Eski ismi Meğri, yani uzak diyar. Tahminen de uzaklığından sebep insan akınına uğramadığından bozulmuyor tabiatı. Muğla’yı geçtikten daha sonra başlayan virajlı yollar Fethiye’ye kadar devam ediyor. Lakin ne viraj! Her seferinde “tekrar uçakla geleceğim” desem de keşfedecek o kadar fazlaca yer var ki o yüzden araba seyahatinden da vazgeçemiyorum.
Fethiye’yle bağım üç yıl evvel ailemin İstanbul’dan taşınmasıyla başladı. Avşa, Erdek, Datça, Bodrum, Marmaris derken neredeyse Marmara’yla Ege’nin tüm kıyı kent ve kasabalarını gezdiler. Emelleri yazlık bir konut bulmaktı. Son durakları Fethiye’ye âşık oldular ve yaz-kış yaşamak üzere yerleştiler.
Annem 60’ından daha sonra 3 tekerlekli, gerisinde büyük bir sepeti olan bisiklet aldı ve her yere onunla gidiyor. Babam 72 yaşında ve onun da bisikleti var.
Bizimkiler üzere emekli olmuş, çocuklarını büyütmüş biroldukca kişi torun sevmek için Fethiye’de yazı iple çekiyor…Ama kasım ve aralık aylarında da hava limonata diye tabir edilen çeşitten. Yaz aylarında sıcaklığı Antalya’yla yarışsa da deniz bu etkiyi hafifçeletmeye yetiyor.
KEŞFETMESİ YILLAR ALIR
Fethiye denince akla Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi gelse de etrafındaki hoşluklar bir haftalık tatilde görülemeyecek kadar epeyce. Fethiye’ye bağlı biroldukça köy var ve her köyün de bakir bir koyu… Her gün birine gitseniz bu kere Saklıkent’in, kaya mezarlarının, adaları gezen tekne cinslerinin ve cip safarinin hatırı kalıyor. Likya Yolu’nu yürümekten bahsetmiyorum bile…
Yarı tropik havası ve bitki örtüsü, Karadeniz’i kıskandıran ormanları, 10 metre derinlikte bile tabanı görünen berrak denizi ve dik falez görünümleriyle tatilcileri şahane bir tabiatla buluşturan Fethiye benim için de hala keşfedilmeyi bekleyen bir yer… “Bu hoşluğu baştan başa gezeceğim” derseniz, senelerca tatillerinizi burada geçirmeniz gerekir. Bu keşif seyahatinde işinizi biraz olsun kolaylaştırabilirim.
EN HOŞ YÜZME NOKTALARI
– Belcekız Plajı
Ölüdeniz Plajı yani öbür ismiyle Belcekız Plajı… Ölüdeniz’in en tanınan yeri. Merkezden yürüyerek ulaşılıyor. Halk plajı olduğundan giriş fiyatı yok. Denizi derin ve vakit zaman dalgalı. Babadağ’dan atlayan paraşütçüler buraya iniyor.
– Ölüdeniz Lagün
Ölüdeniz Plajı’nın ucu Tabiat Parkı hudutları ortasında… Parka giriş fiyatlı. Burunun hem lagün ortasında birebir vakitte deniz tarafında kıyısı var. Deniz tarafında su masmavi, berrak ve dalgasız. İçeride kafeler, duşlar ve tuvalet mevcut. bununla birlikte kamp alanı olan birfazlaca özel işletme var. Suncity Beach çocukla gidilebilecek en yeterli seçenek.
– Çalış Plajı
Fethiye Merkez’e en yakın kıyı. Yazlıkçıların uğrak yeri. Denizi taşlı ve günün büyük kısmında dalgalı. Sabah erken saatte ya da akşamüzeri sakin bir deniz yakalayabilirsiniz. Plajın üstü kafe ve restoranlarla dolu. Ben Çalış Plajı’nı günbatımını seyretmek ve yemek için tercih ediyorum.
