ZiRDeLi
Active member
Hristiyanlar Neden Kilisede Evlenir? Aşk, Dua ve Biraz Da Müzik!
Selam forumdaşlar! Bugün biraz eğlenceli, biraz da düşündürücü bir konuda sohbet edelim: Hristiyanlar neden kilisede evlenir? Hani, kimseye aykırı gelmesin ama "evlenmek için neden kilise?" sorusunun ardında pek çok sır var aslında. Fakat, bu soruyu sadece dini açıdan değil, biraz da mizahi bir şekilde ele alalım, ne dersiniz? Yani, sonuçta hayat çok kısa, en azından bir gün “Evlenince ne olacak?” yerine “Evlenince nasıl olacak?” sorusuna kafa yormaya değer, değil mi?
Kilise: Yalnızca Tanrı’yla mı, Yoksa İyi Bir Düğünle Mi?
Şimdi, önce kiliseye girmeden önce şunu kabul edelim: Kilisede evlenmek bir tür klasikleşmiş "büyük gün" senaryosudur. Hani bazı insanlar düğünlerini plajda yapmayı tercih eder, bazıları ise dağda kuzu gibi sevdikleriyle bir kır düğünü yapar. Ama Hristiyanlar için genellikle seçenekler arasında “kilise” devreye girer. Neden mi? Çünkü kilise evlenmek için her şeyin mükemmel bir bileşimi gibi gözüküyor. Bir yanda Tanrı’nın kutsaması, diğer tarafta o şahane keman solosu, en önde ise misafirler… Peki, neden işin içine "kutsal bir mekan" giriyor?
Şimdi erkekler, stratejik düşünmeye bayılır. Bu yüzden kadınlara her zaman şu soruyu sorar: "Kilise tam anlamıyla ne kadar gerekli?" Erkekler için bu, “Burası ciddi bir iş, Tanrı bizleri onaylıyor!” şeklinde bir garanti gibi. Yani, bir strateji düşünün: Eğer Tanrı'nın huzurunda evlenirseniz, bir şekilde her şey yolunda gider, değil mi? Eğer sorunlar çıkarsa, hadi neyse ki bir kilise hatırlatması var, değil mi? Ciddiyet, ciddi bir çözümle gelir!
Kadınlar: Aşk ve Empati Her Şeydir, Biraz da Kutsallık
Kadınlar ise duruma biraz daha farklı bir açıdan yaklaşır. Kadın bakış açısına göre, kilise yalnızca bir mekan değildir; orası, bir ilişkiyi kutsayan, aşkın her yönünü onaylayan, duygusal bağların kurulduğu özel bir yerdir. O güzel anı, Tanrı'nın huzurunda yaşamak çok anlamlıdır. Tabii bir de o güzel gelinliği giymek, o muazzam atmosferin içinde yürümek… Bir parça da, evlilik vaadini Tanrı’ya sunmak, her şeyin daha kutsal bir hale gelmesini sağlar. Yani, kadınların çoğu için kilisede evlenmek, hem estetik hem de duygusal açıdan en mükemmel seçimdir.
Düğün pastası ve beyaz elbisenin ötesinde, kadınlar için evlilik, ilişkiyi daha derinleştiren ve anlamlı kılan bir bağlılık noktasına dönüşür. Her şeyin Tanrı'nın evinde olması, hem duygusal hem de ruhsal bir yaklaşımı tetikler. Aslında, evliliğin başlangıcı sadece bir imza değil, bir kalp meselesidir. Ve bunun en anlamlı hali, her şeyin kutsandığı bir yerde başlamaktadır.
Kilise: İyi Bir Şans ve Hafifçe Dramatik Bir Atmosfer!
Tabii her şeyin Tanrı’dan gelmesi gerektiği düşüncesi, erkekler için başka bir soru doğuruyor: "Peki, bu kadar Tanrı’yla işimiz olduktan sonra bir şansın peşinden gitmek gerekir mi?" İşte kilise burada devreye giriyor. "Şans, tanrı tarafından verilir," deyip, boşuna mı evliliği kiliseye yaparlar? Hem orada, diğerlerinden farklı olma şansı doğar. Biraz abartılı mı oldu? Belki ama, işte kilise, olayın dramatik yönü de burada saklı! Ne de olsa insanlık tarihi, biraz da dramatik sahnelerle şekillenir. Kilise, bir başyapıtın sahnelendiği yer gibi!
