Emsal Olma Durumu Ne Demektir ?

Melis

New member
Emsal Olma Durumu Ne Demektir? (Yani Mahallede “Bana da Aynısı Olsun” Dönemi)

Selam sevgili forumdaşlar,

Bugün biraz ciddiyiz ama çok da değil. Çünkü konumuz ciddi bir hukuk terimi gibi görünse de, aslında hepimizin günlük hayatında “ya bana da aynısından yaparlar mı acaba?” diye düşündüğü bir mesele: Emsal olma durumu!

Şimdi aramızda dürüst olalım: Emsal denince aklınıza önce hukuk kitapları mı geliyor, yoksa komşunun aldığı yeni televizyon mu? Çünkü Türkiye’de “emsal” kelimesinin hukuktan çıkıp günlük hayatımıza sızdığı bir dönemde yaşıyoruz.

Kimi zaman tapuda, kimi zaman apartman WhatsApp grubunda, kimi zaman da akrabalar arasında “Bu emsal olur, dikkat et!” cümlesini duyuyoruz. Peki ama bu “emsal” tam olarak ne anlama geliyor?

---

1. Emsal Olma: Hukukta Başlayan, Hayatta Devam Eden Bir Hikâye

Hukuki olarak “emsal olma durumu”, bir davada verilen kararın benzer olaylarda örnek teşkil etmesi, yani gelecekteki benzer olaylar için referans oluşturması anlamına geliyor.

Kısaca: Birisi dava açar, kazanırsa, benzer durumda olan herkesin “Aaa bu dava emsal olmuş!” deme hakkı doğar.

Ama işte, biz millet olarak “emsal”i sadece hukukta bırakmadık.

Birisi iş yerinde maaşına zam aldı mı? Hemen arkadan şu cümle gelir:

> “Ona zam yapıldıysa, bu emsal olur. Biz de isteriz!”

Birisi tatilde beş yıldızlı otele gitti mi?

> “Emsal oluşturma lütfen, biz de gideceğiz sonra!”

Yani hukukta başlayan emsal, bizim mahallede hayat tarzına kadar uzanmış durumda.

---

2. Erkeklerin Stratejik Emsali: “Ben Bir Plan Yaptım, Şimdi Uyguluyorum”

Erkekler genellikle “emsal” konusuna stratejik yaklaşıyorlar.

Bir erkek, ofiste başka birinin maaş zammı aldığını duydu mu, hemen küçük bir operasyon başlatıyor:

- Önce sessizce bilgi topluyor.

- Ardından “tesadüfen” patronun yanına uğruyor.

- Sonra “Ben de benzer bir sorumluluk alıyorum, değil mi?” diyerek zemin yokluyor.

Bu noktada, emsal artık bir savunma stratejisi haline geliyor.

Ve tabii, erkekler bu durumu bir çeşit “hukuki hak” gibi görüyorlar.

“Ali’ye zam yapıldıysa bana da yapılmalı” diyen bir çalışan, aslında farkında olmadan Emsal Hukuku’nun gönüllü avukatı oluyor.

Erkekler için emsal, çoğu zaman bir fırsat eşitliği değil, stratejik hamledir.

---

3. Kadınların Empatik Emsali: “Ona Yapıldıysa, Hepimize Yapılmalı!”

Kadınlar bu konuyu bambaşka bir yerden ele alıyor. Onlar için emsal, bireysel bir hak değil, toplumsal adaletin bir simgesi.

Bir arkadaşına izin verilmişse, “Ona verdiniz, Ayşe’ye niye vermiyorsunuz?” derken aslında bir duygusal adalet çağrısı yapıyorlar.

Kadınların dünyasında emsal olmak, yalnızca örnek teşkil etmek değil; dayanışmanın da sembolü.

Bir kadın, “Sen o tatili hak ettin, çünkü emsal oluşturuyorsun” derse, bu cümlede hem destek, hem de hafif bir kıskanma vardır.

Ama asıl güzellik şurada: Kadınlar bu durumu rekabetten çok paylaşım fırsatı olarak görüyor.