– Kuleli Plajı
Sakin ve tabiatla baş başa… Giriş fiyatı yok. Şezlong ve şemsiye fiyatlı. Burası da çakıllı ve kumlu, karışık.
– Şövalye Adası
Fethiye’de üzerinde ömür olan tek ada. Oteller, plajlar ve restoranlar var. Fethiye Limanı’ndan kalkan teknelerle geçiliyor. Çocuklarla yorucu olabiliyor. Yarım günden daha az bir süre, burayı gezmek için kâfi.
– Boncuklu Koyu
Burası en sevdiğim yerlerden biri. Yüklü olarak kumla karışık çakıllık bir kıyısı var. Denizi daha iri çakıllı, berrak ve masmavi.
– Küçük Boncuklu Koyu
Boncuklu Koyu’nun kapı komşusu. Deniz birden fazla vakit dingin lakin rüzgârlı günlerde yavaşça bir dalga olabiliyor. Giriş fiyatsız, koydaki tesisin kullanması paralı.
– Küçük Samanlık Plajı
Denizi akvaryum üzere. Kumlu olan az yerlerden lakin siz bir daha de Fethiye’nin hiç bir yerinde Antalya’daki üzere incecik bir kum, aramayın. Tekneler de çoğunlukla buraya uğruyor.
– Büyük Samanlık Plajı
Plajı çakıl ve kum karışımı olan bir halk plajı. Yalnızca otoparka fiyat ödeniyor. Denizi berrak, dalgasız ve sığ. Ayrıyeten yürüyüş ve bisiklet parkurları var. Denize açılan bir kaydırak ve ahşap iskele çocuklar için eğlenceli.
– Cennet Koyu
Hak ettiği ilgiyi goremeyen koylardan biri, Fethiye’nin kapalı cenneti. Burası da araçla ulaşılabilen plajlardan değil. Bir noktadan daha sonra yürümek zorundasınız. Tüm gereksiniminizi yanınızda taşımanız gerekiyor.
– Darboğaz Koyu
Karayolu irtibatı yok. Arabanızı üstteki yola park ettikten daha sonra yaklaşık 1 kilometre yürümeniz gerekiyor. Yolu biraz şiddetli ve hiç bir işletme yok; bütün yiyip içeceğinizi sırtlanmanız gerekiyor.
– Katrancı Koyu Tabiat Parkı Plajları
Hem kamp yapanların tıpkı vakitte denize girmeye gelenlerin tercihi. Kamp alanı bir koyda, plaj diğer bir koyda… İki koyun da özelliği tıpkı. Denizi dalgasız, kumluk ve sığ. Kamp alanında duş, tuvalet, kabin ve restoran var.
– Günlüklü Koyu
Bir numaralı tercihim. Ulusal Park’a giriş fiyatı ödeniyor. Suyu ılık ve çabucak derinleşmiyor. Çocuklu ailelerin uğrak noktası.
– Karaot Plajı
Plajı, kum desen kum değil, taş desen taş değil… Giriş fiyatı yok, şezlong ve şemsiye fiyatı ödeniyor. Deniz kademeli olarak derinleşiyor. Belediye işletmesi olduğundan fiyatlar da makul.
FETHİYE’DE ÜŞÜYEBİLECEĞİNİZ TEK YER: SAKLIKENT
Akdeniz’in en özel yerlerinden. Fethiye’ye 45 dakika uzaklıkta. Ulusal Park’ın en beğenilen kısmı kanyon kısmı. Araçla gitmek ya da günlük çeşitlere katılmak mümkün. Girişte yetişkin, çocuk ve öğrenciye farklı fiyat alınıyor. Küçük çocuklarla kanyonu dolaşmak sıkıntı. Kanyonda suyun ortasında gezineceksiniz; kayaların üzerinden atlamanız gereken yerler var. Sandalet ya da deniz ayakkabısı rahat etmenizi sağlar. Su inanılmaz soğuk! Kan akışınızın değiştiğini hissedeceksiniz. Dışarıdaki 45 derece sıcaklığı hissetmediğiniz hatta üşüdüğünüz tek yer burası. Yolun sonundaki şelaleye herkes ulaşamıyor, geri dönenlerin sayısı bir çok fazla.