Erkekler için bu, “Hadi gel Tanrım, biz evlenelim!” anlamına gelirken; kadınlar için, “Bu an hep hatırlansın, kutsanmış olsun!” gibi bir anlam taşır. İki bakış açısı, farklı ama sonuçta herkesin istediği aynı şey: Şans, biraz da dramatik müzikle eşliğinde!
Düğünler ve Kilise: Biraz Abartılı mı?
Tabii, bir de şu gerçek var: Kilisede evlenmek bir tür gösteriye dönüşebilir. Hani, Tanrı’dan izin alıyorsunuz ama gerçekten de o zarif, tekrarı olmayan anı yaşamak da insanın ruhunu besler. Kilisede yapılan düğünler, bir tür “benim aşkım kutsal” tarzı bir beyanat gibi algılanabilir. Düğünlerde en şık elbiseleri giyip, en güzel şarkıları dinlemek bir yana, kilise ortamının verdiği o huzur duygusu da başka bir tat bırakır.
Kadınlar, genellikle bu durumu daha derinlemesine hissederken, erkekler için evlilik de bir tür "stratejik noktada başarı" gibi bir his uyandırır. Kilise, onlara bir güvence gibidir: "Evet, burada her şey resmileşiyor ve Tanrı’dan onay alıyoruz."
Hadi, Biraz da Sizin Yorumlarınızı Alalım!
Evet, forumdaşlar, bu yazıda biraz da eğlenceli bir bakış açısıyla Hristiyanların kilisede evlenmelerinin nedenini tartıştık. Sizin görüşleriniz neler? Tanrı’nın huzurunda bir evlilik yapmak, gerçekten her şeyin mükemmel olacağına dair bir garanti midir, yoksa sadece “işin içinden sıyrılmak için” mi kiliseyi seçiyorlar? Kilisede evlenmenin size göre en büyük avantajları neler olabilir? Hadi bakalım, biraz da siz yazın!
Selam forumdaşlar! Bugün biraz eğlenceli, biraz da düşündürücü bir konuda sohbet edelim: Hristiyanlar neden kilisede evlenir? Hani, kimseye aykırı gelmesin ama "evlenmek için neden kilise?" sorusunun ardında pek çok sır var aslında. Fakat, bu soruyu sadece dini açıdan değil, biraz da mizahi bir şekilde ele alalım, ne dersiniz? Yani, sonuçta hayat çok kısa, en azından bir gün “Evlenince ne olacak?” yerine “Evlenince nasıl olacak?” sorusuna kafa yormaya değer, değil mi?
Kilise: Yalnızca Tanrı’yla mı, Yoksa İyi Bir Düğünle Mi?
Şimdi, önce kiliseye girmeden önce şunu kabul edelim: Kilisede evlenmek bir tür klasikleşmiş "büyük gün" senaryosudur. Hani bazı insanlar düğünlerini plajda yapmayı tercih eder, bazıları ise dağda kuzu gibi sevdikleriyle bir kır düğünü yapar. Ama Hristiyanlar için genellikle seçenekler arasında “kilise” devreye girer. Neden mi? Çünkü kilise evlenmek için her şeyin mükemmel bir bileşimi gibi gözüküyor. Bir yanda Tanrı’nın kutsaması, diğer tarafta o şahane keman solosu, en önde ise misafirler… Peki, neden işin içine "kutsal bir mekan" giriyor?
Şimdi erkekler, stratejik düşünmeye bayılır. Bu yüzden kadınlara her zaman şu soruyu sorar: "Kilise tam anlamıyla ne kadar gerekli?" Erkekler için bu, “Burası ciddi bir iş, Tanrı bizleri onaylıyor!” şeklinde bir garanti gibi. Yani, bir strateji düşünün: Eğer Tanrı'nın huzurunda evlenirseniz, bir şekilde her şey yolunda gider, değil mi? Eğer sorunlar çıkarsa, hadi neyse ki bir kilise hatırlatması var, değil mi? Ciddiyet, ciddi bir çözümle gelir!
