Sinsinati
New member
Yenikapı’da Nevruz kutlamaları: “Savaşa karşı barış, faşizme karşı özgürlük, fakirleştirmeye karşı omuz omuza” İstanbul’da Nevruz Kutlamaları Yenikapı Miting alanında binlerce kişinin iştirakiyle yapıldı. HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar, STK’lar ve hayli sayıda siyasi parti temsilcileri ve milletvekillerinin katıldığı kutlamada ‘Nevruz Ateşi’ de yakıldı. Ortak metni okuyan Tuğçe Özçelik,
“Öyle bir ses çıkacak ki, buradan Edirne sizi dinleyecek”
Türkülerle başlayan programda HDP Vilayet Eş Lideri İlknur Birol şunları söylemiş oldu:
“Nafile gayretlerinize son verin. Bu ülke bayanıyla genciyle işçisiyle Türk’ü ile Kürt’ü ile adım adım bir daha kurulmaya gidiyor. Hangi mahzuru koyarsanız koyun aşıp geleceğiz. O denli bir ses çıkacak ki buradan Edirne sizi dinleyecek, Edirne size selam gönderecek. Kandıra sizi dinleyecek ve bir ada hapishanesine esir tuttuğunuzu sandığınız Kürt halkının iradesi bu seslerle tecritleri parçalayan özgürlüğe gerçek yürüyecek. Biz soğuktan, yokluktan, kardan, borandan geliyoruz. yemin ettik baharı bu ülkeye getireceğiz, yemin ettik ‘Baharla Nevroz’a, Nevroz’la kazanmaya’ dedik Artık kazanma vakti eğmediğimiz başımızla ileriye bakmak yürümek ve kazanma vakti. Sizin bir dilim ekmeği paylaştığınız bahis komşunuz, gözyaşıyla gözyaşı döktüğünüz dostlarınız, alın terinden diğer satacak bir şeyi olmayan işçi halkımız, bayanlarımız ve gençlerimizle devrimci demokratik bütün güçlerle el ele verdiğimiz günün nişanıdır burası. Yenikapı bugünden itibaren Nevroz alanıdır ve Nevroz alanı olarak kalacak. Ruhu da Nevroz ruhudur, ruhu direniş ve kazanma ruhudur.”
Halk Konutları’ndan Tuğçe Özçelik’in okuduğu ortak metinde şunlara yer verildi:
Şenyaşar ailesi ve Deniz Poyraz cinayetleri başta olmak üzere Kürtlere karşı işlenen canice cinayetlerinin yargılanmamasını, adaletin sağlanmamasını reddediyoruz. Özgürlük, eşitlik, demokrasi, adalet, insanca hayat çabası veren ve bu uğraşlara önderlik eden emekçilerin, üniversite öğrencilerinin ve hocalarının, gazetecilerin, ekolojistlerin, hayat savunucularının, cezaevlerinde tecrit baskıya ve azaba maruz bırakılmasını reddediyoruz. Personellerin ağır şartlarda, açlık hududundaki fiyatlarla çalıştırılmalarına, ağır bir yoksulluk ve sömürüye maruz bırakılmalarını, hakları için uğraş edenleri, polis terörüyle sindirilmeye çalışılmalarını, işten atılmalarını, sendikal haklarının gasp edilmesini reddediyoruz.
“Doğanın siyaset erbabının rantına kurban edilmesini reddediyoruz”
Derelerin, tarım alanlarının, ormanların, zeytinliklerin özetlemek gerekirse tabiatın ve kentlerin sermayenin yağmasına, siyaset erbabının rantına kurban edilmesini reddediyoruz. Gençlerin geleceğini yok eden üniversitelerin bilimsel niteliğini ortadan kaldırıp faşist siyasetin işgaline açan, eğitimin bütününüyse bir yandan ticarileştirip öteki yandan dinselleştiren, din eğitimini 4 yaşa kadar indirmeyi hedefleyen, okulları, tarikatların faaliyet alanı haline getiren uygulamaları reddediyoruz. Bayanların ve LGBTİ+’nın hayat haklarına saldıran, şiddeti ve eşitsizliği yasallaştırmaya çalışan erkek hâkim siyasetleri reddediyoruz.
“İş, aş ve ekmek için omuz omuza uğraşa çağırıyoruz”
Emperyalistlerin ve faşizmin dünyada ve ülkemizde halklara dayattığı hayat biçimi, savaş, sömürgecilik, faşizm ve Neo-Liberal yağmacılıktır ve biz bu biçimde bir hayatı reddediyoruz. Bugün bu meydanda ve ülkemizin birfazlaca meydanında Nevroz için bir ortaya gelen 10 binler 100 binler milyonlar savaşa, faşizme ve fakirleştirmeye karşı seslerini yükseltiyorlar. Nevroz ezilen halkların hasretini duyduğu barışı, kardeşliği ve eşitliği kazanmanın uğraşıdır. Savaşa karşı barış, faşizme karşı özgürlük, fakirleştirmeye karşı; iş, aş ve ekmek için omuz omuza uğraşa çağırıyoruz.”