NEREDE KALINIR?
Her bütçeye uygun konaklama seçeneği var. Çalış, Ölüdeniz, Hisarönü üzere yerler otel cenneti. Hillside Beach Club, Jiva Beach Resort 5 yıldızlı otellerin güzelleri içinde. Koylar da kampçıların uğrak yeri. Görünümü ve yemeğiyle meşhur olan Kayaköy’de bir müddetdir glamping tipi konaklama revaçta.
SABAH KAHVALTISI KAYAKÖY’DE, AKŞAM YEMEĞİ BALIK PAZARI’NDA…
– Kahvaltı için tatilcilerin uğrak noktası Kayaköy. Buradaki restoranlar tabiat ortasında köy kahvaltısı veriyor. Bu sene işletmesi değişen Effetto Restoran dönemin açık orta en güzeli. Yerde çocuklar için de her ayrıntı düşünülmüş. Küçük bir oyun kampı, küçük bir kids club ve hatta animasyonların oynatıldığı yazlık sineması bile var. Alternatif olarak Kayaköy Sofrası’nı da tercih edebilirsiniz.
– Fethiye Merkez’deki Balık Pazarı’ndan aldığınız balığınızı tüm restoranlarda pişirme fiyatı ödeyerek hazırlatıp yiyebiliyorsunuz. Mezeler ve içkileri restorandan seçiyorsunuz. En popüleri Hilmi Restoran. Rezervasyonsuz gitmeyin.
– Deniz kıyısında, Ecesaray Marina’daki Girida Port, meze, deniz mahsulü ve günlük balık çeşitlerini bulabileceğiniz hoş bir yer.
– Fethiye Marina’daki Yacht Classic Hotel’in restoranı Mori Restaurant, deniz kenarında şık ve romantik bir seçenek. Kesinlikle yerinizi öncesinden ayırtın.
– Et yemek istiyor, Steak house konseptinde bir yer arıyorsanız Mancero’yu deneyin.
– Ada Restaurant, Şövalye Adası’nda; kahvaltı, öğlen yemeği yahut günü batırmak için uğrayabileceğiniz süper görünümlü bir restoran.
Fethiye’yle bağım üç yıl evvel ailemin İstanbul’dan taşınmasıyla başladı. Avşa, Erdek, Datça, Bodrum, Marmaris derken neredeyse Marmara’yla Ege’nin tüm kıyı kent ve kasabalarını gezdiler. Emelleri yazlık bir konut bulmaktı. Son durakları Fethiye’ye âşık oldular ve yaz-kış yaşamak üzere yerleştiler.
Annem 60’ından daha sonra 3 tekerlekli, gerisinde büyük bir sepeti olan bisiklet aldı ve her yere onunla gidiyor. Babam 72 yaşında ve onun da bisikleti var.
Bizimkiler üzere emekli olmuş, çocuklarını büyütmüş biroldukca kişi torun sevmek için Fethiye’de yazı iple çekiyor…Ama kasım ve aralık aylarında da hava limonata diye tabir edilen çeşitten. Yaz aylarında sıcaklığı Antalya’yla yarışsa da deniz bu etkiyi hafifçeletmeye yetiyor.
KEŞFETMESİ YILLAR ALIR
Fethiye denince akla Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi gelse de etrafındaki hoşluklar bir haftalık tatilde görülemeyecek kadar epeyce. Fethiye’ye bağlı biroldukça köy var ve her köyün de bakir bir koyu… Her gün birine gitseniz bu kere Saklıkent’in, kaya mezarlarının, adaları gezen tekne cinslerinin ve cip safarinin hatırı kalıyor. Likya Yolu’nu yürümekten bahsetmiyorum bile…
Yarı tropik havası ve bitki örtüsü, Karadeniz’i kıskandıran ormanları, 10 metre derinlikte bile tabanı görünen berrak denizi ve dik falez görünümleriyle tatilcileri şahane bir tabiatla buluşturan Fethiye benim için de hala keşfedilmeyi bekleyen bir yer… “Bu hoşluğu baştan başa gezeceğim” derseniz, senelerca tatillerinizi burada geçirmeniz gerekir. Bu keşif seyahatinde işinizi biraz olsun kolaylaştırabilirim.