Kadınlar: Aşk ve Empati Her Şeydir, Biraz da Kutsallık
Kadınlar ise duruma biraz daha farklı bir açıdan yaklaşır. Kadın bakış açısına göre, kilise yalnızca bir mekan değildir; orası, bir ilişkiyi kutsayan, aşkın her yönünü onaylayan, duygusal bağların kurulduğu özel bir yerdir. O güzel anı, Tanrı'nın huzurunda yaşamak çok anlamlıdır. Tabii bir de o güzel gelinliği giymek, o muazzam atmosferin içinde yürümek… Bir parça da, evlilik vaadini Tanrı’ya sunmak, her şeyin daha kutsal bir hale gelmesini sağlar. Yani, kadınların çoğu için kilisede evlenmek, hem estetik hem de duygusal açıdan en mükemmel seçimdir.
Düğün pastası ve beyaz elbisenin ötesinde, kadınlar için evlilik, ilişkiyi daha derinleştiren ve anlamlı kılan bir bağlılık noktasına dönüşür. Her şeyin Tanrı'nın evinde olması, hem duygusal hem de ruhsal bir yaklaşımı tetikler. Aslında, evliliğin başlangıcı sadece bir imza değil, bir kalp meselesidir. Ve bunun en anlamlı hali, her şeyin kutsandığı bir yerde başlamaktadır.
Kilise: İyi Bir Şans ve Hafifçe Dramatik Bir Atmosfer!
Tabii her şeyin Tanrı’dan gelmesi gerektiği düşüncesi, erkekler için başka bir soru doğuruyor: "Peki, bu kadar Tanrı’yla işimiz olduktan sonra bir şansın peşinden gitmek gerekir mi?" İşte kilise burada devreye giriyor. "Şans, tanrı tarafından verilir," deyip, boşuna mı evliliği kiliseye yaparlar? Hem orada, diğerlerinden farklı olma şansı doğar. Biraz abartılı mı oldu? Belki ama, işte kilise, olayın dramatik yönü de burada saklı! Ne de olsa insanlık tarihi, biraz da dramatik sahnelerle şekillenir. Kilise, bir başyapıtın sahnelendiği yer gibi!
Erkekler için bu, “Hadi gel Tanrım, biz evlenelim!” anlamına gelirken; kadınlar için, “Bu an hep hatırlansın, kutsanmış olsun!” gibi bir anlam taşır. İki bakış açısı, farklı ama sonuçta herkesin istediği aynı şey: Şans, biraz da dramatik müzikle eşliğinde!
Düğünler ve Kilise: Biraz Abartılı mı?
Tabii, bir de şu gerçek var: Kilisede evlenmek bir tür gösteriye dönüşebilir. Hani, Tanrı’dan izin alıyorsunuz ama gerçekten de o zarif, tekrarı olmayan anı yaşamak da insanın ruhunu besler. Kilisede yapılan düğünler, bir tür “benim aşkım kutsal” tarzı bir beyanat gibi algılanabilir. Düğünlerde en şık elbiseleri giyip, en güzel şarkıları dinlemek bir yana, kilise ortamının verdiği o huzur duygusu da başka bir tat bırakır.
Kadınlar, genellikle bu durumu daha derinlemesine hissederken, erkekler için evlilik de bir tür "stratejik noktada başarı" gibi bir his uyandırır. Kilise, onlara bir güvence gibidir: "Evet, burada her şey resmileşiyor ve Tanrı’dan onay alıyoruz."
Hadi, Biraz da Sizin Yorumlarınızı Alalım!
Evet, forumdaşlar, bu yazıda biraz da eğlenceli bir bakış açısıyla Hristiyanların kilisede evlenmelerinin nedenini tartıştık. Sizin görüşleriniz neler? Tanrı’nın huzurunda bir evlilik yapmak, gerçekten her şeyin mükemmel olacağına dair bir garanti midir, yoksa sadece “işin içinden sıyrılmak için” mi kiliseyi seçiyorlar? Kilisede evlenmenin size göre en büyük avantajları neler olabilir? Hadi bakalım, biraz da siz yazın!