Yani biri yeni bir şey dener, o da der ki:

> “Aaa süpermiş, bu emsal oldu, ben de deneyeyim!”

---

4. Emsal Olmanın Tehlikeli Yüzü: “Komşu Yaptıysa Ben de Yaparım Sendromu”

Bir de bu işin “sosyal medya versiyonu” var.

Birisi yeni ev alıyor, altına fotoğraf koyuyor: “Çok şükür…”

Altına gelen yorumlar:

> “Darısı başımıza!”

> “Emsal oldu bu, bakalım biz ne zaman!”

Bir arkadaş düğününü Alaçatı’da yaptıysa, ertesi yaz herkesin aklında aynı cümle dönüyor:

> “O yaptıysa biz de yaparız.”

İşte bu noktada emsal, hukuktan çıkıp rekabetin kalbine yerleşiyor.

Toplumsal olarak birbirimizin “emsali” haline gelmişiz, farkında bile değiliz.

---

5. Forumda Emsal Olmak: Bir Üye Paylaşır, Diğerleri Dalga Geçer

Bir forumda biri gelip şöyle bir mesaj yazıyor:

> “Arkadaşlar ben SGK prim günümü tamamladım, artık yararlanabiliyorum.”

Altına gelen yanıtlar:

- “Helal, bu emsal olur, hepimiz prim tamamlarız.”

- “Sen başladın, yakında forumda toplu sigorta kampanyası açılır.”

İşte forum kültürünün güzelliği burada. Emsal, sadece bilgi değil, mizah malzemesi haline geliyor.

Birinin yaşadığı deneyim, başkası için hem rehber hem eğlence konusu olabiliyor.

---

6. Gerçek Hayatta Emsal Olmak: İstemeden Liderlik Etmek

Kabul edelim, bazen emsal olmayı hiç istemezsin ama bir bakmışsın, herkes seni örnek almış.

Bir komşu binanın dış cephesini boyar, ertesi hafta herkes aynı renge geçer.

Bir öğretmen öğrencilerine yeni bir yöntem dener, sonra tüm okul “emsal oluşturmuşsunuz” der.

Bu durumda “emsal” bir sorumluluk gibi omzuna biner.

Ve işte bu noktada mizah devreye girer. Çünkü emsal olmak, bazen kahramanlık, bazen de yanlış anlaşılmış bir cesaret örneğidir.

Yani “Ben sadece denemek istemiştim, meğer tüm apartman beni takip ediyormuş!” durumu yaşanır.

---

7. Forumdaşlara Açık Davet: Kimin Emsali Oldunuz, Kim Sizin Emsaliniz Oldu?

Şimdi söz sizde sevgili forumdaşlar!

Hiç istemeden bir konuda “emsal” oldunuz mu?

Belki bir fikriniz, davranışınız ya da attığınız bir adım başkalarına örnek olmuştur.

Ya da tam tersi, birini görüp “Ben de aynısını yapmalıyım!” dediniz mi?

Yazın, anlatın, gülelim. Çünkü bu forumun güzelliği tam da burada — birimizin yaşadığı şey, diğerinin dertleşme ya da kahkaha konusu olabiliyor.

Emsal olmak illa mahkeme kararıyla değil; bazen bir cesaretle, bazen bir yanlış kararla da mümkündür!

---

8. Sonuç: Hayat Bir Dava Değil, Ama Hepimiz Birbirimize Emsaliz

Sonuçta “emsal olma durumu” sadece hukukta değil, ilişkilerde, işte, forumlarda ve hatta kahve sohbetlerinde bile karşımıza çıkıyor.

Kimimiz farkında olmadan başkalarına yön veriyoruz, kimimiz de başkalarının deneyimlerinden ilham alıyoruz.

Ve belki de bu yüzden hayat bu kadar renkli: Çünkü hepimiz birilerinin emsaliyiz, birilerinden de etkileniyoruz.

O zaman hadi, emsal olalım ama güzel şeylerde: iyilikte, yardımlaşmada, dayanışmada.

Konu sizde forumdaşlar — kim bilir, belki bu başlık da ileride başka forumlara emsal olur!
 
Üst