EN HOŞ YÜZME NOKTALARI
– Belcekız Plajı
Ölüdeniz Plajı yani öbür ismiyle Belcekız Plajı… Ölüdeniz’in en tanınan yeri. Merkezden yürüyerek ulaşılıyor. Halk plajı olduğundan giriş fiyatı yok. Denizi derin ve vakit zaman dalgalı. Babadağ’dan atlayan paraşütçüler buraya iniyor.
– Ölüdeniz Lagün
Ölüdeniz Plajı’nın ucu Tabiat Parkı hudutları ortasında… Parka giriş fiyatlı. Burunun hem lagün ortasında birebir vakitte deniz tarafında kıyısı var. Deniz tarafında su masmavi, berrak ve dalgasız. İçeride kafeler, duşlar ve tuvalet mevcut. bununla birlikte kamp alanı olan birfazlaca özel işletme var. Suncity Beach çocukla gidilebilecek en yeterli seçenek.
– Çalış Plajı
Fethiye Merkez’e en yakın kıyı. Yazlıkçıların uğrak yeri. Denizi taşlı ve günün büyük kısmında dalgalı. Sabah erken saatte ya da akşamüzeri sakin bir deniz yakalayabilirsiniz. Plajın üstü kafe ve restoranlarla dolu. Ben Çalış Plajı’nı günbatımını seyretmek ve yemek için tercih ediyorum.
– Kuleli Plajı
Sakin ve tabiatla baş başa… Giriş fiyatı yok. Şezlong ve şemsiye fiyatlı. Burası da çakıllı ve kumlu, karışık.
– Şövalye Adası
Fethiye’de üzerinde ömür olan tek ada. Oteller, plajlar ve restoranlar var. Fethiye Limanı’ndan kalkan teknelerle geçiliyor. Çocuklarla yorucu olabiliyor. Yarım günden daha az bir süre, burayı gezmek için kâfi.
– Boncuklu Koyu
Burası en sevdiğim yerlerden biri. Yüklü olarak kumla karışık çakıllık bir kıyısı var. Denizi daha iri çakıllı, berrak ve masmavi.
– Küçük Boncuklu Koyu
Boncuklu Koyu’nun kapı komşusu. Deniz birden fazla vakit dingin lakin rüzgârlı günlerde yavaşça bir dalga olabiliyor. Giriş fiyatsız, koydaki tesisin kullanması paralı.
– Küçük Samanlık Plajı
Denizi akvaryum üzere. Kumlu olan az yerlerden lakin siz bir daha de Fethiye’nin hiç bir yerinde Antalya’daki üzere incecik bir kum, aramayın. Tekneler de çoğunlukla buraya uğruyor.
– Büyük Samanlık Plajı
Plajı çakıl ve kum karışımı olan bir halk plajı. Yalnızca otoparka fiyat ödeniyor. Denizi berrak, dalgasız ve sığ. Ayrıyeten yürüyüş ve bisiklet parkurları var. Denize açılan bir kaydırak ve ahşap iskele çocuklar için eğlenceli.
– Cennet Koyu
Hak ettiği ilgiyi goremeyen koylardan biri, Fethiye’nin kapalı cenneti. Burası da araçla ulaşılabilen plajlardan değil. Bir noktadan daha sonra yürümek zorundasınız. Tüm gereksiniminizi yanınızda taşımanız gerekiyor.
– Darboğaz Koyu
Karayolu irtibatı yok. Arabanızı üstteki yola park ettikten daha sonra yaklaşık 1 kilometre yürümeniz gerekiyor. Yolu biraz şiddetli ve hiç bir işletme yok; bütün yiyip içeceğinizi sırtlanmanız gerekiyor.
