Tr52Tr
New member
Federal Reserve’in (Fed) kendi ekonomistleri sakinlik alarmını çalıyor. Ekonomistler, daha fazla faiz artışının ABD iktisadını sarsabileceği konusunda ikazda bulunuyor. Üst seviye ekonomist Mohamed El-Erian, global ekonomiyi sonsuza dek bir daha şekillendirebilecek ‘şiddetli’ şoklar bekliyor.
“Üç yeni eğilim, bu biçimde bir dönüşüme işaret ediyor”
Mohamed El-Erian, arz üstündeki baskılar, merkez bankası sıkılaştırması ve piyasa ‘kırılganlığının‘ bir kombinasyonunun büyüme üzerinde baskı oluşturmasının beklenen olduğunu söylüyor. El-Erian bir Foreign Affairs yazısında, şu konuların altını çiziyor:
Özellikle üç yeni eğilim, bu biçimde bir dönüşüme işaret ediyor. Önümüzdeki birkaç yıl ortasında ekonomik sonuçların şekillenmesinde kıymetli bir rol oynaması beklenen etmenler var. Bunlar: Büyüme üstündeki epeyce yıllı büyük bir pürüz olarak yetersiz talepten yetersiz arza geçiş, merkez bankalarından sınırsız likiditenin sona ermesi ve finansal piyasaların artan kırılganlığı. Bu kaymalar, son birkaç yıldaki olağandışı ekonomik gelişmelerin birçoklarını açıklamaya yardımcı oluyor. Ayrıyeten, şoklar daha sık ve daha şiddetli hale geldikçe gelecekte daha da fazla belirsizliğe yol açması mümkün. Bu değişiklikler bireyleri, şirketleri ve hükümetleri ekonomik, toplumsal ve politik olarak etkileyecek.
“Fed, enflasyonun ‘geçici’ olduğunu söylüyordu, ancak…”
El-Erian’ın uyarısı, Milletlerarası Para Fonu ve Memleketler arası Finans Enstitüsü üzere kurumların gelecek yıl ekonomik yavaşlama öngördüğü sırada geliyor. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, Rusya’nın Şubat ayında Ukrayna’yı işgali, ham petrolden buğdaya emtia meblağlarının yükselmesiyle birlikte global tedarik zincirlerinin sıkılaşmasına yol açtı. Bu ortada, Fed üzere merkez bankaları agresif bir biçimde faiz oranlarını yükseltmeye başladılar. Bunun da enflasyonu ehlileştirmeyle birlikte, ekonomik büyümeyi de vurması mümkün.
El-Erian, analistlerin gerilemenin kısa ve keskin bir resesyon olacağı zihniyetinden uzaklaşmaları gerektiğini söylüyor. Fed’in enflasyonu yalnızca ‘geçici’ olarak nitelendirmesini hatırlatıyor. Geçen yıl fiyatlar süratle yükselirken bile bu niyet şeklinin yol açtığı problemler konusunda uyarıyor. Bu bağlamda şu açıklamayı yapıyor:
Fed’in enflasyonun ‘geçici’ olacağı halindeki birinci yanlış değerlendirmesinden, mümkün bir ABD resesyonunun ‘kısa ve sığ’ olacağına dair mevcut konsensüse kadar, ekonomik zorlukları hem süreksiz birebir vakitte süratli bir biçimde aksine çevrilebilir olarak görme tarafında kuvvetli bir eğilim var. Bu değişiklikler bireyleri, şirketleri ve hükümetleri ekonomik, toplumsal ve politik olarak etkileyecek. Analistler, bu eğilimlerin bir daha sonraki iş çevriminden daha uzun süreceği ihtimalini fark edene kadar, niye oldukları ekonomik düşüncenin, yarattıkları fırsatlardan değerli ölçüde daha ağır basması beklenen.
“Ekonomi, 2023’te büyüme yahut sakinlik konusunda yazı tipe atacak!”
Fed’in kendi ekonomistleri, ABD iktisadının gelecek yıl sancılı bir düşüşe geçme konusunda önemli bir risk barındırdığı konusunda ikaz yapıyor. Ekonomistler, bu niçinle mümkün bir resesyon için alarm veriyor. Fed’in Kasım ayı toplantı tutanakları, merkez bankası işçisinin tüketici harcamaları üstündeki artan baskıyı, yurtharicindeki problemleri ve yüksek borçlanma maliyetlerini kısa vadeli zıt rüzgarlar olarak işaretlediğini gösteriyor.
Fed ekonomistleri, iktisadın 2023’te büyüme yahut sakinlik konusunda sanal bir yazı çeşide atacağını söylüyor. Bu niçinle, gerçek faaliyete ait temel varsayıma yönelik risklerin aşağı taraflı olduğu yargısına varıyorlar. Ayrıyeten, iktisadın önümüzdeki yıl ortasında bir resesyona girme mümkünlüğünü neredeyse başlangıç seviyesi kadar muhtemel görüyorlar. Fed ekonomistleri, ABD’de bir resesyonun önümüzdeki yıl kesinlikle olmasa da mümkün olduğu ikazını yapıyorlar. Mevcut durumda inatçı enflasyon ve her zamankinden daha yüksek faiz oranları var. Bunlar da tüketiciler ve işletmeler için daha fazla acı mümkünlüğünü artırıyor. Bu yüzden, bu beklentiler son aylarda daha da arttı.
Sonuç olarak, Amerikalı tüketiciler, otomobil kredileri, kredi kartları, ipotek ve öbür borçları için artan fiyatlar ve daha yüksek faiz ödemeleri üzere ikili darbeyle karşı karşıya kalıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Çin’de devam eden Covid-19 kilitlenmeleri, global tedarik zincirlerini kesintiye uğrattı. Bu da besin, güç ve öbür temel muhtaçlık hususlarının maliyetlerini artırdı. Bu yüzden devam eden meseleler hane halklarını da sıkıştırıyor.
