Gecenin uzun olduğu kış aylarında ve mümkün olduğunca Kuzey’de, yani 60’ıncı kuzey paralelinin üstünde olmak, kuzey ışıklarını görme bahtını arttırıyor. Güneşten kopan elektron yüklü parçacıkların Dünyamıza ulaştığında kutup bölgelerinde oluşturduğu bu ışıklar her gün gezegenimizin en ilgi cazibeli mucizelerinden birini yaratıyor. Buna geceleri tanıklık edebileceğiniz Norveç’te gündüzleri de dolu dolu ve hoş geçirebileceğiniz bir seyahat programı yapmak mümkün. Ben dört günlük program yaptım ve tam da başlıkta dediğim üzere gecem renkli, gündüzüm zevkli geçti.
1. gün: Tromso kent tipi ve kuzey ışıkları safarisi
İstanbul-Oslo uçuşu daha sonrası, Oslo’dan SAS Havayolları’yla Tromso kentine ulaşabilirsiniz. Tromso’ya inmedilk evvel uçaktan izleyeceğiniz karlarla kaplı fiyortların imajı, beyaz krallığın karar sürdüğü bu coğrafyanın en hoş görüntüleri. İndiğinizde artık 69’uncu kuzey paralelindesiniz ve kuzey ışıklarını görme ihtimalinin dünya üzerinde en yüksek olduğu yerdesiniz. Kuzey ışıkları ovali her gün tam Tromso’nun üzerinden geçiyor.
Tromso Limanı’ndan akşamları kalkan tekneler tam karanlıkta seyrediyor
Bu yüzden de esasen Tromso’da büyük bir Kuzey Işıkları Müşahede Merkezi var. Kalacağınız yere yerleştikten daha sonra, yürüyerek karlarla kaplı küçük kuzey kentini gezebilirsiniz. Akşam kuzey ışıklarını izleyebilmek için kent ışıklarından uzak bir yerde özel olarak hazırlanmış kamp alanına gitmeniz gerekiyor. Kentte adım başı rastlayacağınız mahallî tıp firmaları, 7 değişik bölgedeki kamplar içinde, o akşam ışıkları görme bahtınızın en yüksek olanını size söyleyeceklerdir. Kamp alanında ısınmak için girebileceğiniz çadırlar, kullanabileceğiniz tuvaletler ve etrafında oturabileceğiniz kamp ateşi var.
Son senelerda yüzde 85’e varan ışıkları görme oranını yakalayan mahallî rehberlerden de kuzey ışıklarıyla ilgili bilgi alabilirsiniz. Kuzey ışıklarını yakalama durumunda, mahallî rehberleriniz, kendi fotoğraf makineleriyle, gerinizde kuzey ışıkları olacak biçimde fotoğraflarınızı çekip, size internet üzerinden göndereceklerdir.
2. gün: Tekneyle renkli ışıkların peşinde
Sabahleyin bir daha mahallî bir acenteden alacağınız çeşitle husky ve rengeyiği çiftliklerine gitmenizi öneririm. Şayet lokal acenteden emin olamadıysanız, Radisson Blu Oteli’nin lobisindeki acenteden alacağınız günlük çeşitlere güvenebilirsiniz. Akşam için de kesinlikle bir gün öncesinden tekne cinsine yer ayırtmanız yeterli olur. Otobüsle yaklaşık 45 dakika süren seyahat sırasında karlarla kaplı kartpostallık dağ ve göl görünümleri nazaranceksiniz.
Eğitim alıp bir saat boyunca husky’lerin çektiği kızakları sürebilirsiniz.
