celikci
Active member
DPÜ’de Nevruz Coşkusu
Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde her yıl geleneksel olarak düzenlenen Nevruz Bayramı törenleri Kütahya Protokolünün ve TÖMER öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti.
Kapalı Spor Salonunda düzenlenen etkinliğe Kütahya Garnizon Komutanı Hv. Tuğg. Necati Gündüz, Kütahya Vali Yardımcısı Halil İbrahim Ertekin, Kütahya Belediye Başkan Yardımcısı Salih Özden, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Hasan Göçmez, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cem Algın, Genel Sekreterimiz Prof. Dr. Atilla Batur, Gençlik ve Spor İl Müdürü Feyzullah Gayret, akademik ve idari personelimiz ile TÖMER öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu, İstiklâl Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından etkinliğin açılış konuşmasını yapan DPÜ TÖMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Uslu, Nevruz Bayramının tarihini ve DPÜ TÖMER olarak gerçekleştirdikleri etkinliklerden söz ederek katılımcıların Nevruz Bayramını en içten dilekleriyle kutladığını söyledi.
PROF. DR. GÖÇMEZ: NEVRUZ, İLAHİ SANAT ESERLERİNİN
SERGİLENDİĞİ BAYRAMDIR
Etkinlik kapsamında Rektör Prof. Dr. Kâzım Uysal adına bir konuşma yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Göçmez, katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Sevgili misafirler, Nevruz Türk Bayramıdır ve tüm Türk dünyasında yaygın olarak kutlanır. Nevruz, Türklerin İslamiyet’ten önceki dönemlerinde de olmasına rağmen İslami itikada aykırı bir tarafı yoktur. Bilakis İslam’ın yaratılış felsefesine ve itikadına uygundur. Bir Müslümana göre Nevruz Bayramının kutlanma gerekçelerini şu beş ana başlık altında anlatılabilir:
Nevruz, ilahi sanat eserlerinin sergilenmeye başladığı bayramdır. İnancımıza göre çiçekler, ağaçlar, böcekler, kuşlar, kurtlar, kelebekler, arılar, hasılı tüm canlılar Allah’ın taklidi mümkün olmayan antika sanat eserleridir. Nevruz ise bu ilahi eserlerin çoklukla yapılmaya başlandığı zamandır. Bahar ise ilahi antika eserlerin çoklukla sergilendiği mevsimdir. Yani bize göre nevruzla birlikte Rabbimiz kendini tanıtmak, ilmini ve kudretini göstermek için antika eserler yapmaya başlamakta ve sergiler açmaktadır.
Nevruz, rızkın, bolluğun ve bereketin bayramıdır. Biliyorsunuz, soğuk kış mevsimlerinde topraktan ve bitkiler eli ile gelen rızık azalır. Nevruzla beraber bitkilerin fotosentez hızları arttırılır besin üretimi hızlandırılır. Bitkiler canlanmaya ve hızlı büyümeye başlar. Nevruz, farklı farklı sofraların kurulduğu ve çeşit çeşit gıdalarla donatıldığı mevsimin başıdır. Tüm hayvanlarda bir neşe ve heyecan vardır. İnsan da kurulan sofraların başmisafiridir. İşte Nevruz, kurulan sofraların farkına varmak, önemini idrak etmektir. Adeta ilahi bir şölen hükmünde olan baharın başlangıcını bayram yapmaktır.
“NEVRUZ SEVGİ VE KARDEŞLİĞİN BAYRAMIDIR”
Nevruz, diriliş bayramıdır. Yüce Kitabımız insanın öldükten sonra tekrar diriltileceğini söyler. Bunu akla kabul ettirmek için de bahar mevsimini misal verir. Kupkuru kemik gibi odunların bahar mevsiminde haşir üstüne haşir geçirdiğini söyler. Ağaçların canlanmasını, çiçek ve yaprak açmasını, meyve vermesini insanın yeniden diriltilmesine misal olarak verir. Bahara dikkatle bakmamızı ve incelememizi tavsiye eder. İşte Nevruz, sayısız diriliş örneklerinin başladığı, insanın da tüm bunları dikkatle ve tefekkürle seyrettiği bayramdır.