“Üç yeni eğilim, bu biçimde bir dönüşüme işaret ediyor”
Mohamed El-Erian, arz üstündeki baskılar, merkez bankası sıkılaştırması ve piyasa ‘kırılganlığının‘ bir kombinasyonunun büyüme üzerinde baskı oluşturmasının beklenen olduğunu söylüyor. El-Erian bir Foreign Affairs yazısında, şu konuların altını çiziyor:
Özellikle üç yeni eğilim, bu biçimde bir dönüşüme işaret ediyor. Önümüzdeki birkaç yıl ortasında ekonomik sonuçların şekillenmesinde kıymetli bir rol oynaması beklenen etmenler var. Bunlar: Büyüme üstündeki epeyce yıllı büyük bir pürüz olarak yetersiz talepten yetersiz arza geçiş, merkez bankalarından sınırsız likiditenin sona ermesi ve finansal piyasaların artan kırılganlığı. Bu kaymalar, son birkaç yıldaki olağandışı ekonomik gelişmelerin birçoklarını açıklamaya yardımcı oluyor. Ayrıyeten, şoklar daha sık ve daha şiddetli hale geldikçe gelecekte daha da fazla belirsizliğe yol açması mümkün. Bu değişiklikler bireyleri, şirketleri ve hükümetleri ekonomik, toplumsal ve politik olarak etkileyecek.
“Fed, enflasyonun ‘geçici’ olduğunu söylüyordu, ancak…”
El-Erian’ın uyarısı, Milletlerarası Para Fonu ve Memleketler arası Finans Enstitüsü üzere kurumların gelecek yıl ekonomik yavaşlama öngördüğü sırada geliyor. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, Rusya’nın Şubat ayında Ukrayna’yı işgali, ham petrolden buğdaya emtia meblağlarının yükselmesiyle birlikte global tedarik zincirlerinin sıkılaşmasına yol açtı. Bu ortada, Fed üzere merkez bankaları agresif bir biçimde faiz oranlarını yükseltmeye başladılar. Bunun da enflasyonu ehlileştirmeyle birlikte, ekonomik büyümeyi de vurması mümkün.
El-Erian, analistlerin gerilemenin kısa ve keskin bir resesyon olacağı zihniyetinden uzaklaşmaları gerektiğini söylüyor. Fed’in enflasyonu yalnızca ‘geçici’ olarak nitelendirmesini hatırlatıyor. Geçen yıl fiyatlar süratle yükselirken bile bu niyet şeklinin yol açtığı problemler konusunda uyarıyor. Bu bağlamda şu açıklamayı yapıyor:
Fed’in enflasyonun ‘geçici’ olacağı halindeki birinci yanlış değerlendirmesinden, mümkün bir ABD resesyonunun ‘kısa ve sığ’ olacağına dair mevcut konsensüse kadar, ekonomik zorlukları hem süreksiz birebir vakitte süratli bir biçimde aksine çevrilebilir olarak görme tarafında kuvvetli bir eğilim var. Bu değişiklikler bireyleri, şirketleri ve hükümetleri ekonomik, toplumsal ve politik olarak etkileyecek. Analistler, bu eğilimlerin bir daha sonraki iş çevriminden daha uzun süreceği ihtimalini fark edene kadar, niye oldukları ekonomik düşüncenin, yarattıkları fırsatlardan değerli ölçüde daha ağır basması beklenen.
“Ekonomi, 2023’te büyüme yahut sakinlik konusunda yazı tipe atacak!”
Fed’in kendi ekonomistleri, ABD iktisadının gelecek yıl sancılı bir düşüşe geçme konusunda önemli bir risk barındırdığı konusunda ikaz yapıyor. Ekonomistler, bu niçinle mümkün bir resesyon için alarm veriyor. Fed’in Kasım ayı toplantı tutanakları, merkez bankası işçisinin tüketici harcamaları üstündeki artan baskıyı, yurtharicindeki problemleri ve yüksek borçlanma maliyetlerini kısa vadeli zıt rüzgarlar olarak işaretlediğini gösteriyor.
Fed ekonomistleri, iktisadın 2023’te büyüme yahut sakinlik konusunda sanal bir yazı çeşide atacağını söylüyor. Bu niçinle, gerçek faaliyete ait temel varsayıma yönelik risklerin aşağı taraflı olduğu yargısına varıyorlar. Ayrıyeten, iktisadın önümüzdeki yıl ortasında bir resesyona girme mümkünlüğünü neredeyse başlangıç seviyesi kadar muhtemel görüyorlar. Fed ekonomistleri, ABD’de bir resesyonun önümüzdeki yıl kesinlikle olmasa da mümkün olduğu ikazını yapıyorlar. Mevcut durumda inatçı enflasyon ve her zamankinden daha yüksek faiz oranları var. Bunlar da tüketiciler ve işletmeler için daha fazla acı mümkünlüğünü artırıyor. Bu yüzden, bu beklentiler son aylarda daha da arttı.
Sonuç olarak, Amerikalı tüketiciler, otomobil kredileri, kredi kartları, ipotek ve öbür borçları için artan fiyatlar ve daha yüksek faiz ödemeleri üzere ikili darbeyle karşı karşıya kalıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Çin’de devam eden Covid-19 kilitlenmeleri, global tedarik zincirlerini kesintiye uğrattı. Bu da besin, güç ve öbür temel muhtaçlık hususlarının maliyetlerini artırdı. Bu yüzden devam eden meseleler hane halklarını da sıkıştırıyor.