Burak Özberk, Hürriyet Seyahat müellifi
Etrafını da gezin: Süleymaniye Camisi/İSTANBUL
Yasal Sultan Süleyman tarafınca Mimar Sinan’a 1550-1557 yılları içinde yaptırıldı. Caminin minare sayısının 4 olması, Kanuni’nin İstanbul’un fethinden daha sonra Osmanlı’nın 4’üncü padişahı olmasını, gurura sayısının 10 olmasıysa 10’uncu padişah olmasını simgeliyor. Mihrabın iki tarafında yer alan pencerelerin üstündeki çini madalyonlarda Fetih Mühleti, ana kubbenin ortasında Parıltı Mühleti yazılı. Ramazan ayında, Süleymaniye Camisi’nde ikindi namazınızı kıldıktan daha sonra, Yasal Sultan Süleyman ve Mimar Sinan türbeleri ziyaret edebilirsiniz. Avlunun doğuya bakan bahçesinden Boğaziçi ve Haliç’in doyumsuz görünümünü seyredip çıkışta iftarınızı çabucak caminin karşısındaki tarihi kuru fasulyecilerde yapabilirsiniz.
Canan Demiray, seyahat müellif
Sema gösterisi izleyin: Mevlana Müzesi/KONYA
Konya dendiğinde birinci akla gelen, “Gel, gel, ne olursan ol bir daha gel” davetiyle Mevlana olsa gerek. Dünyada barış ve müsamaha öğretileriyle tanınan Mevlana’yı ve Mevlevi hayatını anlatan Konya Mevlana Müzesi ve Türbesi’nde balmumu heykeller ve Selçuklu devrine ilişkin sergilenen eserler pek ilgi cazip. Ziyaretçilerin kesinlikle Mevlana Kültür Merkezi’nde tasavvuf müziği eşliğinde sema gösterisini izlemelerini öneririm. Konya, Anadolu Selçuklu mimarisini yakından tanıyabileceğiniz kıymetli kentlerden biri. Karatay Medresesi ve Çini Müzesi ile Şems-i Tebrizi Mescidi kent cinsinizde uğrayabileceğiniz duraklardan kimileri.
Saffet Emre Tonguç, Hürriyet Seyahat müellifi
Öyküsünü öğrenin…: Telli Baba Türbesi/İSTANBUL
Bekârlara eş bulmada yardımcı olduğuna inanılan ve Telli Baba diye anılan İmam Abdullah Efendi’nin türbesi İstanbul’un tanınan manevi rotaları içinde. Telli Baba hakkında büsbütün farklı vakit dilimlerinde geçen üç tane kıssa anlatılıyor… Birincisine göre İstanbul’un 1453’teki fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet’in yanında, ikincisine nazaranyse Kazaklar 19’uncu yüzyılda Rumeli Kavağı’na saldırdıklarında Sultan 2. Mahmut’un yanında savaşmış Telli Baba. Kimileri da şu anda türbesinin olduğu yere bir tekke yaptırmış, Kadiri tarikatına mensup bir derviş olduğunu düşünüyorlar. Bu tarikatın isminin, üyelerinin türbanlarını ve gelinlerin duvaklarını gümüş işlemelerle süslemesinden geldiği rivayet ediliyor.
