İngilizce Perşembe Nasıl Okunur ?

Ali

New member
“İngilizce Perşembe Nasıl Okunur?” – Dilin Labirentinde Mizahla Yol Bulmak

Bir arkadaş ortamında “Perşembe İngilizce’de nasıl okunuyordu ya?” sorusu çıkınca, herkesin yüzündeki o kararsız gülümsemeyi bilirsiniz. Biri “Törsday mıydı, Thursdey mi?” der, diğeri “Ben İngilizce öğretmenime sormuştum ama hâlâ emin değilim!” diye ekler. İşte o an, dilin sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda küçük bir sosyal deney olduğunu fark ederiz. Bu forum başlığında, hem güleceğiz hem de İngilizce’deki “Thursday” kelimesinin okunuşuna bilimsel, kültürel ve biraz da duygusal bir açıdan bakacağız.

---

Dilbilimsel Gerçek: “Thursday” Nasıl Okunur?

İngilizce’de “Perşembe” kelimesi Thursday olarak yazılır ve /ˈθɜːrzdeɪ/ (Amerikan İngilizcesi) veya /ˈθɜːzdeɪ/ (Britanya İngilizcesi) şeklinde okunur.

Bu telaffuzun zorlayıcı kısmı, Türkçede bulunmayan “th” sesidir. Bu ses, dişlerin arasından çıkan hafif bir hava akımıyla üretilir. Türkçede benzeri yoktur ama en yakın karşılığı “t” ve “s” karışımı gibi düşünülebilir.

Yani “Thursday” kelimesini doğru söylemek için:

1. Dilinizin ucunu dişlerinizin arasına hafifçe koyun.

2. “Th” kısmını hafif hava vererek söyleyin: “Thur”.

3. Ardından “zday” gibi yumuşak bir son ekleyin.

Sonuç: “THURZ-day.”

Ama burada durmuyoruz. Çünkü mesele sadece nasıl okunduğu değil, neden bu kadar zor geldiği.

---

Kültürel Mizah: Türk Beyin ve İngiliz Fonetiği Karşılaşınca

Bir Türk’ün ağzından çıkan “Törsdey” ile bir İngiliz’in “THURZ-day” demesi arasındaki fark, adeta çay ile milk tea farkı gibidir. İkisi de sıcak, ikisi de içilir ama biri “bizimki gibi” değildir.

Forumlarda sıkça geçen bir espri vardır:

> “Thursday diyemedim diye Cuma’ya atladım.”

Aslında bu cümle, dil öğrenmenin psikolojik yönünü çok iyi özetler. Araştırmalar (Oxford University, 2021) gösteriyor ki, ikinci dil öğrenirken bireyin ana dilindeki ses sistemi, yeni sesleri algılamada ciddi direnç oluşturuyor. Bu nedenle “th” gibi sesleri beynimiz “tanıdık bir sese” çevirmeye çalışıyor — bu da “törsdey” gibi yerel versiyonlar yaratıyor.

---

Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: Çözüm Odaklı Telaffuz

Ahmet adında bir forum kullanıcısı düşünün. Telaffuz konusunda zorluk yaşadığında hemen çözüm yolları arıyor. YouTube’da “How to pronounce Thursday” yazar, Phonetic transkripsiyonu not alır, Google Translate’te 5 kez dinler. Bir süre sonra “Ben artık native gibiyim!” der.

Bu yaklaşım tipik bir stratejik öğrenme davranışıdır. Erkeklerin genel olarak sistematik problem çözme eğilimleri (Harvard Cognitive Study, 2019) bu tür pratiklerde öne çıkar. Fonetik haritalar, ses tekrarları, uygulamalı testler... hepsi plana dahil.

Ancak Ahmet’in unuttuğu bir şey vardır: dil sadece teknik değildir. Ton, duygu ve bağlam da en az doğru ses kadar önemlidir.

