Uçağın İstanbul’dan kalkmasıyla inişe geçmesi bir oldu. Bulgaristan’ın aslında ne kadar yakın olduğunu bu uçak seyahatinde daha düzgün anladık. Karayoluyla da Kapıkule’den çıktıktan 257 kilometre daha sonra ulaşıyorsunuz!
Başşehir Sofya pek butik ve tenha bir yer. Antikçağdan günümüze daima bir hayat sürülen kentte, birfazlaca topluluğa (Traklar, Romalılar, Bizans, Slav, Osmanlı ve Bulgarlar) ilişkin izler görmek mümkün. Geniş yollar, büyük binalar ve komünizm periyodundan kalma anıtlarsa birinci göze çarpanlar.
Sandanski
Kentte seyahate Sofya’nın sembolik yerlerinden Aleksandr Nevski Katedrali ile başlayabilirsiniz. Burası Balkanlar’daki en büyük ikinci katedral. Dikkat çeken öbür kıymetli dini yapılar içinde kente ismini veren St. Sofia (Ayasofya) Kilisesi, Meçhul Asker Anıtı, Sveti Nikolay Mirlikiyski Rus Kilisesi, Sofya Sinagogu, Kara Cami ve Mimar Sinan’ın tasarladığı Banyabaşı Camisi’ni sıralayabiliriz. Ayrıyeten Bulgaristan Arkeoloji Müzesi, Ulusal Sanat Galerisi, Ulusal Kültür Sarayı, Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu, Borisova Parkı, ‘Serdika’ kalıntıları ve Azize Sofya Anıtı da gezilmesi gereken yerlerden…
Boyana Kilisesi
10’uncu yüzyıldan kalma, 1979’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Boyana Kilisesi kent merkezine 20 dakikalık uzaklıkta. Hazır oralara gitmişken, Ulusal Tarih Müzesi’ni de ziyaret etmeden dönmeyin.
Alışveriş için araç trafiğine kapalı Vitosha Caddesi’nde günün her saati ilginizi çekecek bir şey bulabilirsiniz. Mahallî eserler için Sofya Merkez Kapalı Pazarı, alışveriş merkezi arıyorsanız da TZUM tam sizlik. Bulgaristan’a ilişkin tüm yöresel yemekleri bulabileceğiniz ‘Shtastlivetsa’ hem karnı hem gözü doysun isteyenler için dekore edilmiş.
Bansko
Bulgaristan seyahatinizi Sofya ile sonlandırmak olmaz. Tanınan kayak merkezi Bansko, ‘şifa dağıtan’ sıcak suları ve fizik tedavi otelleriyle Sandanski, buram buram Bulgaristan havasını yaşatan tarihi köyleriyle Filibe başı çekiyor. Varna ve Burgaz, deniz keyfi yapmak isteyenler için hoş birer alternatif.
Mahallî tatlar mehana’larda
Bansko, Sofya’ya 2 saat arada, Pirin Dağları eteklerindeki ünlü kayak merkezi. Tüm dünyadan kış sporu tutkunlarını ağırlayan Bansko, benzeri merkezler içinde en uygun fiyatlı olanıymış. Yalnızca kayak merkezleri değil, tarihi dokusunu kaybetmeyen sokakları ve mahallî lezzetleri mahallî atmosferde sunan mehana’ları (meyhaneleri) da ünlü!
Antik Roma Tiyatrosu, Filibe
Bansko’ya gelmişken Pirin Dağı tepesine yürüyebilir, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Rila Manastırı’na gidebilir, Rila Fun Park’ta eğlenebilirsiniz. Her yıl ağustos ayında düzenlenen milletlerarası caz şenliği de buranın güzel sürprizlerinden…
Ülkenin güneybatısındaki ‘Sandanski’ kasabası kusursuz iklimi ve şifalı suları yardımıyla sıhhat turizminin başşehri sayılıyor. Hakikaten Bulgaristan Parlamentosu tarafınca 1981’de ‘Ulusal Balneolojik (yeraltı, su ve iklim kaynaklı doğal güzelleştirici faktörlerin bilimi) Merkez’ ilan edilmiş. Tedavileriniz içinde Episcopal Bazilika’yı, Sandanski Arkeoloji Müzesi’ni ve Spartak Anıtı’nı bakılırsabilirsiniz. Sandanski’de konaklama ve restoran için de her ikisini bir ortada sunan Villa Sintica’yı öneririm.
Bulgar mutfağı Türk mutfağına fazlaca benziyor.
Gelelim Filibe’ye (Plovdiv)… Bulgaristan’ın en büyük ikinci kenti Filibe’de Türk nüfusun (yüzde 10) en ağır olduğu bölge. Resmi kaynaklara nazaran tarihi MÖ 6000 yılına dayanıyor. Avrupa’nın en eski kenti unvanına sahip. Filibe’de ömür sürmüş halklar içinde, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar da var. Kentte hayatış her topluma ilişkin kalıntılar görmek mümkün.
