Nicea
New member
Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşü Alman ekonomisinde gerginliğe neden oluyor. Avrupa ürünlerine yönelik cezai tarifeler yakında tekrar gündeme gelebilir. Alman ihracatının kalbi olan otomotiv endüstrisi ve makine mühendisliği bu konuda özellikle endişeli. Hatta birçoğu “büyük sorun”dan bahsediyor. Ancak bazıları Washington'a kaygıyla bakarken ve onlar için bir kabus çoktan başlamışken, diğer niş oyuncular da bundan kesinlikle faydalanabilir.
Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma şunu gösteriyor: Avrupa'dan yapılan ithalatlara yönelik tarifelerdeki genel bir artış, birçok sanayi sektörünün ihracat beklentilerini gölgeleyebilirken, Alman şirketlerine belirli yüksek teknoloji alanlarında fırsatlar sunuyor.
ABD tarifeleri: “Önce Amerika” nasıl “Almanya'da Üretildi” haline gelebilir?
Donald Trump, “Önce Amerika” politikasıyla zaten küresel ticareti alt üst etti. Bu sefer Alman şirketleri daha da yenilikçi olmaya veya kendilerini yeniden konumlandırmaya zorlanabilir. Korumacılık tehdidi niş ürünlere ve özel teknolojilere beklenmedik bir ivme kazandırabilir.
Trump gümrük tarifesi tehditlerini yerine getirirse Avrupa, sektöre bağlı olarak ABD'ye yapılan ihracatta yüzde 10 ile 20 arasında gümrük vergileriyle karşı karşıya kalabilir. Çin için ise yüzde 60’a kadar bu mümkün. Bu fark, Alman şirketlerine belirli sektörlerde açık bir avantaj sağlayabilir çünkü ABD gümrük vergileri sonucunda daha fazla üretim yapacaklardır. Hem Almanya'da hem de Çin'de üretilen optik lensler, bilgisayar çipleri ve diğer yüksek düzeyde uzmanlaşmış elektronik ürünler, yüksek Çin tarifeleri nedeniyle ABD'li müşteriler için önemli ölçüde daha pahalı hale gelebilir. Bu, Alman ihracatçılarına ürünlerini ABD pazarında daha uygun maliyetli bir alternatif olarak konumlandırma fırsatı sunuyor.
Donald Trump: Alman ekonomisi için kayıp mı yoksa potansiyel mi?
Carl Zeiss ve Siemens gibi ağır toplar da dahil olmak üzere bazı Alman şirketleri bu senaryodan özellikle yararlanabilir. ABD'de optik bileşenlere talep olduğundan, Zeiss ürünlerinin nispeten düşük fiyatları talebi artırabilir ve şirket için yeni pazar fırsatları yaratabilir. Otomasyon teknolojisi ve endüstriyel çözümler gibi alanlarda faaliyet gösteren Siemens, pazardaki değişimlerden faydalanabilir. Bu Alman şirketlerinin uzmanlığı ve teknolojik liderliği onların yerine yenilerini koymayı zorlaştıracaktır.
Hizmet sektörü de dolaylı olarak kazanabilir. ABD pazarı tarifeler nedeniyle Çin'den ve diğer ülkelerden daha az hizmet satın alırsa, pazarlama veya danışmanlık alanlarındaki Alman sağlayıcılar daha fazla talep görebilir. ABD'nin diğer uluslararası pazarlardan ayrılma potansiyeli, Alman şirketlerine kendilerini yeniden konumlandırma ve yeni pazar payları yakalama fırsatları yaratıyor.
Ancak bu fırsatların diğer sektörlerde yaklaşan kayıpları telafi edecek kadar büyük olup olmadığı sorusu hala devam ediyor. Sonuçta Trump'ın “Alman otomobil şirketlerini Amerikan otomobil şirketlerine” dönüştürme planı var. Cumhuriyetçi, Eylül ayı sonunda ABD'nin Georgia eyaletinde düzenlenen seçim mitinginde “Fabrikalarını burada kurmalarını istiyorum” dedi. Bu, “Almanya'da Üretildi”nin sonu olurdu.
