Aytek Çetin Ankara’da yaşıyor. Ünlü bir İtalyan giysi markasında mağaza müdürü olarak çalışırken çıktığı kısa seyahatlerin formatını değiştirerek en hoş fotoğraf karelerini yakalamak için planlar yapmaya başlamış. “Bakış açımı değiştirmeye ve farklı hoşlukları keşfetmeye karar verdim. Daha uzak, dağlık bölgeleri fotoğraf çekmek için gezmeye başladım” diyen Çetin, bu seyahatlerinin mükafatını de Avustralya’da düzenlenen Memleketler arası 2021 Yılı Görünüm Fotoğrafçısı Yarışması’nda birinciliğe ulaşarak aldı. Dünyanın dört bir yanından fotoğrafçıların başvurduğu müsabakaya Türkiye’den 4 fotoğrafıyla katılıp büyük mükafatın sahibi olan Çetin “Gerçekten epey sevinçliyim. Bu mükafatın maneviyatı her şeyden daha kıymetli, kazanan birinci Türk fotoğrafçı olmam başka bir gurur” diyor. Çetin’le seyahatlerini, fotoğrafçılığı ve gelecek hayallerini konuştuk.
Nasıl başladı fotoğrafa ve fotoğrafçılığa olan ilginiz?
Birinci profesyonel fotoğraf makinemi 2012’de aldım. Aslında görünüm fotoğrafları çekmek üzere bundan önceliğim yoktu başlarda. Doğrusu pek fotoğraf çekme fırsatım da yoktu. Ünlü bir İtalyan giysi markasında mağaza müdürü olarak çalışıyordum ve kısıtlı tatillerde yaptığım tek şey kendimi deniz kenarına atmak oluyordu. bir süre daha sonra bu çeşit tatiller bana anlamsız gelmeye başladı. Bakış açımı değiştirmeye ve farklı hoşlukları keşfetmeye karar verdim. Daha uzak, dağlık bölgeleri gezmeye başladım. Tabiatın en kuvvetli varlıkları olan dağları yakından görmek beni fazlaca etkiledi ve bu bende büyük bir tutkuya dönüştü. Şahit olduğum, beni epeyce etkileyen görüntüleri fotoğraflamaya başladım… özetlemek gerekirse son birkaç yıldır fotoğrafa vakit ayırmaya başladığımı söyleyebilirim.
Avustralya’da düzenlenen bu yarışa birinci sefer katılmıyorsunuz…
Tüm dünya basınının epeyce yakından takip ettiği yarış görüntü fotoğrafçılığı kolunda dünya genelinde en itibarlı yarışlardan biri olarak kabul ediliyor. ötürüsıyla bir görünüm fotoğrafçısının sahip olabileceği en kıymetli ödül diyebiliriz. 2019’da Kaçkarlar’da, 2020’de Kapadokya’da çektiğim bir fotoğraf bu müsabakada En Yeterli 101 Fotoğraf ortasına girip ödül almıştı lakin ben daha düzgününü başarabileceğime inanıyordum ve yine katılmaya karar verdim…
Nasıl öğrendiniz bu kere mükafatı kazandığınızı?
Sonuçlar açıklanmadan bir ay evvel yarış lideri Peter Eastway’den e-posta aldım. “Tebrikler Aytek. Bir ödül kazandın, fakat sana ne olduğunu söylemeyeceğim, 1 Şubat’ta görüşmek üzere, lütfen tansiyonun tadını çıkar’’ yazıyordu. Bu mesajdan daha sonraki bir ay boyunca gerilimden ve heyecandan dolayı rahat uyuyamadım, kazandığımı öğrendiğim geceyse hiç uyuyamadım… Bu mükafatın maneviyatı her şeyden daha kıymetli, kazanan birinci Türk fotoğrafçı olmam benim için başka bir gurur. Ülkemin hoşluklarını tüm dünyaya gösterebildiğim ve bu alanda da başarılı olduğumuzu kanıtlayabildiğim için memnunum.
Aytek Çetin
Gizemli, görkemli, nadide
Size ödül Kapadokya, Niğde Aladağlar ve Gürcistan’dan çektiğiniz fotoğraflarla geldi… Başarınızda buraların da büyüsünün olduğunu söyleyebilir miyiz?
Natürel ki… Yarışta bana birinciliği getiren dört fotoğrafımdan ikisini Kapadokya’da, birini Aladağlar’da, ötekini Gürcistan’da çekmiştim. Kapadokya olağanüstü hoşluğa ve gizemli bir tarihe sahip, Aladağlar onlarca doruğuyla her köşesinde başka bir görkem barındıran nadide bir bölge. Bu potansiyeli her insanın görmesini istediğim için seçimlerim bu fotoğraflar oldu.
Size kazandıran fark neydi?
Yurtdışı basınından okuduklarımda, heyet üyelerinin fotoğraflarımda ‘harika bir heyecan ve onları çevreleyen özel bir ruh hali’ olduğunu söylemiş oldukleri yazıyor. Benim içinse en değerli öge, izleyiciyi sahneye alabilmek, onların tam olarak orada, fotoğrafın ortasında olduğunu hissetmesini o anı yaşamasını sağlamak. Bunu başarabildiğimi düşünüyorum.
Görüntü fotoğrafları çekiyorsunuz. Türkiye’deki en fotojenik görüntü neresi sizce?
