İzmir’e bağlı Dikili, karayoluyla İstanbul’a 4.5 saat, İzmir’e ise 1.5 saat aralıkta. Mükemmel hoşlukta koylara sahip ilçe, yaz aylarında huzurlu bir tatil arayışında olanların da çoğunlukla tercih ettiği kaçış noktaları içinde.
Dikili’nin görülmesi gereken noktalarına geçmedilk evvel ilçeyi yakından tanımak için tarihi hakkında kısa bir bilgi vermekte yarar var. Tarihte, Dikili bölgesi Mysia ismiyle biliniyor. Bölgedeki birinci yerleşimcilerse Luviler, Leleg ve Peselag kavimleri. ondan sonrasındaki devirde sırasıyla Lidyalılar, Persler, Frigyalılar, Romalılar ve Bergamalılar bölgede egemenlik sağlamış.
ARİSTOTELES BURALIYMIŞ
Antik periyotta, Dikili ve etrafında, farklı uygarlıklara ilişkin birfazlaca kent kurulmuş. Bu kentlerin en gelişmişi, bir devir Aristoteles’in de yaşadığı ‘Atarneus’ kentiymiş. Ortaçağa gelindiğinde bölgede, Bizanslılar, Cenovalılar, Selçuklular ve Osmanlılar hayatış. 1923’te belediye olan Dikili, 1928’de Bergama’dan ayrılarak İzmir’in bir ilçesi olmuş.
Gelelim Dikili’nin en gezilesi noktalarına…
Etrafa baktığınızda yeşilin binbir tonuyla bir bitki örtüsü, tabiata kulak verdiğinizde duyabileceğiniz seslerin yalnızca dalga sesi, kuş cıvıltısı, cırcırböceklerinin ötüşü olduğunu hayal edin ve buna bir de turkuvaz mavisi deniz ekleyin. İşte karşınızda Kalem Adası…
Kalem Adası, Dikili kıyısı boyunca uzanan ve karaya yaklaşık 400 metre uzaklıktaki bir cennet. bir hayli kişi burası için ‘Türkiye’nin Maldivler’i’ yakıştırmasını yapıyor, haksız da değiller. Adaya ulaşmak için evvela Dikili’ye uğramanız gerekiyor.
Kalem Adası, ismini fazlaca klasik bir yoldan, halinden alıyor. Ada, 480 bin metrekare ve burada Oliviera Resort haricinde öteki bir tesis yok. Şayet tesiste konaklıyorsanız ve adanın etrafını ve koylarını keşfetmek isterseniz otelin teknesi size bu imkânı da sunuyor.
Günübirlik gitmek isterseniz evvelde rezervasyon yaptırmanız değerli zira ada gün ortasında dışarıdan sonlu sayıda konuğu ağırlıyor. Adada dışarıdan konuğa açık olan iki restoran var. Biri Ege lezzetlerini denizden çıkan taze eserlerle iskele üzerinde sunan Can Ada, başkasıysa süper günbatımlarına sahne olan, dünya mutfaklarını Ege lezzetleriyle birleştiren Island Breeze. Bu ortada ada, Bergama Müzesi’ne kayıtlı biroldukca tarihi yapıtı de barındırıyor.
İnce kumlu plajları, turkuvaz renkli denizi ve yemyeşil doğasıyla tropikal tatildeymiş hissi yaşatan ilçe, yaz aylarında sakin ve huzurlu birkaç gün geçirmek isteyenler için çok ülkü.
ÂŞIK OLUNACAK KOYLAR
Dikili’ye birinci görüşte âşık olmanızı sağlayacak en kıymetli özelliğiyse akılları baştan alacak hoşluktaki koyları… Çandarlı, Bademli ve Dikili çizgisi boyunca birden fazla fiyatsız olan ve araçla ulaşım sağlanabilen çok sayıda koy var. Hayıtlı Koyu, Pissa Plajı, Küçük Zindancık Koyu, Dikili Halk Plajı ve Killik Koyu Halk Plajı en epey tercih edilenleri…
Araçla ulaşılamayan koyları da görmek istiyorsanız Dikili Limanı’ndan kalkan teknelerle günübirlik çeşitlere katılabilirsiniz. Kalem Adası ve Garip Adası içindeki Akvaryum Koyu, kaynak suyuyla cezbeden Bademli deniz ılıcası ve Hanım’ın Koyu tekne tipiyle gorebileceğiniz koylardan birkaçı… Yalnız çeşide çıkmadan evvel hem müzik yayını birebir vakitte yiyecek-içecek koşullarını konuşmayı da unutmayın.
GİTMİŞKEN…
– 2013 yılında Dünya Mirası Süreksiz Listesi’ne eklenen Çandarlı Kalesi’ni de görün.
– Homeros’un kitaplarında bahsetmiş olduğu 12 Aiol antik kentinden biri olan Pitane Antik Kenti’ni ziyaret edin.
– Sahip olduğu doğal güzellikleriyle konuklarını büyüleyen Nebiler Âşıklar Şelalesi’nde yüzmeyi unutmayın.
– Tropik bölgelerden Alp Dağları örneklerine kadar yaklaşık 3 bin bitki çeşidinin bir ortada bulunduğu Dikili Atatürk Botanik Bahçesi’ni gezin.
