Sinsinati
New member
Balkanlar’dan akın akın Edirne’ye geliyorlar: 500 euroyu harca harca bitiremiyoruz, otomobil büsbütün dolu Türk Lirası’nın döviz kurları karşısında yaşadığı düşüşle birlikte, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Sırbistan ve Arnavutluk’tan Edirne’ye alışveriş yapmaya gelenlerin sayısında büyük artış yaşanıyor. “Onlar olmasa Edirne biter” diyen esnaf, “Artık Bulgar’dan daha fakiriz, Gürcistan’dan alışveriş yapmak da mazide kaldı” diyor.
Haftalık yayınlanan Gazete Oksijen’den Mine Şenocaklı’nın haberine göre, Ulus Pazarı Esnaf Kooperatifi Lideri Bülent Reisoğlu, yaşananları “Son haftalarda yoğunluk arttı. Sebep malum, TL kıymet kaybetti. Evvelce 10 levaya bir eşofman alan Bulgarlar, artık 5 eşofman alıyor. Buraya gelen Bulgar ve Yunanlar yardımıyla Edirne’de ticaret şenlendi” kelamlarıyla anlattı.
“Bulgarlar ve Yunanlar olmasa Edirne’de herkes aç kalır”
Asıl mesleği makine mühendisliği olan Ulus Pazarı’ndaki tezgâh sahibi Mesut Çitil, 6 yıldır pazarcılık yaptığını belirterek, “Alışılmış gelirler, Yunanistan’da o bildik marka kepek şampuanının fiyatı 12 euroymuş. Burada o paraya 7-8 tane alabiliyorlarmış. Geçen sene 40 liraya sattığım eşofman, bugün 90 lira… Türk’e kaça satıyorsak Bulgar’a da tıpkı fiyata satıyoruz, esnaf ahlakı bunu gerektirir. Fakat artık bizim vatandaş alamıyor. Nasıl alsınlar? Taban fiyat yılın başında 384 dolardı, 235 dolara düştü. Açık konuşayım, şayet Bulgarlar ve Yunanlar olmasa Edirne’de herkes aç kalır” diyor.
“Eskiden bir alıyorlarsa artık üç alıyorlar”
Bir öbür tezgâh sahibi Banu Akçay da, sabahın hayli erken saatlerinde satış yapmalarını isteyenler olduğunu belirterek, “Bizimkilere de uygun bu fiyatlar, ancak natürel Bulgarlara parasız. Evvelce bir alıyorlarsa artık üç alıyorlar” sözlerini kullandı.
Biruni Üniversitesi Medikal Görüntüleme Teknikleri mezunu 22 yaşında Kağan Yiğit de, pazarda satış yapanlardan. “İşler nasıl? Türkler de alışveriş yapıyor mu?” sorusunu Kaan Yiğit şu biçimde yanıtlıyor; “Yok hanımefendi, ne yazık ki bizimkiler bakıp bakıp gidiyor. Bugün yalnızca Bulgarlara satış yaptım. Ben de olsam bu ne olacağı bilinmeyen günlerde 30 lira eşofmana vermem. Parayı tutmak, fuzuli hiç bir şeye harcamamak lazım. Maalesef yarın ne olacağımız muhakkak değil. Bulgarlar gelip üç-dört ekip alıyor, hiç pazarlık bile yapmadan.“
“500 euroyu harca harca bitiremiyoruz”
Edirne’nin en işlek caddesi Saraçlar’da alışveriş yapan dört kişilik ailenin üyesi Nihat Angelov, ailesiyle birlikte her hafta geliyormuş, “İki haftadır o denli düştü ki Türk Lirası, 500 euro bozduruyoruz, harca harca bitiremiyoruz.” diyor.
Elindeki spor yağmurluğu gösteren Angelov, “Bunu 10 euroya aldım, bizim paramızla 20 leva ediyor. Bu kalitede bir yağmurluğu ben Bulgaristan’da elleyemem bile, en düzgün ihtimalle 40-50 eurodur. Yalnızca bunlar değil. Otomobil da full doldu. Aldıklarımızı daima otomobile gdolayıyoruz” diye devam ediyor.
Haftalık yayınlanan Gazete Oksijen’den Mine Şenocaklı’nın haberine göre, Ulus Pazarı Esnaf Kooperatifi Lideri Bülent Reisoğlu, yaşananları “Son haftalarda yoğunluk arttı. Sebep malum, TL kıymet kaybetti. Evvelce 10 levaya bir eşofman alan Bulgarlar, artık 5 eşofman alıyor. Buraya gelen Bulgar ve Yunanlar yardımıyla Edirne’de ticaret şenlendi” kelamlarıyla anlattı.
“Bulgarlar ve Yunanlar olmasa Edirne’de herkes aç kalır”
Asıl mesleği makine mühendisliği olan Ulus Pazarı’ndaki tezgâh sahibi Mesut Çitil, 6 yıldır pazarcılık yaptığını belirterek, “Alışılmış gelirler, Yunanistan’da o bildik marka kepek şampuanının fiyatı 12 euroymuş. Burada o paraya 7-8 tane alabiliyorlarmış. Geçen sene 40 liraya sattığım eşofman, bugün 90 lira… Türk’e kaça satıyorsak Bulgar’a da tıpkı fiyata satıyoruz, esnaf ahlakı bunu gerektirir. Fakat artık bizim vatandaş alamıyor. Nasıl alsınlar? Taban fiyat yılın başında 384 dolardı, 235 dolara düştü. Açık konuşayım, şayet Bulgarlar ve Yunanlar olmasa Edirne’de herkes aç kalır” diyor.
“Eskiden bir alıyorlarsa artık üç alıyorlar”
Bir öbür tezgâh sahibi Banu Akçay da, sabahın hayli erken saatlerinde satış yapmalarını isteyenler olduğunu belirterek, “Bizimkilere de uygun bu fiyatlar, ancak natürel Bulgarlara parasız. Evvelce bir alıyorlarsa artık üç alıyorlar” sözlerini kullandı.
Biruni Üniversitesi Medikal Görüntüleme Teknikleri mezunu 22 yaşında Kağan Yiğit de, pazarda satış yapanlardan. “İşler nasıl? Türkler de alışveriş yapıyor mu?” sorusunu Kaan Yiğit şu biçimde yanıtlıyor; “Yok hanımefendi, ne yazık ki bizimkiler bakıp bakıp gidiyor. Bugün yalnızca Bulgarlara satış yaptım. Ben de olsam bu ne olacağı bilinmeyen günlerde 30 lira eşofmana vermem. Parayı tutmak, fuzuli hiç bir şeye harcamamak lazım. Maalesef yarın ne olacağımız muhakkak değil. Bulgarlar gelip üç-dört ekip alıyor, hiç pazarlık bile yapmadan.“
“500 euroyu harca harca bitiremiyoruz”
Edirne’nin en işlek caddesi Saraçlar’da alışveriş yapan dört kişilik ailenin üyesi Nihat Angelov, ailesiyle birlikte her hafta geliyormuş, “İki haftadır o denli düştü ki Türk Lirası, 500 euro bozduruyoruz, harca harca bitiremiyoruz.” diyor.
Elindeki spor yağmurluğu gösteren Angelov, “Bunu 10 euroya aldım, bizim paramızla 20 leva ediyor. Bu kalitede bir yağmurluğu ben Bulgaristan’da elleyemem bile, en düzgün ihtimalle 40-50 eurodur. Yalnızca bunlar değil. Otomobil da full doldu. Aldıklarımızı daima otomobile gdolayıyoruz” diye devam ediyor.