Nevruz, sevgi ve kardeşliğin bayramıdır. Bizim kültürümüzde güneş hayat için var edilmiştir. Yaptığı görev hayatın var olması ve devam etmesi içindir. Dünyanın dönmesi ve baharın gelmesi de hayat içindir. Bitkiler insan ve hayvan hayatına, hayvanlar ise insan hayatına hizmet ederler. İnsan, bahara ve baharda yaratılanlara bakınca ya doğrudan ya da dolaylı olarak kendine hizmet ettiğini ve hayata yardım ettiğini anlar. Varlık âleminde insan adeta merkezdedir. Canlı ve cansız tüm varlıklar insan için hizmet ederler. Bahar gelince tüm varlıklar adeta hummalı bir faaliyete başlarlar. Akılsız ve şuursuz varlıklar sanki akıllı ve şuurlu hareket ederler. Nevruzla birlikte bahar mevsiminde insan etrafında olup bitenlere bakınca Rabbinin kendini ne kadar çok sevdiğini anlar.
“NEVRUZ BAYRAMINIZI TEBRİK EDİYORUM”
Nevruz, ateş ve demir nimetlerinin önemini anlama ve şükretme bayramıdır. Ateş ve demir insanlık için çok önemli iki nimettir. Eski toplumlar bu iki nimete sahip oldukları ve iyi kullandıkları oranda ayakta kalmışlar ve varlıklarını devam ettirmişlerdir. Bu, aslında günümüzde de böyledir. Günümüzde de ateşe (veya enerjiye) ve demire (veya madenlere) sahip olan ve iyi kullanan toplumlar ileri gitmekte ve gelişmektedirler. İşte Nevruzda ateş ve demir nimetin ne kadar önemli olduğu ateş yakma ve demir dövme gibi ritüellerle ifade edilir.
Sevgili misafirler, görüldüğü gibi Nevruz aslında Müslüman Türk toplumları için de yüce manalar ihtiva eder. Bundan dolayı Osmanlı toplumunda da Nevruz büyük bir coşkuyla kutlanmıştır. Sultanların da katıldığı ‘Nevruz-u Sultani’ adında şenlikler tertip edilmiştir. Ben bu vesile ile ilahi sanat eserlerinin sergilendiği, diriliş delillerinin görüldüğü, sevgi ve kardeşlik bağlarının pekiştiği Nevruz Bayramınızı tebrik ediyor, kültür başkentimiz Şuşa’da yakılan nevruz ateşinin işgal altındaki tüm Türk topraklarında da yakın zamanda yakılmasını niyaz ediyorum.
ERTEKİN: NEVRUZUN BİRLİĞİMİZE KATKI SUNMASINI DİLİYORUM
Prof. Dr. Göçmez’in konuşmasının ardından kürsüye gelen Kütahya Vali Yardımcısı Halil İbrahim Ertekin, “Baharın gelişiyle doğa uyanıyor. İşte nevruzun anlamı da bu diriliş ve canlılık. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi bir çok ülkeden öğrencisi olan bir üniversitemiz. Halkımız da yurt dışından gelen öğrencilerimizi ayırmıyor. Bizler onların güvenliğini, sağlığını ve başarılarını isteriz. Dünya genelinde yaşanan salgın sorununda olduğu gibi tüm dünya milletlerinin her zamankinden daha çok birliğe ihtiyacı var. Nevruz bize bu mesajı ve mutluluğu veren bir bayram. Nevruz bayramının birliğimize katkı sunmasını diliyor, bayramınızı kutluyorum” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından üç öğrencimiz Nevruz konulu şiir okuduktan sonra sırasıyla Endonezya, Fildişi Sahili, Filistin, Afganistan, Kamerun, Ürdün, Yemen, Kazakistan ve Somali’den gelen öğrencilerimiz ülkelerinin yerel danslarını sergilediler.
Protokol üyelerinin Nevruz ateşini yakması ve demir dövmesinin ardından etkinlik Nevruz pilavı ikramı ile sona erdi.