Erdoğan Gümüş, Hürriyet Seyahat gezgini
Başşehrin sembollerinden: Hacı Bayram Veli Mescidi ve Türbesi/ANKARA
Ankara’nın tarihi semti Ulus’taki cami başşehrin sembol bedellerinden ve en değerli manevi duraklarından biri. 1427–1428 tarihlerinde yapılan cami, tavan, mihrap-minber personelliği ve süslemesi, müezzin mahfili altındaki çinilerle kaplı tavanıyla Ankara mescitlerinin karakteristik özelliklerini yansıtıyor. Çatısı kubbesiz ve tek minareli cami Bayrami tarikatının kurucusu olan Türk mutasavvıf Hacı Bayram-ı Veli’nin türbesiyle de yan yana. Bayram ve cuma namazlarında yalnızca cami içi değil, bulunduğu meydan da manevi havayla dolup taşıyor…
Serda Büyükkoyuncu, seyahat müellifi
Harika görünüm: Yuşa Hazretleri Tepesi/İSTANBUL
Günümüzde sıkça ziyaret edilen 17 metre uzunluğundaki kabrin olduğu zirve, antikçağdan bugüne sırasıyla evvel bir sunağa, akabinde Zeus Tapınağı’na, daha sonra kiliseye, Osmanlı’daysa mescit ve tekkeye mesken sahipliği yapmış. Müslümanlar bu uzun türbenin Yuşa Peygamber’in mezarı olduğuna inanıyor. Kabrin büyüklüğüyse iki niçine dayandırılıyor; Hz. Yuşa’ya duyulan derin sevgi ve hürmetten mezarı büyük yapılmış yahut kabrin tam yerini belirleyememe telaşıyla büyük tutulmuş. İmparator I. Justinianus periyodunda inşa edilen Aziz Pantaleon Kilisesi’nin olduğu düşünülen yerde bugün küçük bir 18’inci yüzyıl mescidi var. 198 metrelik yüksekliğiyle Boğaz’ın ikinci en yüksek doruğundan görüntü görülmeye kıymet.
Nurgül Büyükkalay, Hürriyet Seyahat gezgini
Doğal bir akvaryum üzere: Balıklıgöl/ŞANLIURFA
Balıklıgöl ‘Peygamberler Şehri’ Şanlıurfa’nın manevî atmosferini soluyabileceğiniz en kıymetli yer. Kıssasını duymuşsunuzdur; Hazreti İbrahim, Nemrut tarafınca ateşe atılır, ateş suya, ortasındaki odunlar da balığa dönüşür. Bayramlarda ve kandil gecelerinde fazlaca sayıda ziyaretçisi oluyor. Göl, doğal bir akvaryum üzere. Göldeki kutsal sayılan balıklara yem atarken karşınıza o denli bir balık sürüsü çıkıyor ki etkilenmemek mümkün değil. Balıklıgöl yerleşkesinde görmeniz gereken kutsal yerlerden biri Hz. İbrahim’in ateşe atıldığında düştüğü makam. İçindeki şifalı olduğuna inanılan sudan içebilirsiniz. Halil-ür Rahman Mescidi, Hazreti İbrahim’in doğduğu mağara ve Şanlıurfa Kalesi ziyaret edebileceğiniz kıymetli noktalar.
Melih Uslu, seyahat müellifi
Manası ve ehemmiyeti büyük: Eyüp Sultan Camisi/İSTANBUL
Eyüp ilçe merkezinde nereye adım atsanız tarihi bir cami, türbe ya da medreseyle karşılaşabilirsiniz. Ancak bunlardan birinin İstanbul’un maneviyatında büyük değeri var. Muharrir Refik Halid Karay ‘Guguklu Saat’ isimli yapıtında Eyüp Sultan Külliyesi’ni “İstanbullular için yarı Mekke kabul edilir” diye tanımlıyor. Bu yere özel bir bedel addedilmesinin sebebiyse Hz. Muhammed’e konut sahipliği yapmış, onun hizmetinde bulunmuş İslam Ordusu Kumandanı Ebu Eyyüp Ensari’nin türbesi. Bu sebeple Osmanlı padişahları sefer öncesi kılıç kuşanıp Eyüp Sultan Türbesi’ni kesinlikle ziyaret edermiş. Bugünse bilhassa ramazan ayında mescitte ibadet, türbede dua eden ağır bir kalabalıkla karşılaşacaksınız.
Burcu Gürtürk Kadak, Hürriyet Seyahat gezgini
Osmanlı tarihine seyahat: Selimiye Camisi/EDİRNE
Ramazan ayı, Mimar Sinan’ın “Ustalık eserim” dediği Selimiye Mescidi ziyareti için mükemmel bir vakit. Zira UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki cami, İslam âleminin değerli ibadethaneleri içinde. Eşsiz mimarisiyle büyülüyor, maneviyatı yüksek atmosferiyle huzura davet ediyor. Edirne ziyaretiniz sırasında bir daha Mimar Sinan’a ilişkin olan ve Osmanlı mimarisinin en değerli örneklerinden biri sayılan Rüstem Paşa Kervansarayı’nı, Meriç Irmağı üstündeki büyüleyici Mecidiye Köprüsü’nü, Osmanlı’dan günümüze kalan en eski anıtsal yapı olan Eski Cami’yi ziyaret edebilirsiniz.
