Sinsinati
New member
Nagehan Alçı: Yönetim etmediğimiz bir hayatı seçmek gerek HaberTürk gazetesi muharriri Nagehan Alçı, “Yönetim etmediğimiz bir hayatı seçmek gerek. Olumlu da olsa olumsuz da olsa her anını kalbimizde hissederek yaşadığımız, dönüp baktığımızda her saniyesini hatırladığımız bir ömrü.” niyetini lisana getirdi.
Alçı yazısında, “Bizim bıdıklar hafta sonu arkadaşlarında kalmaya gittiler. Daha evvel de birkaç sefer gitmişlerdi lakin yalnızca bir geceliğine. Akşamı geçirip sabah dönmüşlerdi. Artık birinci sefer koskoca bir hafta sonu yoklar… Perşembe akşamı meskene geldiğimde bacaklarıma sarılıp evvel doğum günüm için yazdıkları şiirleri verdiler daha sonra da arkadaşlarından gelen davet için müsaade istediler. İnsan inanamıyor… Bu minicikler ne vakit bu biçimde büyüdüler? Kendilerini söz etmeyi, sevmeyi, sevgilerini göstermeyi ne vakit bu kadar hoş öğrendiler? Ellerinde şiirleri ile sarılıp beni bırakmak istememekle arkadaşlarına gitmenin cazibesi içinde tereddüt ederlerken dönüp hayata bir baktım. Aklıma yalnızca tam da şimdiki üzere kalbimi ya memnunluk ya da ıstırap ile sıkıştıran anlar geldi. O denli ya da bu biçimde yaşadığımı başıma vuran anlar… Demek ki dedim, ‘idare ettiğimiz vakit içinder’ aslında hayatıyoruz. Zihnin hiç bir yerine takılmadan yok olup giden vakit içinderın içine dalıyoruz. Onlardan milyonlarca olsa ne yazar… Boşa akan musluk üzere, boşa akan zaman…” sözünü kullandı.
Alçı yazısında, “Bizim bıdıklar hafta sonu arkadaşlarında kalmaya gittiler. Daha evvel de birkaç sefer gitmişlerdi lakin yalnızca bir geceliğine. Akşamı geçirip sabah dönmüşlerdi. Artık birinci sefer koskoca bir hafta sonu yoklar… Perşembe akşamı meskene geldiğimde bacaklarıma sarılıp evvel doğum günüm için yazdıkları şiirleri verdiler daha sonra da arkadaşlarından gelen davet için müsaade istediler. İnsan inanamıyor… Bu minicikler ne vakit bu biçimde büyüdüler? Kendilerini söz etmeyi, sevmeyi, sevgilerini göstermeyi ne vakit bu kadar hoş öğrendiler? Ellerinde şiirleri ile sarılıp beni bırakmak istememekle arkadaşlarına gitmenin cazibesi içinde tereddüt ederlerken dönüp hayata bir baktım. Aklıma yalnızca tam da şimdiki üzere kalbimi ya memnunluk ya da ıstırap ile sıkıştıran anlar geldi. O denli ya da bu biçimde yaşadığımı başıma vuran anlar… Demek ki dedim, ‘idare ettiğimiz vakit içinder’ aslında hayatıyoruz. Zihnin hiç bir yerine takılmadan yok olup giden vakit içinderın içine dalıyoruz. Onlardan milyonlarca olsa ne yazar… Boşa akan musluk üzere, boşa akan zaman…” sözünü kullandı.