Düzce merkeze 12 kilometre uzaklıktaki, 186 haneli Çerkes köyünde dikkati çeken birinci şey sistemli yerleşim planı. Çerkes köylerinin tipik özelliklerinin hepsi bir bakışta Köprübaşı Ömer Efendi Köyü’nde de göze çarpıyor; geniş bir cadde ve caddenin iki yanına sıralanan meskenler, bakımlı bahçeler… Meskenler birbirine yakın ancak bitişik değil. Hepsi ağaçlar ve çiçeklerle süslü geniş bahçelerin sonuna gerçek yapılmış.
Sofrada hayli sayıda özel tat var lakin en özeli bu köye has seku
Tabiat harikalarının ortası
Gölyaka ilçe hudutlarındaki köy ve civarı biroldukça güzellikle dolu. Bölge göçmen kuşların uğrak noktası. Tabiat olağanüstüsü Efteni Gölü, 130 metreden dökülen buz üzere suyu ve karlı dağ görünümüyle meşhur Güzeldere Şelalesi, yürüyüş tutkunlarının gözdesi haline gelmiş ikonik görüntülere sahip Pürenli ve Kardüz yaylaları bu hoşlukların akla birinci gelenleri. Köprübaşı Ömer Efendi Köyü bu tabiat harikalarının tam ortasında. Mavi bayraklı plajlarıyla meşhur Akçakoca’ya da yalnızca 56 kilometre uzaklıkta. İçinden geçen Melen Çayı bununla birlikte köyün hayat kaynağı.
Köydeyiz Restoran’ın kahvaltısı…
Çalışkan, güler yüzlü insanların yaşadığı köy daha epey tarım ve hayvancılıkla geçiniyor. İklimi niçiniyle epeyce güçlü bitki örtüsüne sahip köyde fındık bahçeleri geniş yer tutuyor. Ayrıyeten vişne, erik, elma, ceviz, incir, taflan (karayemiş) üzere birfazlaca farklı meyve de yetiştiriliyor. Çerkes kabağı ve balkabağı bölgenin simge mamüllerinden. Köyün en hayli aranan tatlarından biri de yazın yetiştirilen karpuz. Köprübaşı Ömer Efendi Köyü insanı, lisanına, mimarisine, yemeklerine ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı.
Tüm bu ayrıntıları bir daha sonraki jenerasyona gerçek aktarmakta fazlaca titiz. Köyde açılan kültür meskeni bunun en kıymetli göstergesi. Adige Kültür Meskeni eski okul binası restore edilerek oluşturulmuş. Burada Çerkes kültürüne dair her şey genç nesillere öğretiliyor. Çerkes gençleri cetlerinin lisanlarını, danslarını, müziklerini ve el sanatlarını burada öğreniyor. Köprübaşı Ömer Efendi Köyü Kalkındırma Derneği Lideri, bununla birlikte köydeki tek restoranın da işletmecisi olan Mesut Başkan, Çerkes külçeşidini yaşatmak için ağır çalışanlardan biri.
Konutlar birbirine aralı ve bahçeli. Yapılar Karadeniz mimarisini yansıtıyor.
Lider bilhassa Çerkes mutfağı konusunda akademik çalışmalar yapıyor. Geçmiş senelerda köy konağı olan geniş bahçeli bina Mesut Önder’in uğraşlarıyla günümüzde Köydeyiz Kır Bahçesi ismiyle restoran olarak hizmet veriyor. Menüsünde epey bilinen Çerkes yemeklerinin yanı sıra unutulmaya yüz tutmuş, az bilinen yemekler de var. Başta haluj, şelame, şıpsı, haluvpaç, çerkestavuğu, metaz, lepsi, malay, apeyeşek tatlısı olmak üzere hepsi birbirinden özel tatlar. Lakin mamursa ve seku yemeklerinin sofrada farklı bir yeri var.
Mamur ise özel günlerde, konuk geldiğinde yapılan ve birebir kaptan daima bir arada yenen, üretimi zahmetli bir yemek. Yerli mısırdan öğütülmüş un ve sütle yemek pişme mühletince belağ isimli kaşıkla karıştırılarak hazırlanıyor. Piştikten daha sonra üzerine tereyağı dökülüyor. En son üstüne isli Çerkes peyniri konarak servis ediliyor. Bir de seku var; yalnızca Köprübaşı Ömer Efendi Köyü’ne has bir yemek. Ramazan ayında sahur için hazırlanan seku, darı, yoğurt ve şekerle yapılıyor ve çorba kıvamında. Çok doyurucu olduğundan bilhassa sahurda tercih ediliyor. Tüm gereçleri köyden temin edilen bu özel Çerkes yemeklerini tatmak isteyenlerin bir gün evvelce rezervasyon yapmaları gerekiyor. (0552 481 5054)
Peynirin sırrı sütünde
Köyde üretimine ayrıyeten değer verilen bir eser de Çerkes peyniri. Yakın vakte kadar Çerkes peyniri üreticisi olan Adige Kültür Konutu Lideri Erdal Özmenç “Gerçek çerkes peyniri elde edebilmek için doğal beslenen hayvanların sütünü kullanmak epey kıymetli. Endüstriyel süt kullanıldığında yepyeni reçete uygulansa bile lezzet tıpkı olmuyor’’ diye anlatıyor. Çerkes peynirinin en kıymetli özelliği mayası. Maya olarak kendi suyu kullanılıyor. Tazeyken lezzetli lakin uygun şartlarda saklanıp dinlendirilerek de yenebiliyor. Eskilerin baca tabir ettiği özel ocakların ortasındaki bölmelerde islendirilen peynir, tülbentle örtülüp olgunlaşması için buğdayların içinde saklanırmış. Çerkes mutfağını merak ediyorsanız bu köyü dört mevsim ziyaret edebilirsiniz. Misafirperver sakinleri fazlaca lezzetli sofralar kuruyor ve yöreye has yemeklerin kıssalarını zevkle anlatıyor…
Sofrada hayli sayıda özel tat var lakin en özeli bu köye has seku
Tabiat harikalarının ortası
Gölyaka ilçe hudutlarındaki köy ve civarı biroldukça güzellikle dolu. Bölge göçmen kuşların uğrak noktası. Tabiat olağanüstüsü Efteni Gölü, 130 metreden dökülen buz üzere suyu ve karlı dağ görünümüyle meşhur Güzeldere Şelalesi, yürüyüş tutkunlarının gözdesi haline gelmiş ikonik görüntülere sahip Pürenli ve Kardüz yaylaları bu hoşlukların akla birinci gelenleri. Köprübaşı Ömer Efendi Köyü bu tabiat harikalarının tam ortasında. Mavi bayraklı plajlarıyla meşhur Akçakoca’ya da yalnızca 56 kilometre uzaklıkta. İçinden geçen Melen Çayı bununla birlikte köyün hayat kaynağı.