Samet Altıntaş, tarihçi, muharrir
Eski bir İstanbul düşü: Aziz Mahmud Hüdayi/İSTANBUL
İnanışa nazaran; Boğaziçi’ni kentin dört evliyası korur. Bunlar; Üsküdar’da Aziz Mahmud Hüdayi, Beşiktaş’ta Yahya Efendi, Rumelikavağı’nda Telli Baba ve Beykoz’daki Hz. Yuşa’dır. 17’nci yüzyılda hayatış Hüdayi Dede, Celvetilik tarikatının piri kabul edilir. Doğancılar’daki Hüdayi Külliyesi’nde türbesi olan Aziz Mahmud “Sağlığımızda bizi, vefatımızdan daha sonra kabrimizi ziyaret edenler, türbemizin önünden geçtiğinde Fatiha okuyanlar bizimdir. Bizi sevenler denizde boğulmasın, ahir ömürlerinde fakirlik çekmesinler, imanlarını kurtarmadıkça gitmesinler, öleceklerini bilsinler ve haber versinler” kelamlarıyla inananları türbesine davet ediyor. Siz de türbeye gittiğinizde, kendinizi eski bir İstanbul hayalinde bulacaksınız, şaşırmayın!
Erdal İpekeşen, Tempo Travel yayın danışmanı
Birinci ve en eski cami: Habib-i Neccar/HATAY
Caminin tam olarak ne vakit yapıldığı bilinmiyor lakin kentin 638 yılında İslam hâkimiyetine girmesinden daha sonra inşa edildiği kestirim ediliyor. Türkiye’deki en eski cami olma özelliğine sahip. Günümüzdeki hali Osmanlı devrinden kalma ve etrafı medrese odalarıyla çevrili. Avlusunda 19’uncu yüzyıl yapıtı bir şadırvan var. Haçlılar Antakya’yı ele geçirdiklerinde kiliseye dönüştürülen cami, 1268 yılında Memluk Sultanı Baybars’ın fethiyle tekrar cami olmuş.
Etrafını da gezin: Süleymaniye Camisi/İSTANBUL
Yasal Sultan Süleyman tarafınca Mimar Sinan’a 1550-1557 yılları içinde yaptırıldı. Caminin minare sayısının 4 olması, Kanuni’nin İstanbul’un fethinden daha sonra Osmanlı’nın 4’üncü padişahı olmasını, gurura sayısının 10 olmasıysa 10’uncu padişah olmasını simgeliyor. Mihrabın iki tarafında yer alan pencerelerin üstündeki çini madalyonlarda Fetih Mühleti, ana kubbenin ortasında Parıltı Mühleti yazılı. Ramazan ayında, Süleymaniye Camisi’nde ikindi namazınızı kıldıktan daha sonra, Yasal Sultan Süleyman ve Mimar Sinan türbeleri ziyaret edebilirsiniz. Avlunun doğuya bakan bahçesinden Boğaziçi ve Haliç’in doyumsuz görünümünü seyredip çıkışta iftarınızı çabucak caminin karşısındaki tarihi kuru fasulyecilerde yapabilirsiniz.
Canan Demiray, seyahat müellif
Sema gösterisi izleyin: Mevlana Müzesi/KONYA
Konya dendiğinde birinci akla gelen, “Gel, gel, ne olursan ol bir daha gel” davetiyle Mevlana olsa gerek. Dünyada barış ve müsamaha öğretileriyle tanınan Mevlana’yı ve Mevlevi hayatını anlatan Konya Mevlana Müzesi ve Türbesi’nde balmumu heykeller ve Selçuklu devrine ilişkin sergilenen eserler pek ilgi cazip. Ziyaretçilerin kesinlikle Mevlana Kültür Merkezi’nde tasavvuf müziği eşliğinde sema gösterisini izlemelerini öneririm. Konya, Anadolu Selçuklu mimarisini yakından tanıyabileceğiniz kıymetli kentlerden biri. Karatay Medresesi ve Çini Müzesi ile Şems-i Tebrizi Mescidi kent cinsinizde uğrayabileceğiniz duraklardan kimileri.