Filibe’de adeta bir açık hava müzesi olan ‘Old Town’ yani ‘eski şehir’de, birinci durağınız kentin simgesi sayılan Antik Roma Tiyatrosu olabilir. 3 bin yıldır ayakta olan yapı dünyanın en uygun korunmuş antik tiyatrolarından biri. İlerideki Lamartin Meskeni, Klianti Konutu, Balabanov Meskeni, Atanas Krastev, Hindliyan Konutları ziyaret etmeniz gereken müze konutlar… Yürüyüşe devam ettiğinizde Osmanlı Mevlevihanesi’ni, Aziz Konstantin ve Aziz Elena Kilisesi ve Hisar Kapı sizi karşılayacak. Tarih Müzesi, Etnografya Müzesi, kenti kuşbakışı izleyebileceğiniz Nebet Zirve de kentin bu kısmında görülmesi gereken yerlerden… Merkezde Roma Stadyumu ve Kynaz Aleksander Caddesi’ne de uğrayın. Mağazaları, kafeleri, restoranları ve sokak sanatkarlarıyla burası minyatür bir İstiklal Caddesi.
Cadde üzerinde Kamenitsa Su Merdivenleri’ni kesinlikle ziyaret edin. Buradan Nayden Gerov Caddesi’ne çıkarsanız binalara çizilmiş fotoğrafları goreceksiniz. Bu caddenin sonundaki Tsar Simyon Bahçesi, müzik söyleyen çeşmeler, bir açık hava müzesi olan Roman Forum kaçırılmaması gereken yerlerden.
Aşı kartıyla gidiliyor
Bulgaristan’a gitmek için gereksiniminiz olan bir Schengen (ya da Bulgaristan) vizesi ve aşı kartı. Aşı olduğunuz tarihten itibaren en az 14 gün geçmesi gerekiyor. Aşı olmayanlar negatif PCR testi ya da antijen ibraz etmeli yahut COVID-19 geçirdiğini resmi bir evrakla kanıtlamalılar. Başka türlü onları 10 günlük bir karantina süreci bekliyor. Bu ortada Bulgaristan’da açık alanlarda değil ancak kapalı alanlarda maske takılması gerekiyor.
Bulgaristan’da birinci dikkatinizi çekecek şey eminim tenhalık olacaktır. Çünkü nüfusu yalnızca 7 milyon.
Kiril alfabesinin doğum yerinin Rusya değil de Bulgaristan olduğunu biliyor muydunuz?
Dünyanın sayılı gül sanayi merkezlerinden… Global gülyağı üretiminin yüzde 85’i burada yapılıyor.
‘Bulgar altını’ ya da ‘altın sıvı’ diye isimlendirilen gülyağının 10 gramı yaklaşık 2.000 lira.
Bulgaristan’da kullanılan para ünitesi leva. 1 leva yaklaşık 5 lira (Ağustos 2021).
Başşehir Sofya pek butik ve tenha bir yer. Antikçağdan günümüze daima bir hayat sürülen kentte, birfazlaca topluluğa (Traklar, Romalılar, Bizans, Slav, Osmanlı ve Bulgarlar) ilişkin izler görmek mümkün. Geniş yollar, büyük binalar ve komünizm periyodundan kalma anıtlarsa birinci göze çarpanlar.
Sandanski
Kentte seyahate Sofya’nın sembolik yerlerinden Aleksandr Nevski Katedrali ile başlayabilirsiniz. Burası Balkanlar’daki en büyük ikinci katedral. Dikkat çeken öbür kıymetli dini yapılar içinde kente ismini veren St. Sofia (Ayasofya) Kilisesi, Meçhul Asker Anıtı, Sveti Nikolay Mirlikiyski Rus Kilisesi, Sofya Sinagogu, Kara Cami ve Mimar Sinan’ın tasarladığı Banyabaşı Camisi’ni sıralayabiliriz. Ayrıyeten Bulgaristan Arkeoloji Müzesi, Ulusal Sanat Galerisi, Ulusal Kültür Sarayı, Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu, Borisova Parkı, ‘Serdika’ kalıntıları ve Azize Sofya Anıtı da gezilmesi gereken yerlerden…
Boyana Kilisesi
10’uncu yüzyıldan kalma, 1979’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Boyana Kilisesi kent merkezine 20 dakikalık uzaklıkta. Hazır oralara gitmişken, Ulusal Tarih Müzesi’ni de ziyaret etmeden dönmeyin.
Alışveriş için araç trafiğine kapalı Vitosha Caddesi’nde günün her saati ilginizi çekecek bir şey bulabilirsiniz. Mahallî eserler için Sofya Merkez Kapalı Pazarı, alışveriş merkezi arıyorsanız da TZUM tam sizlik. Bulgaristan’a ilişkin tüm yöresel yemekleri bulabileceğiniz ‘Shtastlivetsa’ hem karnı hem gözü doysun isteyenler için dekore edilmiş.
Bansko
Bulgaristan seyahatinizi Sofya ile sonlandırmak olmaz. Tanınan kayak merkezi Bansko, ‘şifa dağıtan’ sıcak suları ve fizik tedavi otelleriyle Sandanski, buram buram Bulgaristan havasını yaşatan tarihi köyleriyle Filibe başı çekiyor. Varna ve Burgaz, deniz keyfi yapmak isteyenler için hoş birer alternatif.
