sözleşmesi Yasası uyarınca, yaz aylarında kooperatif şeklinde kendi geçici acentesini kurmak istediğini duyurdu. Weselsky’ye göre bu zaten gerçekleşti. Geçtiğimiz günlerde işe alım görüşmelerinin sürdüğünü vurguladı. Bu şirketin çalışanları artık GDL koşullarında demiryoluna ödünç verilebilir. Bu şekilde GDL toplu sözleşmeleri, EVG’nin fiilen çalışanlar arasında çoğunluğa sahip olduğu şirketlerde de uygulanabilecek.
Çünkü kooperatif toplu sözleşmelerini demiryoluyla değil, GDL ile müzakere ediyor. Weselsky, buna karşılık gelen bir şirket toplu sözleşmesinin zaten kabul edildiğini söyledi. Weselsky, Birleşik Toplu Sözleşme Yasası açısından “Süddeutsche Zeitung”a “Kooperatif bu rezaletin çözümüdür” dedi.