Saffet Emre Tonguç, Hürriyet Seyahat müellifi
Öyküsünü öğrenin…: Telli Baba Türbesi/İSTANBUL
Bekârlara eş bulmada yardımcı olduğuna inanılan ve Telli Baba diye anılan İmam Abdullah Efendi’nin türbesi İstanbul’un tanınan manevi rotaları içinde. Telli Baba hakkında büsbütün farklı vakit dilimlerinde geçen üç tane kıssa anlatılıyor… Birincisine göre İstanbul’un 1453’teki fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet’in yanında, ikincisine nazaranyse Kazaklar 19’uncu yüzyılda Rumeli Kavağı’na saldırdıklarında Sultan 2. Mahmut’un yanında savaşmış Telli Baba. Kimileri da şu anda türbesinin olduğu yere bir tekke yaptırmış, Kadiri tarikatına mensup bir derviş olduğunu düşünüyorlar. Bu tarikatın isminin, üyelerinin türbanlarını ve gelinlerin duvaklarını gümüş işlemelerle süslemesinden geldiği rivayet ediliyor.
Erdoğan Gümüş, Hürriyet Seyahat gezgini
Başşehrin sembollerinden: Hacı Bayram Veli Mescidi ve Türbesi/ANKARA
Ankara’nın tarihi semti Ulus’taki cami başşehrin sembol bedellerinden ve en değerli manevi duraklarından biri. 1427–1428 tarihlerinde yapılan cami, tavan, mihrap-minber personelliği ve süslemesi, müezzin mahfili altındaki çinilerle kaplı tavanıyla Ankara mescitlerinin karakteristik özelliklerini yansıtıyor. Çatısı kubbesiz ve tek minareli cami Bayrami tarikatının kurucusu olan Türk mutasavvıf Hacı Bayram-ı Veli’nin türbesiyle de yan yana. Bayram ve cuma namazlarında yalnızca cami içi değil, bulunduğu meydan da manevi havayla dolup taşıyor…
Serda Büyükkoyuncu, seyahat müellifi
Harika görünüm: Yuşa Hazretleri Tepesi/İSTANBUL
Günümüzde sıkça ziyaret edilen 17 metre uzunluğundaki kabrin olduğu zirve, antikçağdan bugüne sırasıyla evvel bir sunağa, akabinde Zeus Tapınağı’na, daha sonra kiliseye, Osmanlı’daysa mescit ve tekkeye mesken sahipliği yapmış. Müslümanlar bu uzun türbenin Yuşa Peygamber’in mezarı olduğuna inanıyor. Kabrin büyüklüğüyse iki niçine dayandırılıyor; Hz. Yuşa’ya duyulan derin sevgi ve hürmetten mezarı büyük yapılmış yahut kabrin tam yerini belirleyememe telaşıyla büyük tutulmuş. İmparator I. Justinianus periyodunda inşa edilen Aziz Pantaleon Kilisesi’nin olduğu düşünülen yerde bugün küçük bir 18’inci yüzyıl mescidi var. 198 metrelik yüksekliğiyle Boğaz’ın ikinci en yüksek doruğundan görüntü görülmeye kıymet.
Nurgül Büyükkalay, Hürriyet Seyahat gezgini
Doğal bir akvaryum üzere: Balıklıgöl/ŞANLIURFA
Balıklıgöl ‘Peygamberler Şehri’ Şanlıurfa’nın manevî atmosferini soluyabileceğiniz en kıymetli yer. Kıssasını duymuşsunuzdur; Hazreti İbrahim, Nemrut tarafınca ateşe atılır, ateş suya, ortasındaki odunlar da balığa dönüşür. Bayramlarda ve kandil gecelerinde fazlaca sayıda ziyaretçisi oluyor. Göl, doğal bir akvaryum üzere. Göldeki kutsal sayılan balıklara yem atarken karşınıza o denli bir balık sürüsü çıkıyor ki etkilenmemek mümkün değil. Balıklıgöl yerleşkesinde görmeniz gereken kutsal yerlerden biri Hz. İbrahim’in ateşe atıldığında düştüğü makam. İçindeki şifalı olduğuna inanılan sudan içebilirsiniz. Halil-ür Rahman Mescidi, Hazreti İbrahim’in doğduğu mağara ve Şanlıurfa Kalesi ziyaret edebileceğiniz kıymetli noktalar.
