Sinsinati
New member
Türk kebapçı Yusuf Corten, Yeni Zelanda’da “askıda kebap” uygulamasıyla “yılın lokal kahramanı” mükafatı aldı Yeni Zelanda’nın Nelson kentinde kebap dükkanı işleten Türk vatandaşı Yusuf Corten, “askıda kebap” uygulamasıyla ülkenin en büyük bankalarından biri olan Kiwi Bank’ın “Yeni Zelanda Yılın Lokal Kahramanı” mükafatına layık görüldü, iş yeri de “ülkenin en âlâ işyerleri” içinde gösterildi.
Yusuf Corten, aldığı mükafata ait AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yıl önce Yeni Zelanda’ya taşındığını ve eşini geçen yıl kaybettiğini söylemiş oldu.
Türk toplumunda sık görülen “askıda ekmek” külçeşidini Yeni Zelanda’daki dükkanında “askıda kebap” halinde uyguladığını tabir eden Corten, ekonomik açıdan epeyce güç bir devirden geçtikten daha sonra bu biçimde bir uygulamaya başlamasının sebebini “ulaştığı zenginliğin bir karşılığı” olarak deklare etti.
Corten, “Rabbim madem bu nimeti bana verdi, benim de bunu paylaşmam gerekiyor. Bulunduğum ülkede kime, nasıl yardım edebilirim diye düşünüyordum. Eşim bana, Facebook’ta kimi sayfalara ilan verip muhtaçlara ulaşabileceğimizi söylemiş oldu, biz de o denli başladık. 5 yıldan fazladır bunu sürdürüyoruz” dedi.
“Atalarımız bize neyi bıraktıysa onu yapıyoruz”
Kebapçı Corten, bunun annesinden, ailesinden gördüğü bir gelenek olduğunu, annesinin de yoldan geçen ve susayanların gereksinimini gidermek için bahçe duvarına bir su sebili bıraktığını anlatarak, “Aslında söyleyecek hiç bir şey yok. Cetlerimiz bize neyi bıraktıysa onu yapıyoruz. Buraya göre büyük bir şey. Osmanlının her vakit yaptığı bir şey” diye konuştu.
Yaşadığı kent Nelson’da büyük bir sel felaketi yaşandığını hatırlatan Corten, selden dolayı önemli bir ziyan oluştuğunu, kendisinin de iş yerini uzun saatler açık bıraktığını, günde 3 sefer gereksinim sahiplerine ulaşmaya çalıştığını ve her geleni keyifli gönderdiklerini aktardı.
“Yeni Zelanda’da bu biçimde bir ödül almak beni gururlandırdı”
Corten, aldığı mükafata ait, “Doğum günümde bir kutu geldi, ben bir arkadaşımın bana yolladığı bir armağan sandım. Kutuyu açtığımda mükafatı gördüm, epeyce şaşırdım. Yeni Zelanda’da bu biçimde bir ödül almak beni gururlandırdı. Hem şaşırdım birebir vakitte memnun oldum. Buraya gelip insanların sizi bu biçimde bir mükafata layık görmesi hoş bir şey” tabirlerini kullandı.
Yusuf Corten, aldığı mükafata ait AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yıl önce Yeni Zelanda’ya taşındığını ve eşini geçen yıl kaybettiğini söylemiş oldu.
Türk toplumunda sık görülen “askıda ekmek” külçeşidini Yeni Zelanda’daki dükkanında “askıda kebap” halinde uyguladığını tabir eden Corten, ekonomik açıdan epeyce güç bir devirden geçtikten daha sonra bu biçimde bir uygulamaya başlamasının sebebini “ulaştığı zenginliğin bir karşılığı” olarak deklare etti.
Corten, “Rabbim madem bu nimeti bana verdi, benim de bunu paylaşmam gerekiyor. Bulunduğum ülkede kime, nasıl yardım edebilirim diye düşünüyordum. Eşim bana, Facebook’ta kimi sayfalara ilan verip muhtaçlara ulaşabileceğimizi söylemiş oldu, biz de o denli başladık. 5 yıldan fazladır bunu sürdürüyoruz” dedi.
“Atalarımız bize neyi bıraktıysa onu yapıyoruz”
Kebapçı Corten, bunun annesinden, ailesinden gördüğü bir gelenek olduğunu, annesinin de yoldan geçen ve susayanların gereksinimini gidermek için bahçe duvarına bir su sebili bıraktığını anlatarak, “Aslında söyleyecek hiç bir şey yok. Cetlerimiz bize neyi bıraktıysa onu yapıyoruz. Buraya göre büyük bir şey. Osmanlının her vakit yaptığı bir şey” diye konuştu.
Yaşadığı kent Nelson’da büyük bir sel felaketi yaşandığını hatırlatan Corten, selden dolayı önemli bir ziyan oluştuğunu, kendisinin de iş yerini uzun saatler açık bıraktığını, günde 3 sefer gereksinim sahiplerine ulaşmaya çalıştığını ve her geleni keyifli gönderdiklerini aktardı.
“Yeni Zelanda’da bu biçimde bir ödül almak beni gururlandırdı”
Corten, aldığı mükafata ait, “Doğum günümde bir kutu geldi, ben bir arkadaşımın bana yolladığı bir armağan sandım. Kutuyu açtığımda mükafatı gördüm, epeyce şaşırdım. Yeni Zelanda’da bu biçimde bir ödül almak beni gururlandırdı. Hem şaşırdım birebir vakitte memnun oldum. Buraya gelip insanların sizi bu biçimde bir mükafata layık görmesi hoş bir şey” tabirlerini kullandı.