– İmal tarihi tunç devranına dayanan Atarneus Kalesi’ne uğrayın.
– Bademli Köyü’nün klâsik lezzeti koruk şerbetinin tadına bakmadan dönmeyin.
Dikili’nin görülmesi gereken noktalarına geçmedilk evvel ilçeyi yakından tanımak için tarihi hakkında kısa bir bilgi vermekte yarar var. Tarihte, Dikili bölgesi Mysia ismiyle biliniyor. Bölgedeki birinci yerleşimcilerse Luviler, Leleg ve Peselag kavimleri. ondan sonrasındaki devirde sırasıyla Lidyalılar, Persler, Frigyalılar, Romalılar ve Bergamalılar bölgede egemenlik sağlamış.
ARİSTOTELES BURALIYMIŞ
Antik periyotta, Dikili ve etrafında, farklı uygarlıklara ilişkin birfazlaca kent kurulmuş. Bu kentlerin en gelişmişi, bir devir Aristoteles’in de yaşadığı ‘Atarneus’ kentiymiş. Ortaçağa gelindiğinde bölgede, Bizanslılar, Cenovalılar, Selçuklular ve Osmanlılar hayatış. 1923’te belediye olan Dikili, 1928’de Bergama’dan ayrılarak İzmir’in bir ilçesi olmuş.
Gelelim Dikili’nin en gezilesi noktalarına…
Etrafa baktığınızda yeşilin binbir tonuyla bir bitki örtüsü, tabiata kulak verdiğinizde duyabileceğiniz seslerin yalnızca dalga sesi, kuş cıvıltısı, cırcırböceklerinin ötüşü olduğunu hayal edin ve buna bir de turkuvaz mavisi deniz ekleyin. İşte karşınızda Kalem Adası…
Kalem Adası, Dikili kıyısı boyunca uzanan ve karaya yaklaşık 400 metre uzaklıktaki bir cennet. bir hayli kişi burası için ‘Türkiye’nin Maldivler’i’ yakıştırmasını yapıyor, haksız da değiller. Adaya ulaşmak için evvela Dikili’ye uğramanız gerekiyor.
Kalem Adası, ismini fazlaca klasik bir yoldan, halinden alıyor. Ada, 480 bin metrekare ve burada Oliviera Resort haricinde öteki bir tesis yok. Şayet tesiste konaklıyorsanız ve adanın etrafını ve koylarını keşfetmek isterseniz otelin teknesi size bu imkânı da sunuyor.
Günübirlik gitmek isterseniz evvelde rezervasyon yaptırmanız değerli zira ada gün ortasında dışarıdan sonlu sayıda konuğu ağırlıyor. Adada dışarıdan konuğa açık olan iki restoran var. Biri Ege lezzetlerini denizden çıkan taze eserlerle iskele üzerinde sunan Can Ada, başkasıysa süper günbatımlarına sahne olan, dünya mutfaklarını Ege lezzetleriyle birleştiren Island Breeze. Bu ortada ada, Bergama Müzesi’ne kayıtlı biroldukca tarihi yapıtı de barındırıyor.
İnce kumlu plajları, turkuvaz renkli denizi ve yemyeşil doğasıyla tropikal tatildeymiş hissi yaşatan ilçe, yaz aylarında sakin ve huzurlu birkaç gün geçirmek isteyenler için çok ülkü.
ÂŞIK OLUNACAK KOYLAR
Dikili’ye birinci görüşte âşık olmanızı sağlayacak en kıymetli özelliğiyse akılları baştan alacak hoşluktaki koyları… Çandarlı, Bademli ve Dikili çizgisi boyunca birden fazla fiyatsız olan ve araçla ulaşım sağlanabilen çok sayıda koy var. Hayıtlı Koyu, Pissa Plajı, Küçük Zindancık Koyu, Dikili Halk Plajı ve Killik Koyu Halk Plajı en epey tercih edilenleri…
Araçla ulaşılamayan koyları da görmek istiyorsanız Dikili Limanı’ndan kalkan teknelerle günübirlik çeşitlere katılabilirsiniz. Kalem Adası ve Garip Adası içindeki Akvaryum Koyu, kaynak suyuyla cezbeden Bademli deniz ılıcası ve Hanım’ın Koyu tekne tipiyle gorebileceğiniz koylardan birkaçı… Yalnız çeşide çıkmadan evvel hem müzik yayını birebir vakitte yiyecek-içecek koşullarını konuşmayı da unutmayın.
GİTMİŞKEN…
– 2013 yılında Dünya Mirası Süreksiz Listesi’ne eklenen Çandarlı Kalesi’ni de görün.
– Homeros’un kitaplarında bahsetmiş olduğu 12 Aiol antik kentinden biri olan Pitane Antik Kenti’ni ziyaret edin.
– Sahip olduğu doğal güzellikleriyle konuklarını büyüleyen Nebiler Âşıklar Şelalesi’nde yüzmeyi unutmayın.
– Tropik bölgelerden Alp Dağları örneklerine kadar yaklaşık 3 bin bitki çeşidinin bir ortada bulunduğu Dikili Atatürk Botanik Bahçesi’ni gezin.
– İmal tarihi tunç devranına dayanan Atarneus Kalesi’ne uğrayın.
– Bademli Köyü’nün klâsik lezzeti koruk şerbetinin tadına bakmadan dönmeyin.