Herhangi bir geri bildiriminiz var mı? Bize yazın! brifing@Haberler
Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma şunu gösteriyor: Avrupa'dan yapılan ithalatlara yönelik tarifelerdeki genel bir artış, birçok sanayi sektörünün ihracat beklentilerini gölgeleyebilirken, Alman şirketlerine belirli yüksek teknoloji alanlarında fırsatlar sunuyor.
ABD tarifeleri: “Önce Amerika” nasıl “Almanya'da Üretildi” haline gelebilir?
Donald Trump, “Önce Amerika” politikasıyla zaten küresel ticareti alt üst etti. Bu sefer Alman şirketleri daha da yenilikçi olmaya veya kendilerini yeniden konumlandırmaya zorlanabilir. Korumacılık tehdidi niş ürünlere ve özel teknolojilere beklenmedik bir ivme kazandırabilir.
Trump gümrük tarifesi tehditlerini yerine getirirse Avrupa, sektöre bağlı olarak ABD'ye yapılan ihracatta yüzde 10 ile 20 arasında gümrük vergileriyle karşı karşıya kalabilir. Çin için ise yüzde 60’a kadar bu mümkün. Bu fark, Alman şirketlerine belirli sektörlerde açık bir avantaj sağlayabilir çünkü ABD gümrük vergileri sonucunda daha fazla üretim yapacaklardır. Hem Almanya'da hem de Çin'de üretilen optik lensler, bilgisayar çipleri ve diğer yüksek düzeyde uzmanlaşmış elektronik ürünler, yüksek Çin tarifeleri nedeniyle ABD'li müşteriler için önemli ölçüde daha pahalı hale gelebilir. Bu, Alman ihracatçılarına ürünlerini ABD pazarında daha uygun maliyetli bir alternatif olarak konumlandırma fırsatı sunuyor.
Donald Trump: Alman ekonomisi için kayıp mı yoksa potansiyel mi?
Carl Zeiss ve Siemens gibi ağır toplar da dahil olmak üzere bazı Alman şirketleri bu senaryodan özellikle yararlanabilir. ABD'de optik bileşenlere talep olduğundan, Zeiss ürünlerinin nispeten düşük fiyatları talebi artırabilir ve şirket için yeni pazar fırsatları yaratabilir. Otomasyon teknolojisi ve endüstriyel çözümler gibi alanlarda faaliyet gösteren Siemens, pazardaki değişimlerden faydalanabilir. Bu Alman şirketlerinin uzmanlığı ve teknolojik liderliği onların yerine yenilerini koymayı zorlaştıracaktır.
Hizmet sektörü de dolaylı olarak kazanabilir. ABD pazarı tarifeler nedeniyle Çin'den ve diğer ülkelerden daha az hizmet satın alırsa, pazarlama veya danışmanlık alanlarındaki Alman sağlayıcılar daha fazla talep görebilir. ABD'nin diğer uluslararası pazarlardan ayrılma potansiyeli, Alman şirketlerine kendilerini yeniden konumlandırma ve yeni pazar payları yakalama fırsatları yaratıyor.
Ancak bu fırsatların diğer sektörlerde yaklaşan kayıpları telafi edecek kadar büyük olup olmadığı sorusu hala devam ediyor. Sonuçta Trump'ın “Alman otomobil şirketlerini Amerikan otomobil şirketlerine” dönüştürme planı var. Cumhuriyetçi, Eylül ayı sonunda ABD'nin Georgia eyaletinde düzenlenen seçim mitinginde “Fabrikalarını burada kurmalarını istiyorum” dedi. Bu, “Almanya'da Üretildi”nin sonu olurdu.
Herhangi bir geri bildiriminiz var mı? Bize yazın! brifing@Haberler