daha sonrasında tabiatla iç içe bir yerde 1-2 saat birlikte olacağınız husky cinsi köpeklerle tanışacaksınız. Eğitim alıp termal kıyafetler giyecek ve tabiatta 1 saat boyunca husky köpeklerin çektiği kızaklara bineceksiniz. Bu mühlet ortasında muazzam görüntülere tanıklık edeceksiniz. Kızaklar iki kişilik ve dönüşümlü kullanılabiliyor. daha sonrasında sizi kuzey topraklarının mahallî halkı Samileri tanımak ve rengeyiği kızaklarına binmek için bir rengeyiği çiftliğine götürecekler. Yalnızca Samilere verilen rengeyiği yetiştirme hakkı yardımıyla, hayvanlarla vakit geçirip kızaklara binebilirsiniz. Büsbütün tabiatın ortasında yarım saat mühletle kızaklarda giderken, karlarla kaplı tabiatın sunduğu görüntülerin keyfini çıkarın. Sıra geldi akşam tekne çeşidine…
Tromso Limanı’ndan akşamları biroldukca tekne kalkıyor. Yer bulmakta zorlanmayacaksınız. Aurora Explorer isimli tekneye binmenizi tavsiye edebilirim. Tekne fiyort içlerinde denizde ilerlerken, tam karanlığın ortasında olacak ve kuzey ışıklarını deniz üzerinde tekniçin izleyebileceksiniz. Size verilen termal kıyafetler yardımıyla dilediğinizde teknenin güvertesine de üşümeden çıkabilirsiniz. Teknede hem de akşam yemeği de veriliyor. Tekne gezisi daha sonrasında yarım saatlik bir yürüyüşle Kuzey Işıkları Müşahede Merkezi’ne gidebilir ve dünyaya kuzey ışıklarıyla ilgili bütün verilerin geçildiği bu merkezi keşfedebilirsiniz.
3. gün: Tromso-Lofoten ve büyüleyici fiyortlar
Sabah SAS Havayolları’yla Tromso’dan uçup Lofoten Adaları’nın başşehri sayılan Svolvaer’a inin. Lofoten Takımadaları Norveç’in en kartpostallık imaj veren bölgesi. Bilhassa kış aylarında karlarla kaplı irili ufaklı adacıklar, fiyortları süsleyen inci taneleri üzere inanılmaz görünümler sunuyor. Adalardaki balıkçı kasabaları, sarı ve kırmızı renkteki rorbu isimli konutlarıyla bu kış masalının dekorunu tamamlıyor. Yaz aylarında batmayan güneşi, kış aylarındaysa kuzey ışıklarıyla öne çıkan Lofoten, son yıllarde gezginlerin hayallerini süsleyen bir rota oldu.
Norveç’in Instagram’daki en meşhur kırmızı rorbu (balıkçı kulübesi) kabini…
Öğlenden daha sonrayı Lofoten’in Venedik’i denilen Henningsvaer’i ve kalınabilecek biroldukca tesisi olan Svolvaer’i gezerek geçirebilirsiniz. Henningsvaer gezisi sırasında ufacık bir adadaki futbol alanını, çabucak her yerde asılı olan morina balığı kurutma tezgâhlarını, kırmızı rorbu meskenlerini, küçük kafeleri, sanat galerilerini, 1898’den beri hizmet veren Protestan kilisesini, balıkçı teknelerini ve muazzam deniz ve dağ görüntülerini goreceksiniz. Buradan Svolvaer’e geçip kalacağınız yere yerleşebilirsiniz. Akşam yemeği daha sonrası bir daha mahallî bir acenteden alacağınız çeşitle, şayet hava kuralları müsait olursa, kuzey ışıklarını nazaranbileceğiniz bir noktaya gidebilirsiniz.
4. gün: Adaların hoşluğu ve Viking izleri
Sabah kahvaltısının akabinde alacağınız bir mahallî çeşitle yahut kiralayacağınız bir otomobille, karlarla kaplı Lofoten Takımadaları’nın en hoş balıkçı kasabalarını, kıyılarını ve dağ görüntülerini keşfe çıkabilirsiniz. Bu toprakların en eski sahiplerinden olan Vikinglere ilişkin 83 metre uzunluğunda bir meskeni gorebileceğiniz Lofotr Viking Müzesi uğramanız gereken yerler içinde. daha sonrasında Ballstad kasabasına gidip bölgenin en meşhur balık yağı fabrikasını gezebilir ve tüm dünyanın tanıdığı ünlü markaların mamüllerini tatma ve alma bahtını yakalayabilirsiniz.