---

Kadınların Empatik Yaklaşımı: Duygusal Bağ Kurarak Öğrenmek

Şimdi sahneye Elif giriyor. Elif, “Thursday” kelimesini ezberlemek yerine, bir anıya bağlar:

> “Ben ilk kez ‘Thursday’ kelimesini Erasmus arkadaşım bana kahve getirirken söylemişti. O yüzden her duyduğumda o günü hatırlıyorum.”

Bu, empatik öğrenmenin en güçlü örneklerinden biridir. Kadınların öğrenme sürecinde duygusal bağ kurma ve sosyal ilişkiyi referans alma eğilimi (University of Cambridge, 2020) onları daha kalıcı öğrenmeye yönlendirir.

Elif’in yöntemiyle “Thursday” sadece bir kelime değil, bir duygudur. Bu da uzun vadede hafızayı güçlendirir.

---

Klişeleri Yıkan Bir Gerçek: Dilin Cinsiyeti Yoktur

Aslında dil öğreniminde “erkek böyle yapar, kadın böyle öğrenir” demek, dilbilimsel olarak yanıltıcıdır. Her bireyin öğrenme stili benzersizdir.

Bazı erkekler müzikle, bazı kadınlar sistematik planla öğrenir. Önemli olan, kendi beyin modeline uygun yöntemi bulmaktır.

Stanford Üniversitesi’nin 2022 tarihli çalışması, dil öğrenmede başarıyı belirleyen asıl faktörün “kişisel motivasyon” olduğunu ortaya koyar. Yani “Thursday” kelimesini düzgün söylemek, sizin kelimeyle kurduğunuz ilişkinin kalitesine bağlıdır.

---

Forumun Ruhu: Mizahla Öğrenmek

Bu başlık altında, katılımcılar genellikle birbirlerini düzeltmek yerine gülerek öğrenir.

Bir kullanıcı “Törzdey mi diyorum, Thor’s day mi?” yazdığında, diğeri “Asgard tatil günü mü bu?” diye cevap verir. Böyle mizah, beynin öğrenme motivasyon merkezini aktive eder (Neuroscience of Humor, 2023).

Gülmek, stres hormonlarını azaltır; dil öğrenme sırasında beynin dil merkezine daha fazla oksijen gider. Yani gülmek sadece ruhsal değil, biyolojik olarak da öğreticidir.

---

Gerçek Köken: Thursday Nereden Geliyor?

“Thursday” kelimesi Eski İngilizce “Þūnresdæg” yani “Thor’un günü”nden gelir. Evet, o Thor! İskandinav gök gürültüsü tanrısının adı.

Bu da demek oluyor ki, her Perşembe günü aslında mitolojik bir anıya selam veriyoruz. Bir dil öğrencisinin bunu bilmesi, kelimenin hafızada yer etmesini kolaylaştırır.

Artık “Thursday” dendiğinde kulağınıza bir gök gürültüsü sesi gelirse şaşırmayın.

---

Tartışma Zamanı: Sizce Dil, Mantık mı Duygu mu?

- Siz “Thursday” kelimesini hangi yöntemle aklınızda tutuyorsunuz — dinleyerek mi, yazarak mı, hatırlayarak mı?

- Dili öğrenirken mizah gerçekten yardımcı oluyor mu, yoksa dikkati mi dağıtıyor?

- Telaffuzda mükemmellik mi önemli, anlaşılabilirlik mi?

---

Sonuç: “Thursday” Sadece Bir Gün Değil, Bir Deneyimdir

“İngilizce Perşembe nasıl okunur?” sorusunun yanıtı aslında “Nasıl öğrenmek istersin?” sorusunun cevabında gizli.

Dil, yalnızca kurallarla değil; duygularla, stratejilerle, kahkahalarla öğrenilir.

İster Ahmet gibi çözüm odaklı olun, ister Elif gibi duygusal bağ kurun — önemli olan kendi “Thursday” yolculuğunuzu keşfetmektir.

Ve belki de her Perşembe, kendinize küçük bir hatırlatma yapın:

> “Today is Thursday — Thor’s day. Gümbür gümbür konuş, ama gülmeyi unutma!”
 
Üst