Eğitim kasıtlı bir kültürleme sürecidir tanımının kapsamında ne vardır ?

Ali

New member
[color=]Eğitim: Kasıtlı Bir Kültürleme Süreci mi, Yoksa Hepimizin Katıldığı Dev Bir Reality Show mu?[/color]

Selam sevgili forumdaşlar!

Bugün biraz ciddi gibi duran ama içinde bolca komedi barındıran bir konuyu masaya yatırıyoruz: “Eğitim, kasıtlı bir kültürleme sürecidir.”

Kulağa akademik geliyor, biliyorum. Ama düşününce bu tanım, aslında hayatın ta kendisi! Kasıtlısı var, kasıtsızı var, kültürü var, hatta bazen “kültür şoku” bile var.

Yani bu iş öyle sadece sınıfta tahtaya yazılanlarla bitmiyor.

Hazırsanız, eğitim sisteminin o ciddi yüzünü biraz gıdıklayalım! 😄

---

[color=]Kültürleme Nedir, Ne Değildir: Bir Nesilden Diğerine Aktarılan “Hayatta Kalma Kılavuzu”[/color]

Kültürleme dediğimiz şey, kısaca toplumun bize “bak böyle yaşanır” diye öğrettiği paket program.

Doğduğun anda birilerinin kültürleme sürecine dahil oluyorsun:

– “O oyuncak erkek oyuncağı değil!”

– “Kız kısmı yüksek sesle gülmez!”

– “O kadar soru sorma, öğretmen sinirlenir!”

İşte bunların hepsi mini mini kültürleme dersleri.

Ve “kasıtlı” kısmı da burada devreye giriyor: toplum, seni belli bir kalıba yerleştirmek için elinden geleni yapıyor.

Ama itiraf edelim, bazen bu kasıtlı kültürleme süreci öyle komik durumlar yaratıyor ki, insan sormadan edemiyor:

“Hocam, bu sınavın müfredatında mantık da var mıydı, yoksa sadece ezber mi?”

---

[color=]Eğitim: Planlı mı, Yoksa Kaotik Bir Sanat Denemesi mi?[/color]

Eğitimi “kasıtlı” yapan şey, bir amaca hizmet etmesi:

Toplumun istediği bireyi yetiştirmek!

Ama burada bir parantez açalım: toplumun “istediği birey” kim, bilen var mı?

Bir gün “yaratıcı olun” derler, ertesi gün “çok da uçmayın” diye eklerler.

Yani bir yandan Picasso olman beklenir, ama duvara çizince azar işitirsin.

Bir yandan Newton olman istenir, ama cam kırınca annenden fiziksel tepki alırsın.

Sonuç? Eğitim, hem planlı hem de tamamen kaotik bir sanat eseri gibi işler.

Bir öğretmen bir not verir, diğeri yorum yapar, velin karışır, sen “ben kimim?” diye felsefeye dalarsın. İşte kültürleme böyle bir şeydir.

---

[color=]Erkeklerin Eğitimdeki “Stratejik Hamleleri”: Çözüm Odaklı, Ama Biraz Fazla Odaklı[/color]

Erkek forumdaşlar, dürüst olalım: siz genelde bu kültürleme işine “stratejik planlama” gibi yaklaşıyorsunuz.

Mesela bir derste “Hocam, bu sınavdan geçmek için minimum kaç doğru lazım?” diye soran genellikle erkek öğrencidir.

Çünkü o, hedefe odaklanmıştır: geçmek!

Kültürlenmek mi? O bir yan etkidir.

Erkeklerin eğitimdeki yaklaşımı genellikle bir problem çözme senaryosu gibidir:

– “Nasıl kopya çekmeden kopya çekebilirim?”

– “Bu ödevi yapmadan yapılmış gibi nasıl gösterebilirim?”

– “Finalden kalırsam, sistemde açık var mı acaba?”

Bunların hepsi, aslında eğitim sürecinin yaratıcı yan etkileridir!

Ama kabul edelim, stratejik zekâ da bir çeşit kültür ürünüdür. 😉

---

[color=]Kadınların Eğitimdeki Empatik Yaklaşımı: Hem Notu, Hem Duyguyu Kurtarmak[/color]

Kadın forumdaşlarımız ise bu sürece bambaşka bir zarafetle yaklaşır.