İDRİS DOĞAN
The post DPÜ’de Nevruz Coşkusu first appeared on Medya Kütahya.
medyakutahya.com Adresinden Alıntıdır.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde her yıl geleneksel olarak düzenlenen Nevruz Bayramı törenleri Kütahya Protokolünün ve TÖMER öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti.
Kapalı Spor Salonunda düzenlenen etkinliğe Kütahya Garnizon Komutanı Hv. Tuğg. Necati Gündüz, Kütahya Vali Yardımcısı Halil İbrahim Ertekin, Kütahya Belediye Başkan Yardımcısı Salih Özden, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Hasan Göçmez, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cem Algın, Genel Sekreterimiz Prof. Dr. Atilla Batur, Gençlik ve Spor İl Müdürü Feyzullah Gayret, akademik ve idari personelimiz ile TÖMER öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu, İstiklâl Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından etkinliğin açılış konuşmasını yapan DPÜ TÖMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Uslu, Nevruz Bayramının tarihini ve DPÜ TÖMER olarak gerçekleştirdikleri etkinliklerden söz ederek katılımcıların Nevruz Bayramını en içten dilekleriyle kutladığını söyledi.
PROF. DR. GÖÇMEZ: NEVRUZ, İLAHİ SANAT ESERLERİNİN
SERGİLENDİĞİ BAYRAMDIR
Etkinlik kapsamında Rektör Prof. Dr. Kâzım Uysal adına bir konuşma yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Göçmez, katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Sevgili misafirler, Nevruz Türk Bayramıdır ve tüm Türk dünyasında yaygın olarak kutlanır. Nevruz, Türklerin İslamiyet’ten önceki dönemlerinde de olmasına rağmen İslami itikada aykırı bir tarafı yoktur. Bilakis İslam’ın yaratılış felsefesine ve itikadına uygundur. Bir Müslümana göre Nevruz Bayramının kutlanma gerekçelerini şu beş ana başlık altında anlatılabilir:
Nevruz, ilahi sanat eserlerinin sergilenmeye başladığı bayramdır. İnancımıza göre çiçekler, ağaçlar, böcekler, kuşlar, kurtlar, kelebekler, arılar, hasılı tüm canlılar Allah’ın taklidi mümkün olmayan antika sanat eserleridir. Nevruz ise bu ilahi eserlerin çoklukla yapılmaya başlandığı zamandır. Bahar ise ilahi antika eserlerin çoklukla sergilendiği mevsimdir. Yani bize göre nevruzla birlikte Rabbimiz kendini tanıtmak, ilmini ve kudretini göstermek için antika eserler yapmaya başlamakta ve sergiler açmaktadır.
Nevruz, rızkın, bolluğun ve bereketin bayramıdır. Biliyorsunuz, soğuk kış mevsimlerinde topraktan ve bitkiler eli ile gelen rızık azalır. Nevruzla beraber bitkilerin fotosentez hızları arttırılır besin üretimi hızlandırılır. Bitkiler canlanmaya ve hızlı büyümeye başlar. Nevruz, farklı farklı sofraların kurulduğu ve çeşit çeşit gıdalarla donatıldığı mevsimin başıdır. Tüm hayvanlarda bir neşe ve heyecan vardır. İnsan da kurulan sofraların başmisafiridir. İşte Nevruz, kurulan sofraların farkına varmak, önemini idrak etmektir. Adeta ilahi bir şölen hükmünde olan baharın başlangıcını bayram yapmaktır.
“NEVRUZ SEVGİ VE KARDEŞLİĞİN BAYRAMIDIR”
Nevruz, diriliş bayramıdır. Yüce Kitabımız insanın öldükten sonra tekrar diriltileceğini söyler. Bunu akla kabul ettirmek için de bahar mevsimini misal verir. Kupkuru kemik gibi odunların bahar mevsiminde haşir üstüne haşir geçirdiğini söyler. Ağaçların canlanmasını, çiçek ve yaprak açmasını, meyve vermesini insanın yeniden diriltilmesine misal olarak verir. Bahara dikkatle bakmamızı ve incelememizi tavsiye eder. İşte Nevruz, sayısız diriliş örneklerinin başladığı, insanın da tüm bunları dikkatle ve tefekkürle seyrettiği bayramdır.