Köydeyiz Restoran’ın kahvaltısı…
Çalışkan, güler yüzlü insanların yaşadığı köy daha epey tarım ve hayvancılıkla geçiniyor. İklimi niçiniyle epeyce güçlü bitki örtüsüne sahip köyde fındık bahçeleri geniş yer tutuyor. Ayrıyeten vişne, erik, elma, ceviz, incir, taflan (karayemiş) üzere birfazlaca farklı meyve de yetiştiriliyor. Çerkes kabağı ve balkabağı bölgenin simge mamüllerinden. Köyün en hayli aranan tatlarından biri de yazın yetiştirilen karpuz. Köprübaşı Ömer Efendi Köyü insanı, lisanına, mimarisine, yemeklerine ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı.
Tüm bu ayrıntıları bir daha sonraki jenerasyona gerçek aktarmakta fazlaca titiz. Köyde açılan kültür meskeni bunun en kıymetli göstergesi. Adige Kültür Meskeni eski okul binası restore edilerek oluşturulmuş. Burada Çerkes kültürüne dair her şey genç nesillere öğretiliyor. Çerkes gençleri cetlerinin lisanlarını, danslarını, müziklerini ve el sanatlarını burada öğreniyor. Köprübaşı Ömer Efendi Köyü Kalkındırma Derneği Lideri, bununla birlikte köydeki tek restoranın da işletmecisi olan Mesut Başkan, Çerkes külçeşidini yaşatmak için ağır çalışanlardan biri.
Konutlar birbirine aralı ve bahçeli. Yapılar Karadeniz mimarisini yansıtıyor.
Lider bilhassa Çerkes mutfağı konusunda akademik çalışmalar yapıyor. Geçmiş senelerda köy konağı olan geniş bahçeli bina Mesut Önder’in uğraşlarıyla günümüzde Köydeyiz Kır Bahçesi ismiyle restoran olarak hizmet veriyor. Menüsünde epey bilinen Çerkes yemeklerinin yanı sıra unutulmaya yüz tutmuş, az bilinen yemekler de var. Başta haluj, şelame, şıpsı, haluvpaç, çerkestavuğu, metaz, lepsi, malay, apeyeşek tatlısı olmak üzere hepsi birbirinden özel tatlar. Lakin mamursa ve seku yemeklerinin sofrada farklı bir yeri var.
Mamur ise özel günlerde, konuk geldiğinde yapılan ve birebir kaptan daima bir arada yenen, üretimi zahmetli bir yemek. Yerli mısırdan öğütülmüş un ve sütle yemek pişme mühletince belağ isimli kaşıkla karıştırılarak hazırlanıyor. Piştikten daha sonra üzerine tereyağı dökülüyor. En son üstüne isli Çerkes peyniri konarak servis ediliyor. Bir de seku var; yalnızca Köprübaşı Ömer Efendi Köyü’ne has bir yemek. Ramazan ayında sahur için hazırlanan seku, darı, yoğurt ve şekerle yapılıyor ve çorba kıvamında. Çok doyurucu olduğundan bilhassa sahurda tercih ediliyor. Tüm gereçleri köyden temin edilen bu özel Çerkes yemeklerini tatmak isteyenlerin bir gün evvelce rezervasyon yapmaları gerekiyor. (0552 481 5054)
Peynirin sırrı sütünde
Köyde üretimine ayrıyeten değer verilen bir eser de Çerkes peyniri. Yakın vakte kadar Çerkes peyniri üreticisi olan Adige Kültür Konutu Lideri Erdal Özmenç “Gerçek çerkes peyniri elde edebilmek için doğal beslenen hayvanların sütünü kullanmak epey kıymetli. Endüstriyel süt kullanıldığında yepyeni reçete uygulansa bile lezzet tıpkı olmuyor’’ diye anlatıyor. Çerkes peynirinin en kıymetli özelliği mayası. Maya olarak kendi suyu kullanılıyor. Tazeyken lezzetli lakin uygun şartlarda saklanıp dinlendirilerek de yenebiliyor. Eskilerin baca tabir ettiği özel ocakların ortasındaki bölmelerde islendirilen peynir, tülbentle örtülüp olgunlaşması için buğdayların içinde saklanırmış. Çerkes mutfağını merak ediyorsanız bu köyü dört mevsim ziyaret edebilirsiniz. Misafirperver sakinleri fazlaca lezzetli sofralar kuruyor ve yöreye has yemeklerin kıssalarını zevkle anlatıyor…