Ders çalışmak onlar için sadece bilgi öğrenmek değil, duygusal bir yolculuktur.

Bir kadın arkadaşınızla grup ödevi yaparken göreceğiniz sahne genellikle şudur:

– “Senin bu kısmın biraz zayıf olmuş ama sorun değil, birlikte düzeltiriz 💕.”

Bu cümleye bir de çay ve çikolata eşlik eder.

Kadınlar genellikle empatik öğrenicilerdir; öğretmen üzülmesin, sınıfın morali bozulmasın, grup uyumu dağılmasın isterler.

Yani eğitimde sadece bilgi değil, bağ da kurarlar.

Ama işte, kültürleme süreci tam burada çelişir: sistem bireyi yetiştirmek ister, kadınlar topluluğu kurtarmaya çalışır!

---

[color=]Kültürleme Sürecinin Yan Etkileri: Ezber, Kalıp, ve Sonsuz “Ödev!” Döngüsü[/color]

Eğitim, kasıtlı bir kültürleme süreci olabilir ama bazen bu süreç bir “otomatik pilot” moduna döner.

Bir noktadan sonra birey düşünmez, sadece tekrar eder.

– “Bu sorunun çözüm yolu böyle.”

– “Neden böyle?”

– “Çünkü öğretmen öyle dedi.”

Ve işte o anda kültürleme, öğrenmeden çıkıp alışkanlığa dönüşür.

Ama düşünsenize, belki de hepimiz birer kültürleme yazılımıyız!

Bazılarımız “empati güncellemesi” almış, bazılarımızda “mantık modülü” aktif, bazılarıysa hâlâ “sistem hatası” veriyor.

Forumdaşlar, kabul edelim: eğitim dediğimiz şey bazen bir “beta sürümü” gibi çalışıyor. 😅

---

[color=]Peki Ya Kasıtlı Olmayan Kültürleme?[/color]

İşin en ironik kısmı da burada.

Eğitim sistemleri kasıtlı kültürleme yaparken, biz asıl kültürü kasıtsızca öğreniyoruz:

Arkadaşından, sokaktan, müzikten, dizilerden, memlerden…

Kimse sana “mizah duygusu geliştir” demiyor ama forumda yazarken öğreniyorsun.

Kimse “ironi yeteneğini güçlendir” demiyor ama ders arasında gülüyorsun.

Demek ki kültürleme sadece ders kitaplarında değil; aramızda, burada, bu satırlarda da gerçekleşiyor.

Ve belki de en sağlıklı öğrenme biçimi tam da bu: farkında olmadan öğrenmek!

---

[color=]Forumdaşlara Soru: Sizi En Çok Kim Kültürledi?[/color]

Şimdi top sizde sevgili forumdaşlar:

– Hayatınızda sizi en çok “kasıtlı” olarak kim kültürledi? Aileniz mi, okul mu, yoksa sosyal medya mı?

– Erkekler, sizce stratejik zekânız bazen fazla mı işe yarıyor?

– Kadınlar, sizce empati bazen sizi fazla mı yüklüyor?

– Ve en önemlisi: “Eğitim” denilen bu büyük senaryoda siz hangi roldesiniz — öğrenci mi, öğretmen mi, yoksa her ikisi mi?

---

[color=]Sonuç: Eğitim, Kasıtlı Bir Kültürleme Süreciyse, Bizler de Gönüllü Komedyenleriz[/color]

Eğitim gerçekten de kasıtlı bir kültürleme sürecidir, ama biz insanlar bu süreci fazlasıyla yaratıcı biçimde yorumluyoruz.

Kadınlar ilişkisel bağlarla, erkekler stratejik hamlelerle bu sistemi dönüştürüyor.

Sonunda ortaya hem ciddi hem komik bir tablo çıkıyor:

Kimi sınavdan kalıyor, kimi hayattan geçiyor ama hepimiz bu dev kültür sahnesinde kendi rolümüzü oynuyoruz.

Ve belki de asıl eğitim, bu sahnede birbirimizi anlamaya çalışmakta gizli.

Çünkü bazen bir espri, bir cümleden daha çok şey öğretir. 🎭
 
Üst