Melih Uslu, seyahat müellifi
Manası ve ehemmiyeti büyük: Eyüp Sultan Camisi/İSTANBUL
Eyüp ilçe merkezinde nereye adım atsanız tarihi bir cami, türbe ya da medreseyle karşılaşabilirsiniz. Ancak bunlardan birinin İstanbul’un maneviyatında büyük değeri var. Muharrir Refik Halid Karay ‘Guguklu Saat’ isimli yapıtında Eyüp Sultan Külliyesi’ni “İstanbullular için yarı Mekke kabul edilir” diye tanımlıyor. Bu yere özel bir bedel addedilmesinin sebebiyse Hz. Muhammed’e konut sahipliği yapmış, onun hizmetinde bulunmuş İslam Ordusu Kumandanı Ebu Eyyüp Ensari’nin türbesi. Bu sebeple Osmanlı padişahları sefer öncesi kılıç kuşanıp Eyüp Sultan Türbesi’ni kesinlikle ziyaret edermiş. Bugünse bilhassa ramazan ayında mescitte ibadet, türbede dua eden ağır bir kalabalıkla karşılaşacaksınız.
Burcu Gürtürk Kadak, Hürriyet Seyahat gezgini
Osmanlı tarihine seyahat: Selimiye Camisi/EDİRNE
Ramazan ayı, Mimar Sinan’ın “Ustalık eserim” dediği Selimiye Mescidi ziyareti için mükemmel bir vakit. Zira UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki cami, İslam âleminin değerli ibadethaneleri içinde. Eşsiz mimarisiyle büyülüyor, maneviyatı yüksek atmosferiyle huzura davet ediyor. Edirne ziyaretiniz sırasında bir daha Mimar Sinan’a ilişkin olan ve Osmanlı mimarisinin en değerli örneklerinden biri sayılan Rüstem Paşa Kervansarayı’nı, Meriç Irmağı üstündeki büyüleyici Mecidiye Köprüsü’nü, Osmanlı’dan günümüze kalan en eski anıtsal yapı olan Eski Cami’yi ziyaret edebilirsiniz.
Samet Altıntaş, tarihçi, muharrir
Eski bir İstanbul düşü: Aziz Mahmud Hüdayi/İSTANBUL
İnanışa nazaran; Boğaziçi’ni kentin dört evliyası korur. Bunlar; Üsküdar’da Aziz Mahmud Hüdayi, Beşiktaş’ta Yahya Efendi, Rumelikavağı’nda Telli Baba ve Beykoz’daki Hz. Yuşa’dır. 17’nci yüzyılda hayatış Hüdayi Dede, Celvetilik tarikatının piri kabul edilir. Doğancılar’daki Hüdayi Külliyesi’nde türbesi olan Aziz Mahmud “Sağlığımızda bizi, vefatımızdan daha sonra kabrimizi ziyaret edenler, türbemizin önünden geçtiğinde Fatiha okuyanlar bizimdir. Bizi sevenler denizde boğulmasın, ahir ömürlerinde fakirlik çekmesinler, imanlarını kurtarmadıkça gitmesinler, öleceklerini bilsinler ve haber versinler” kelamlarıyla inananları türbesine davet ediyor. Siz de türbeye gittiğinizde, kendinizi eski bir İstanbul hayalinde bulacaksınız, şaşırmayın!
Erdal İpekeşen, Tempo Travel yayın danışmanı
Birinci ve en eski cami: Habib-i Neccar/HATAY
Caminin tam olarak ne vakit yapıldığı bilinmiyor lakin kentin 638 yılında İslam hâkimiyetine girmesinden daha sonra inşa edildiği kestirim ediliyor. Türkiye’deki en eski cami olma özelliğine sahip. Günümüzdeki hali Osmanlı devrinden kalma ve etrafı medrese odalarıyla çevrili. Avlusunda 19’uncu yüzyıl yapıtı bir şadırvan var. Haçlılar Antakya’yı ele geçirdiklerinde kiliseye dönüştürülen cami, 1268 yılında Memluk Sultanı Baybars’ın fethiyle tekrar cami olmuş.