Öğlen yemeği öncesinde Lofoten’in klasikleri ortasına girmiş iki balıkçı kasabasını, Hamnoy ve Sakrisoya’yı ziyaret edin. Dönüş yoluna geçmedilk evvel son gezeceğiniz balıkçı kasabası Reine olmalı. Öğlenden daha sonra dönüş yolunda, Rambergstranda kıyısında mola vermenizi tavsiye ederim. Norveç’in Instagram’da en meşhur olmuş kırmızı rorbu kabinini görme ve fotoğrafını çekme bahtınız olacak. Bembeyaz kumsal ve turkuvaz denizi görür görmez kendinizi bir an tropikal adada hissedeceksiniz. Tek fark, her yerde kar olması.
1. gün: Tromso kent tipi ve kuzey ışıkları safarisi
İstanbul-Oslo uçuşu daha sonrası, Oslo’dan SAS Havayolları’yla Tromso kentine ulaşabilirsiniz. Tromso’ya inmedilk evvel uçaktan izleyeceğiniz karlarla kaplı fiyortların imajı, beyaz krallığın karar sürdüğü bu coğrafyanın en hoş görüntüleri. İndiğinizde artık 69’uncu kuzey paralelindesiniz ve kuzey ışıklarını görme ihtimalinin dünya üzerinde en yüksek olduğu yerdesiniz. Kuzey ışıkları ovali her gün tam Tromso’nun üzerinden geçiyor.
Tromso Limanı’ndan akşamları kalkan tekneler tam karanlıkta seyrediyor
Bu yüzden de esasen Tromso’da büyük bir Kuzey Işıkları Müşahede Merkezi var. Kalacağınız yere yerleştikten daha sonra, yürüyerek karlarla kaplı küçük kuzey kentini gezebilirsiniz. Akşam kuzey ışıklarını izleyebilmek için kent ışıklarından uzak bir yerde özel olarak hazırlanmış kamp alanına gitmeniz gerekiyor. Kentte adım başı rastlayacağınız mahallî tıp firmaları, 7 değişik bölgedeki kamplar içinde, o akşam ışıkları görme bahtınızın en yüksek olanını size söyleyeceklerdir. Kamp alanında ısınmak için girebileceğiniz çadırlar, kullanabileceğiniz tuvaletler ve etrafında oturabileceğiniz kamp ateşi var.
Son senelerda yüzde 85’e varan ışıkları görme oranını yakalayan mahallî rehberlerden de kuzey ışıklarıyla ilgili bilgi alabilirsiniz. Kuzey ışıklarını yakalama durumunda, mahallî rehberleriniz, kendi fotoğraf makineleriyle, gerinizde kuzey ışıkları olacak biçimde fotoğraflarınızı çekip, size internet üzerinden göndereceklerdir.
2. gün: Tekneyle renkli ışıkların peşinde
Sabahleyin bir daha mahallî bir acenteden alacağınız çeşitle husky ve rengeyiği çiftliklerine gitmenizi öneririm. Şayet lokal acenteden emin olamadıysanız, Radisson Blu Oteli’nin lobisindeki acenteden alacağınız günlük çeşitlere güvenebilirsiniz. Akşam için de kesinlikle bir gün öncesinden tekne cinsine yer ayırtmanız yeterli olur. Otobüsle yaklaşık 45 dakika süren seyahat sırasında karlarla kaplı kartpostallık dağ ve göl görünümleri nazaranceksiniz.
Eğitim alıp bir saat boyunca husky’lerin çektiği kızakları sürebilirsiniz.
daha sonrasında tabiatla iç içe bir yerde 1-2 saat birlikte olacağınız husky cinsi köpeklerle tanışacaksınız. Eğitim alıp termal kıyafetler giyecek ve tabiatta 1 saat boyunca husky köpeklerin çektiği kızaklara bineceksiniz. Bu mühlet ortasında muazzam görüntülere tanıklık edeceksiniz. Kızaklar iki kişilik ve dönüşümlü kullanılabiliyor. daha sonrasında sizi kuzey topraklarının mahallî halkı Samileri tanımak ve rengeyiği kızaklarına binmek için bir rengeyiği çiftliğine götürecekler. Yalnızca Samilere verilen rengeyiği yetiştirme hakkı yardımıyla, hayvanlarla vakit geçirip kızaklara binebilirsiniz. Büsbütün tabiatın ortasında yarım saat mühletle kızaklarda giderken, karlarla kaplı tabiatın sunduğu görüntülerin keyfini çıkarın. Sıra geldi akşam tekne çeşidine…
Tromso Limanı’ndan akşamları biroldukca tekne kalkıyor. Yer bulmakta zorlanmayacaksınız. Aurora Explorer isimli tekneye binmenizi tavsiye edebilirim. Tekne fiyort içlerinde denizde ilerlerken, tam karanlığın ortasında olacak ve kuzey ışıklarını deniz üzerinde tekniçin izleyebileceksiniz. Size verilen termal kıyafetler yardımıyla dilediğinizde teknenin güvertesine de üşümeden çıkabilirsiniz. Teknede hem de akşam yemeği de veriliyor. Tekne gezisi daha sonrasında yarım saatlik bir yürüyüşle Kuzey Işıkları Müşahede Merkezi’ne gidebilir ve dünyaya kuzey ışıklarıyla ilgili bütün verilerin geçildiği bu merkezi keşfedebilirsiniz.