- TIKLAYIN | Demirtaş fotoğrafına mani
“Öyle bir ses çıkacak ki, buradan Edirne sizi dinleyecek”
Türkülerle başlayan programda HDP Vilayet Eş Lideri İlknur Birol şunları söylemiş oldu:
“Nafile gayretlerinize son verin. Bu ülke bayanıyla genciyle işçisiyle Türk’ü ile Kürt’ü ile adım adım bir daha kurulmaya gidiyor. Hangi mahzuru koyarsanız koyun aşıp geleceğiz. O denli bir ses çıkacak ki buradan Edirne sizi dinleyecek, Edirne size selam gönderecek. Kandıra sizi dinleyecek ve bir ada hapishanesine esir tuttuğunuzu sandığınız Kürt halkının iradesi bu seslerle tecritleri parçalayan özgürlüğe gerçek yürüyecek. Biz soğuktan, yokluktan, kardan, borandan geliyoruz. yemin ettik baharı bu ülkeye getireceğiz, yemin ettik ‘Baharla Nevroz’a, Nevroz’la kazanmaya’ dedik Artık kazanma vakti eğmediğimiz başımızla ileriye bakmak yürümek ve kazanma vakti. Sizin bir dilim ekmeği paylaştığınız bahis komşunuz, gözyaşıyla gözyaşı döktüğünüz dostlarınız, alın terinden diğer satacak bir şeyi olmayan işçi halkımız, bayanlarımız ve gençlerimizle devrimci demokratik bütün güçlerle el ele verdiğimiz günün nişanıdır burası. Yenikapı bugünden itibaren Nevroz alanıdır ve Nevroz alanı olarak kalacak. Ruhu da Nevroz ruhudur, ruhu direniş ve kazanma ruhudur.”
Halk Konutları’ndan Tuğçe Özçelik’in okuduğu ortak metinde şunlara yer verildi:
- TIKLAYIN | Selahattin Demirtaş’tan ‘Nevruz Bayramı’ bildirisi
Şenyaşar ailesi ve Deniz Poyraz cinayetleri başta olmak üzere Kürtlere karşı işlenen canice cinayetlerinin yargılanmamasını, adaletin sağlanmamasını reddediyoruz. Özgürlük, eşitlik, demokrasi, adalet, insanca hayat çabası veren ve bu uğraşlara önderlik eden emekçilerin, üniversite öğrencilerinin ve hocalarının, gazetecilerin, ekolojistlerin, hayat savunucularının, cezaevlerinde tecrit baskıya ve azaba maruz bırakılmasını reddediyoruz. Personellerin ağır şartlarda, açlık hududundaki fiyatlarla çalıştırılmalarına, ağır bir yoksulluk ve sömürüye maruz bırakılmalarını, hakları için uğraş edenleri, polis terörüyle sindirilmeye çalışılmalarını, işten atılmalarını, sendikal haklarının gasp edilmesini reddediyoruz.
“Doğanın siyaset erbabının rantına kurban edilmesini reddediyoruz”
Derelerin, tarım alanlarının, ormanların, zeytinliklerin özetlemek gerekirse tabiatın ve kentlerin sermayenin yağmasına, siyaset erbabının rantına kurban edilmesini reddediyoruz. Gençlerin geleceğini yok eden üniversitelerin bilimsel niteliğini ortadan kaldırıp faşist siyasetin işgaline açan, eğitimin bütününüyse bir yandan ticarileştirip öteki yandan dinselleştiren, din eğitimini 4 yaşa kadar indirmeyi hedefleyen, okulları, tarikatların faaliyet alanı haline getiren uygulamaları reddediyoruz. Bayanların ve LGBTİ+’nın hayat haklarına saldıran, şiddeti ve eşitsizliği yasallaştırmaya çalışan erkek hâkim siyasetleri reddediyoruz.
“İş, aş ve ekmek için omuz omuza uğraşa çağırıyoruz”
Emperyalistlerin ve faşizmin dünyada ve ülkemizde halklara dayattığı hayat biçimi, savaş, sömürgecilik, faşizm ve Neo-Liberal yağmacılıktır ve biz bu biçimde bir hayatı reddediyoruz. Bugün bu meydanda ve ülkemizin birfazlaca meydanında Nevroz için bir ortaya gelen 10 binler 100 binler milyonlar savaşa, faşizme ve fakirleştirmeye karşı seslerini yükseltiyorlar. Nevroz ezilen halkların hasretini duyduğu barışı, kardeşliği ve eşitliği kazanmanın uğraşıdır. Savaşa karşı barış, faşizme karşı özgürlük, fakirleştirmeye karşı; iş, aş ve ekmek için omuz omuza uğraşa çağırıyoruz.”