Eğitimde yapay zeka psikolojisi Bilgiye çarçabuk ulaşabilmemizi sağlayan teknoloji ve yapay zekâ artık günlük hayatımıza derinden entegre oldu. Günümüz öğrenci jenerasyonu, etraflarında türlü teknolojik aletlerle büyüdüğünden dolayı, öğretmenlerin değişen teknolojinin bu eğitim psikolojisindeki rolünü anlamaları büyük ehemmiyet arz ediyor. Bu hususun değerli başlıklarını, Sevinç Eğitim Kurumları Milletlerarası Eğitim Planlama Proje İdaresi Danışmanı Dr-PhD Fatma Özdemir‘den dinledim.
Teknoloji öğretmene erişimin sıkıntı olduğu kaynaklara erişme konusunda daha evvel hiç mümkün olmayan bir esneklik ve kolaylık sağladı. Eğitmenler yapay zekâ teknolojisi ile sadece performansa değil, duygusal duruma, inanca ve epeyce daha fazlasına dayalı olarak öğrenci gereksinimlerine cevap verebilecek sağlam bir platform buluyor. Çocukların nereden ve nasıl öğrenebilecekleri üzerinde tesirli olmaya başlayan yapay zekâ, öğrencilerin türlü araçları kullanmalarına imkan sağlayarak, gerçek vakitli global sınıflara katılmalarına da imkan sağlayabiliyor.
Fatma Hoca’ya göre, yapay zekâ ve teknoloji kullanması, okula gitmeyi zorlaştıran, hastalıklar, uzaklıklar ve birtakım bölgelerdeki fizikî tehlikelerle ilgili birfazlaca eğitim meselesini da baş edilebilir hale getirebiliyor. Başka yandan eğitimcinin artan iş yüküyle başa çıkmasına yardımcı oluyor. Yükleri azalan öğretmenler, öğrenciler için daha tesirli bir planlama yapmanın da fırsatını bulabilirler.
DUYGUSAL ZEKA VE TEKNOLOJİ
Eğitim psikolojisi ve teknoloji gelişimi bir arada ele alındığında, tesirlerin öğrenme motivasyonu, dikkat müddeti, duygusal zekâ üzere esas ögeler üzerinde tesire sahip olduğunun altını çiziyor Fatma Hoca. Sınıfta sunulan dikkatli ve dengeli teknoloji entegrasyonunun öğrencilerin öğrenme motivasyonları üstündeki tesirlerinin olumlu istikamette etkileyebileceği bulgusuna ulaşılıyor.
Lakin öteki yandan, dikkatli ve dengeli kullanıma dikkat edilmediği için teknolojik aletlere bağımlılık geliştiren öğrenciler, nizamlı çalışma ve sabır gerektiren yüksek akademik sonuçları elde etmekte zorlanıyor. Uzun vadeli dikkat sağlayamadıklarını ve yüksek seviyede hayal kırıklığı yaşama ihtimalleri olduğunu görmekteyiz. Bundan dolayı bağımlı öğrenciler çalışmalarını ve geleceklerini ihmal edebilirler.
Fatma Hoca’ya bakılırsa, çalışma sürecinde kıymetli bir yere sahip olan duygusal zekânın ise bir daha birebir biçimde teknolojiye bağımlılık geliştiren öğrencilerde yükselen dürtüsellikten dolayı tahsilleri üzerinde olumsuz bir tesiri olduğunu gorebiliriz. Bu niçinle hayal kırıklıklarının artması, öfke patlamalarının artmasına sebep olmaktadır. Öğrencileri zayıf başa çıkma hünerleriyle baş başa bırakan teknoloji bağımlılığı, öğrencilerin eğitim hayatlarında farkındalılarının azalmasına ve eğitim sürecinde yanlış seçimler yapmalarına sebep olabiliyor.
Teknoloji öğretmene erişimin sıkıntı olduğu kaynaklara erişme konusunda daha evvel hiç mümkün olmayan bir esneklik ve kolaylık sağladı. Eğitmenler yapay zekâ teknolojisi ile sadece performansa değil, duygusal duruma, inanca ve epeyce daha fazlasına dayalı olarak öğrenci gereksinimlerine cevap verebilecek sağlam bir platform buluyor. Çocukların nereden ve nasıl öğrenebilecekleri üzerinde tesirli olmaya başlayan yapay zekâ, öğrencilerin türlü araçları kullanmalarına imkan sağlayarak, gerçek vakitli global sınıflara katılmalarına da imkan sağlayabiliyor.
Fatma Hoca’ya göre, yapay zekâ ve teknoloji kullanması, okula gitmeyi zorlaştıran, hastalıklar, uzaklıklar ve birtakım bölgelerdeki fizikî tehlikelerle ilgili birfazlaca eğitim meselesini da baş edilebilir hale getirebiliyor. Başka yandan eğitimcinin artan iş yüküyle başa çıkmasına yardımcı oluyor. Yükleri azalan öğretmenler, öğrenciler için daha tesirli bir planlama yapmanın da fırsatını bulabilirler.
DUYGUSAL ZEKA VE TEKNOLOJİ
Eğitim psikolojisi ve teknoloji gelişimi bir arada ele alındığında, tesirlerin öğrenme motivasyonu, dikkat müddeti, duygusal zekâ üzere esas ögeler üzerinde tesire sahip olduğunun altını çiziyor Fatma Hoca. Sınıfta sunulan dikkatli ve dengeli teknoloji entegrasyonunun öğrencilerin öğrenme motivasyonları üstündeki tesirlerinin olumlu istikamette etkileyebileceği bulgusuna ulaşılıyor.
Lakin öteki yandan, dikkatli ve dengeli kullanıma dikkat edilmediği için teknolojik aletlere bağımlılık geliştiren öğrenciler, nizamlı çalışma ve sabır gerektiren yüksek akademik sonuçları elde etmekte zorlanıyor. Uzun vadeli dikkat sağlayamadıklarını ve yüksek seviyede hayal kırıklığı yaşama ihtimalleri olduğunu görmekteyiz. Bundan dolayı bağımlı öğrenciler çalışmalarını ve geleceklerini ihmal edebilirler.
Fatma Hoca’ya bakılırsa, çalışma sürecinde kıymetli bir yere sahip olan duygusal zekânın ise bir daha birebir biçimde teknolojiye bağımlılık geliştiren öğrencilerde yükselen dürtüsellikten dolayı tahsilleri üzerinde olumsuz bir tesiri olduğunu gorebiliriz. Bu niçinle hayal kırıklıklarının artması, öfke patlamalarının artmasına sebep olmaktadır. Öğrencileri zayıf başa çıkma hünerleriyle baş başa bırakan teknoloji bağımlılığı, öğrencilerin eğitim hayatlarında farkındalılarının azalmasına ve eğitim sürecinde yanlış seçimler yapmalarına sebep olabiliyor.