Uzay Boşluğu Yıldız Galaksi ve Uzay Araştırmaları

Brown

Global Mod
Global Mod
Bir kişi ilk kez gökyüzüne bakıp yukarıdaki geniş alanda neler olduğunu merak etmeye başladığından beri, uzayda neler olduğu hakkında sürekli bir merak ve tartışma vardır. Gökbilimciler, uzayda insanların görebildiği ve göremediği nesnelerle ilgili zaman içinde birtakım hipotezler geliştirdiler. Uzay boşluğu, zifiri karanlık bir hiçlik olarak gördüğümüz gibi midir?
Uzay Boşluğunda Ne Var?
Kozmolojik verileri açıklamak için öne sürülen bir tür enerji olan karanlık enerji, uzaydaki boşluğun çoğunluğunu oluşturur. Karanlık enerji, karanlık madde ve sıradan madde toplu olarak gözlemlenebilir evrenin sırasıyla yaklaşık %68,1, %26,9 ve %5’ini oluşturur. Evrenin genişleme hızının hızlanması, karanlık enerjinin varlığının en önemli kanıtıdır. Uzay boşluğu karanlık enerjiyle dolu olduğundan, aslında bu zamana kadar düşündüklerimiz doğru mudur?

Uzay Boşluğu Düşündüğümüz Gibi Mi?

Binlerce yıldır adamları, uzayın bileşimi ve yapısından etkilenmişlerdir. 1900’lerin başlarından önce, uzayın görünmez olan eter benzeri bir sıvıyla dolu olduğuna. Ve ışık dalgalarının yaklaşık 2000 yıl boyunca içinden geçtiğine inanılıyordu. Ancak elektromanyetik teori ve görelilik teorileri sayesinde uzayın “boş” olduğu ve ışığın yayılması için herhangi bir ortama ihtiyaç olmadığı anlaşıldı. Bu sayede uzay boşluğu terimi ortaya çıktı.
Kusursuz bir “boşluğa” en yakın ortam olmasına rağmen, uzay aslında tamamen boş değildir. “Boşluk” derecesi veya karşılaşılan malzeme miktarı, uzayın farklı bölümlerine göre değişir. Örneğin Dünya ile Mars, Güneş ile Denizyıldızı (Sirius) veya Samanyolu ile Andromeda Galaksisi arasındaki mesafeler aynı boşlukta veya dolulukta değildir. Yıldızlar, Samanyolu’nun kütlesinin çoğunluğunu oluşturur. Geri kalan kısım ise gaz ve toz olarak yıldızlararası uzaya dağılmıştır. Gezegenler arası uzaydan daha boş olan yıldızlararası uzaydır. Metreküp başına bir milyon atom, Samanyolu’nun yıldızlararası ortamındaki tipik madde yoğunluğudur.



Toz yoğunluğunu, kilometreküp başına yaklaşık 100 toz parçacığı oluşturur. Bu rakamlar oldukça küçük görünse de. Samanyolu’nun gaz ve tozu da içeren toplam maddesi, evrenin yaklaşık %10’unu oluşturur. Yıldızlararası madde bunun bir başka adıdır. Andromeda Gökadası, uzay boşluğu içinde bir dev ve Samanyolu’na en yakın sarmal gökada olarak düşünülmektedir. Adını, Dünya’nın görülebildiği gökyüzü bölgesi ve Andromeda takımyıldızından alan bu devasa galaksi, daha küçük protogalaksilerin birleşmesi sonucu yaklaşık 10 milyar yıl önce oluştu. Ayrıca gökbilimcilere göre, uzay boşluğu içinde her gün 270 milyon yepyeni yıldız oluşuyor.
Elbette Güneş Sistemimizdeki gezegenler, aklımızın kavrayamayacağı kadar büyük olan bu Evrendeki tek gezegen değildir. Samanyolu galaksisinde şu anda 50 milyar gezegen ve 450 milyar yıldız var. Ayrıca 225 milyon yıl içinde güneş sistemi Samanyolu etrafındaki yörüngesini net bir şekilde tamamlamış olacak. Başka bir deyişle, Dünya şu anki konumunda en son bulunduğu zaman dinozorlar üremeye yeni başlıyorlardı. Muhtemelen Dünya şimdiki durumuna döndüğünde ise insanlık ile ilgili hiçbir kanıt olmayacak.
 
Üst