– Katrancı Koyu Tabiat Parkı Plajları
Hem kamp yapanların tıpkı vakitte denize girmeye gelenlerin tercihi. Kamp alanı bir koyda, plaj diğer bir koyda… İki koyun da özelliği tıpkı. Denizi dalgasız, kumluk ve sığ. Kamp alanında duş, tuvalet, kabin ve restoran var.
– Günlüklü Koyu
Bir numaralı tercihim. Ulusal Park’a giriş fiyatı ödeniyor. Suyu ılık ve çabucak derinleşmiyor. Çocuklu ailelerin uğrak noktası.
– Karaot Plajı
Plajı, kum desen kum değil, taş desen taş değil… Giriş fiyatı yok, şezlong ve şemsiye fiyatı ödeniyor. Deniz kademeli olarak derinleşiyor. Belediye işletmesi olduğundan fiyatlar da makul.
FETHİYE’DE ÜŞÜYEBİLECEĞİNİZ TEK YER: SAKLIKENT
Akdeniz’in en özel yerlerinden. Fethiye’ye 45 dakika uzaklıkta. Ulusal Park’ın en beğenilen kısmı kanyon kısmı. Araçla gitmek ya da günlük çeşitlere katılmak mümkün. Girişte yetişkin, çocuk ve öğrenciye farklı fiyat alınıyor. Küçük çocuklarla kanyonu dolaşmak sıkıntı. Kanyonda suyun ortasında gezineceksiniz; kayaların üzerinden atlamanız gereken yerler var. Sandalet ya da deniz ayakkabısı rahat etmenizi sağlar. Su inanılmaz soğuk! Kan akışınızın değiştiğini hissedeceksiniz. Dışarıdaki 45 derece sıcaklığı hissetmediğiniz hatta üşüdüğünüz tek yer burası. Yolun sonundaki şelaleye herkes ulaşamıyor, geri dönenlerin sayısı bir çok fazla.
NEREDE KALINIR?
Her bütçeye uygun konaklama seçeneği var. Çalış, Ölüdeniz, Hisarönü üzere yerler otel cenneti. Hillside Beach Club, Jiva Beach Resort 5 yıldızlı otellerin güzelleri içinde. Koylar da kampçıların uğrak yeri. Görünümü ve yemeğiyle meşhur olan Kayaköy’de bir müddetdir glamping tipi konaklama revaçta.
SABAH KAHVALTISI KAYAKÖY’DE, AKŞAM YEMEĞİ BALIK PAZARI’NDA…
– Kahvaltı için tatilcilerin uğrak noktası Kayaköy. Buradaki restoranlar tabiat ortasında köy kahvaltısı veriyor. Bu sene işletmesi değişen Effetto Restoran dönemin açık orta en güzeli. Yerde çocuklar için de her ayrıntı düşünülmüş. Küçük bir oyun kampı, küçük bir kids club ve hatta animasyonların oynatıldığı yazlık sineması bile var. Alternatif olarak Kayaköy Sofrası’nı da tercih edebilirsiniz.
– Fethiye Merkez’deki Balık Pazarı’ndan aldığınız balığınızı tüm restoranlarda pişirme fiyatı ödeyerek hazırlatıp yiyebiliyorsunuz. Mezeler ve içkileri restorandan seçiyorsunuz. En popüleri Hilmi Restoran. Rezervasyonsuz gitmeyin.
– Deniz kıyısında, Ecesaray Marina’daki Girida Port, meze, deniz mahsulü ve günlük balık çeşitlerini bulabileceğiniz hoş bir yer.
– Fethiye Marina’daki Yacht Classic Hotel’in restoranı Mori Restaurant, deniz kenarında şık ve romantik bir seçenek. Kesinlikle yerinizi öncesinden ayırtın.
– Et yemek istiyor, Steak house konseptinde bir yer arıyorsanız Mancero’yu deneyin.
– Ada Restaurant, Şövalye Adası’nda; kahvaltı, öğlen yemeği yahut günü batırmak için uğrayabileceğiniz süper görünümlü bir restoran.