Mahallî tatlar mehana’larda
Bansko, Sofya’ya 2 saat arada, Pirin Dağları eteklerindeki ünlü kayak merkezi. Tüm dünyadan kış sporu tutkunlarını ağırlayan Bansko, benzeri merkezler içinde en uygun fiyatlı olanıymış. Yalnızca kayak merkezleri değil, tarihi dokusunu kaybetmeyen sokakları ve mahallî lezzetleri mahallî atmosferde sunan mehana’ları (meyhaneleri) da ünlü!
Antik Roma Tiyatrosu, Filibe
Bansko’ya gelmişken Pirin Dağı tepesine yürüyebilir, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Rila Manastırı’na gidebilir, Rila Fun Park’ta eğlenebilirsiniz. Her yıl ağustos ayında düzenlenen milletlerarası caz şenliği de buranın güzel sürprizlerinden…
Ülkenin güneybatısındaki ‘Sandanski’ kasabası kusursuz iklimi ve şifalı suları yardımıyla sıhhat turizminin başşehri sayılıyor. Hakikaten Bulgaristan Parlamentosu tarafınca 1981’de ‘Ulusal Balneolojik (yeraltı, su ve iklim kaynaklı doğal güzelleştirici faktörlerin bilimi) Merkez’ ilan edilmiş. Tedavileriniz içinde Episcopal Bazilika’yı, Sandanski Arkeoloji Müzesi’ni ve Spartak Anıtı’nı bakılırsabilirsiniz. Sandanski’de konaklama ve restoran için de her ikisini bir ortada sunan Villa Sintica’yı öneririm.
Bulgar mutfağı Türk mutfağına fazlaca benziyor.
Gelelim Filibe’ye (Plovdiv)… Bulgaristan’ın en büyük ikinci kenti Filibe’de Türk nüfusun (yüzde 10) en ağır olduğu bölge. Resmi kaynaklara nazaran tarihi MÖ 6000 yılına dayanıyor. Avrupa’nın en eski kenti unvanına sahip. Filibe’de ömür sürmüş halklar içinde, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar da var. Kentte hayatış her topluma ilişkin kalıntılar görmek mümkün.
Filibe’de adeta bir açık hava müzesi olan ‘Old Town’ yani ‘eski şehir’de, birinci durağınız kentin simgesi sayılan Antik Roma Tiyatrosu olabilir. 3 bin yıldır ayakta olan yapı dünyanın en uygun korunmuş antik tiyatrolarından biri. İlerideki Lamartin Meskeni, Klianti Konutu, Balabanov Meskeni, Atanas Krastev, Hindliyan Konutları ziyaret etmeniz gereken müze konutlar… Yürüyüşe devam ettiğinizde Osmanlı Mevlevihanesi’ni, Aziz Konstantin ve Aziz Elena Kilisesi ve Hisar Kapı sizi karşılayacak. Tarih Müzesi, Etnografya Müzesi, kenti kuşbakışı izleyebileceğiniz Nebet Zirve de kentin bu kısmında görülmesi gereken yerlerden… Merkezde Roma Stadyumu ve Kynaz Aleksander Caddesi’ne de uğrayın. Mağazaları, kafeleri, restoranları ve sokak sanatkarlarıyla burası minyatür bir İstiklal Caddesi.
Cadde üzerinde Kamenitsa Su Merdivenleri’ni kesinlikle ziyaret edin. Buradan Nayden Gerov Caddesi’ne çıkarsanız binalara çizilmiş fotoğrafları goreceksiniz. Bu caddenin sonundaki Tsar Simyon Bahçesi, müzik söyleyen çeşmeler, bir açık hava müzesi olan Roman Forum kaçırılmaması gereken yerlerden.
Aşı kartıyla gidiliyor
Bulgaristan’a gitmek için gereksiniminiz olan bir Schengen (ya da Bulgaristan) vizesi ve aşı kartı. Aşı olduğunuz tarihten itibaren en az 14 gün geçmesi gerekiyor. Aşı olmayanlar negatif PCR testi ya da antijen ibraz etmeli yahut COVID-19 geçirdiğini resmi bir evrakla kanıtlamalılar. Başka türlü onları 10 günlük bir karantina süreci bekliyor. Bu ortada Bulgaristan’da açık alanlarda değil ancak kapalı alanlarda maske takılması gerekiyor.
Bulgaristan’da birinci dikkatinizi çekecek şey eminim tenhalık olacaktır. Çünkü nüfusu yalnızca 7 milyon.
Kiril alfabesinin doğum yerinin Rusya değil de Bulgaristan olduğunu biliyor muydunuz?
Dünyanın sayılı gül sanayi merkezlerinden… Global gülyağı üretiminin yüzde 85’i burada yapılıyor.
‘Bulgar altını’ ya da ‘altın sıvı’ diye isimlendirilen gülyağının 10 gramı yaklaşık 2.000 lira.
Bulgaristan’da kullanılan para ünitesi leva. 1 leva yaklaşık 5 lira (Ağustos 2021).