Nevruz, sevgi ve kardeşliğin bayramıdır. Bizim kültürümüzde güneş hayat için var edilmiştir. Yaptığı görev hayatın var olması ve devam etmesi içindir. Dünyanın dönmesi ve baharın gelmesi de hayat içindir. Bitkiler insan ve hayvan hayatına, hayvanlar ise insan hayatına hizmet ederler. İnsan, bahara ve baharda yaratılanlara bakınca ya doğrudan ya da dolaylı olarak kendine hizmet ettiğini ve hayata yardım ettiğini anlar. Varlık âleminde insan adeta merkezdedir. Canlı ve cansız tüm varlıklar insan için hizmet ederler. Bahar gelince tüm varlıklar adeta hummalı bir faaliyete başlarlar. Akılsız ve şuursuz varlıklar sanki akıllı ve şuurlu hareket ederler. Nevruzla birlikte bahar mevsiminde insan etrafında olup bitenlere bakınca Rabbinin kendini ne kadar çok sevdiğini anlar.
“NEVRUZ BAYRAMINIZI TEBRİK EDİYORUM”
Nevruz, ateş ve demir nimetlerinin önemini anlama ve şükretme bayramıdır. Ateş ve demir insanlık için çok önemli iki nimettir. Eski toplumlar bu iki nimete sahip oldukları ve iyi kullandıkları oranda ayakta kalmışlar ve varlıklarını devam ettirmişlerdir. Bu, aslında günümüzde de böyledir. Günümüzde de ateşe (veya enerjiye) ve demire (veya madenlere) sahip olan ve iyi kullanan toplumlar ileri gitmekte ve gelişmektedirler. İşte Nevruzda ateş ve demir nimetin ne kadar önemli olduğu ateş yakma ve demir dövme gibi ritüellerle ifade edilir.
Sevgili misafirler, görüldüğü gibi Nevruz aslında Müslüman Türk toplumları için de yüce manalar ihtiva eder. Bundan dolayı Osmanlı toplumunda da Nevruz büyük bir coşkuyla kutlanmıştır. Sultanların da katıldığı ‘Nevruz-u Sultani’ adında şenlikler tertip edilmiştir. Ben bu vesile ile ilahi sanat eserlerinin sergilendiği, diriliş delillerinin görüldüğü, sevgi ve kardeşlik bağlarının pekiştiği Nevruz Bayramınızı tebrik ediyor, kültür başkentimiz Şuşa’da yakılan nevruz ateşinin işgal altındaki tüm Türk topraklarında da yakın zamanda yakılmasını niyaz ediyorum.
ERTEKİN: NEVRUZUN BİRLİĞİMİZE KATKI SUNMASINI DİLİYORUM
Prof. Dr. Göçmez’in konuşmasının ardından kürsüye gelen Kütahya Vali Yardımcısı Halil İbrahim Ertekin, “Baharın gelişiyle doğa uyanıyor. İşte nevruzun anlamı da bu diriliş ve canlılık. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi bir çok ülkeden öğrencisi olan bir üniversitemiz. Halkımız da yurt dışından gelen öğrencilerimizi ayırmıyor. Bizler onların güvenliğini, sağlığını ve başarılarını isteriz. Dünya genelinde yaşanan salgın sorununda olduğu gibi tüm dünya milletlerinin her zamankinden daha çok birliğe ihtiyacı var. Nevruz bize bu mesajı ve mutluluğu veren bir bayram. Nevruz bayramının birliğimize katkı sunmasını diliyor, bayramınızı kutluyorum” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından üç öğrencimiz Nevruz konulu şiir okuduktan sonra sırasıyla Endonezya, Fildişi Sahili, Filistin, Afganistan, Kamerun, Ürdün, Yemen, Kazakistan ve Somali’den gelen öğrencilerimiz ülkelerinin yerel danslarını sergilediler.
Protokol üyelerinin Nevruz ateşini yakması ve demir dövmesinin ardından etkinlik Nevruz pilavı ikramı ile sona erdi.
İDRİS DOĞAN
The post DPÜ’de Nevruz Coşkusu first appeared on Medya Kütahya.
medyakutahya.com Adresinden Alıntıdır.