3. gün: Tromso-Lofoten ve büyüleyici fiyortlar
Sabah SAS Havayolları’yla Tromso’dan uçup Lofoten Adaları’nın başşehri sayılan Svolvaer’a inin. Lofoten Takımadaları Norveç’in en kartpostallık imaj veren bölgesi. Bilhassa kış aylarında karlarla kaplı irili ufaklı adacıklar, fiyortları süsleyen inci taneleri üzere inanılmaz görünümler sunuyor. Adalardaki balıkçı kasabaları, sarı ve kırmızı renkteki rorbu isimli konutlarıyla bu kış masalının dekorunu tamamlıyor. Yaz aylarında batmayan güneşi, kış aylarındaysa kuzey ışıklarıyla öne çıkan Lofoten, son yıllarde gezginlerin hayallerini süsleyen bir rota oldu.
Norveç’in Instagram’daki en meşhur kırmızı rorbu (balıkçı kulübesi) kabini…
Öğlenden daha sonrayı Lofoten’in Venedik’i denilen Henningsvaer’i ve kalınabilecek biroldukca tesisi olan Svolvaer’i gezerek geçirebilirsiniz. Henningsvaer gezisi sırasında ufacık bir adadaki futbol alanını, çabucak her yerde asılı olan morina balığı kurutma tezgâhlarını, kırmızı rorbu meskenlerini, küçük kafeleri, sanat galerilerini, 1898’den beri hizmet veren Protestan kilisesini, balıkçı teknelerini ve muazzam deniz ve dağ görüntülerini goreceksiniz. Buradan Svolvaer’e geçip kalacağınız yere yerleşebilirsiniz. Akşam yemeği daha sonrası bir daha mahallî bir acenteden alacağınız çeşitle, şayet hava kuralları müsait olursa, kuzey ışıklarını nazaranbileceğiniz bir noktaya gidebilirsiniz.
4. gün: Adaların hoşluğu ve Viking izleri
Sabah kahvaltısının akabinde alacağınız bir mahallî çeşitle yahut kiralayacağınız bir otomobille, karlarla kaplı Lofoten Takımadaları’nın en hoş balıkçı kasabalarını, kıyılarını ve dağ görüntülerini keşfe çıkabilirsiniz. Bu toprakların en eski sahiplerinden olan Vikinglere ilişkin 83 metre uzunluğunda bir meskeni gorebileceğiniz Lofotr Viking Müzesi uğramanız gereken yerler içinde. daha sonrasında Ballstad kasabasına gidip bölgenin en meşhur balık yağı fabrikasını gezebilir ve tüm dünyanın tanıdığı ünlü markaların mamüllerini tatma ve alma bahtını yakalayabilirsiniz.
Öğlen yemeği öncesinde Lofoten’in klasikleri ortasına girmiş iki balıkçı kasabasını, Hamnoy ve Sakrisoya’yı ziyaret edin. Dönüş yoluna geçmedilk evvel son gezeceğiniz balıkçı kasabası Reine olmalı. Öğlenden daha sonra dönüş yolunda, Rambergstranda kıyısında mola vermenizi tavsiye ederim. Norveç’in Instagram’da en meşhur olmuş kırmızı rorbu kabinini görme ve fotoğrafını çekme bahtınız olacak. Bembeyaz kumsal ve turkuvaz denizi görür görmez kendinizi bir an tropikal adada hissedeceksiniz. Tek fark, her yerde kar olması.