Cevaplamak epey güç, lakin bir seçim yapacaksam Karadeniz’in Kaçkar Dağları olurdu. Bir görünüm fotoğrafçısının bulmak isteyeceği tüm çeşitlilik; buzul gölleri, çiçekler, dağlar, orman ve akarsular orada ziyadesiyle mevcut. Ben de fotoğraflarımda objeleri bir bütün olarak görmek istediğim için birinci tercihim orası olurdu.
Tıpkı soruyu dünya geneli için sorsam yanıtınız ne olur?
Dağlara olan tutkumdan dolayı Himalayalar diyebilirim.
‘Açıları bile belirlerim’
Seyahatlerinizi neye bakılırsa ve nasıl planlıyorsunuz?
Mutlaka tüm seyahatlerimi fotoğraf maksatlı planlıyorum. Fakat görüntü fotoğrafçılığı sanılandan daha fazla planlama ve araştırma gerektiren bir alan, kendi adıma o denli olduğunu söyleyebilirim. Bir bölgeye gitmedilk evvel birinci vakit içinderda o tarih aralıklarındaki hava kaidelerini denetim ediyorum. daha sonra gitmek istediğim yere ilişkin bir klasör oluşturup toplumsal medyadan ve öteki kaynaklardan bulduğum, oraya ilişkin fotoğrafları kaydediyorum. Son olarak Google Earth’ün 3 boyut özelliğinden faydalanarak o bölgede fotoğraflamak istediğim yerlere nazaran açılarımı evvelde belirliyorum. Oraya gittiğimdeyse açılarım hazır olduğu için her şey daha kolay oluyor.
Sırada neresi var, sizin kadrajınızdan nereleri nazaranceğiz?
Gayemde birinci, Asya’nın gizemli dağlarını keşfetmek, oraları fotoğraflamak var. Aslında bunu geçen sene yapacaktım lakin pandemiden dolayı maalesef yapamadım. Yakın vakitte dünyanın en görkemli dağları olan Himalayalar’a gitmeyi planlıyorum ve bunun için şimdiden sabırsızlanıyorum…
Işığı ve hava kurallarını takip etmeniz gerekiyor’
Görüntü fotoğrafı çekmenin incelikleri neler?
Öncelikle ‘fotoğrafı bakılırsabilmek’ diye düşünüyorum. Farklı bir bakış açısına sahipseniz, tahminen de önünden her gün bir sürü insanın geçtiği, bilindik bir yerden daha evvel hiç görülmemiş kareler elde edebilirsiniz. Bunun yanında ışığı ve hava kaidelerini takip etmeniz gerekiyor, yardımcı programlar yardımıyla güneşin saat kaçta hangi açıdan doğup batacağını çarçabuk bulabilirsiniz. Gündoğumu yahut günbatımı çekmeyi planlıyorsanız en az 2-3 saat evvelce orada olmanız, kompozisyonlarınızı evvelinde bulmanız epeyce faydalı olacaktır. Ben bunu yaparken evvelde belirlediğim kompozisyonlarımın fotoğraflarını cep telefonu kameramla çekiyorum, bu biçimdece her şey evvelinde hazırlanmış oluyor.
Nasıl başladı fotoğrafa ve fotoğrafçılığa olan ilginiz?
Birinci profesyonel fotoğraf makinemi 2012’de aldım. Aslında görünüm fotoğrafları çekmek üzere bundan önceliğim yoktu başlarda. Doğrusu pek fotoğraf çekme fırsatım da yoktu. Ünlü bir İtalyan giysi markasında mağaza müdürü olarak çalışıyordum ve kısıtlı tatillerde yaptığım tek şey kendimi deniz kenarına atmak oluyordu. bir süre daha sonra bu çeşit tatiller bana anlamsız gelmeye başladı. Bakış açımı değiştirmeye ve farklı hoşlukları keşfetmeye karar verdim. Daha uzak, dağlık bölgeleri gezmeye başladım. Tabiatın en kuvvetli varlıkları olan dağları yakından görmek beni fazlaca etkiledi ve bu bende büyük bir tutkuya dönüştü. Şahit olduğum, beni epeyce etkileyen görüntüleri fotoğraflamaya başladım… özetlemek gerekirse son birkaç yıldır fotoğrafa vakit ayırmaya başladığımı söyleyebilirim.
Avustralya’da düzenlenen bu yarışa birinci sefer katılmıyorsunuz…
Tüm dünya basınının epeyce yakından takip ettiği yarış görüntü fotoğrafçılığı kolunda dünya genelinde en itibarlı yarışlardan biri olarak kabul ediliyor. ötürüsıyla bir görünüm fotoğrafçısının sahip olabileceği en kıymetli ödül diyebiliriz. 2019’da Kaçkarlar’da, 2020’de Kapadokya’da çektiğim bir fotoğraf bu müsabakada En Yeterli 101 Fotoğraf ortasına girip ödül almıştı lakin ben daha düzgününü başarabileceğime inanıyordum ve yine katılmaya karar verdim…
Nasıl öğrendiniz bu kere mükafatı kazandığınızı?
Sonuçlar açıklanmadan bir ay evvel yarış lideri Peter Eastway’den e-posta aldım. “Tebrikler Aytek. Bir ödül kazandın, fakat sana ne olduğunu söylemeyeceğim, 1 Şubat’ta görüşmek üzere, lütfen tansiyonun tadını çıkar’’ yazıyordu. Bu mesajdan daha sonraki bir ay boyunca gerilimden ve heyecandan dolayı rahat uyuyamadım, kazandığımı öğrendiğim geceyse hiç uyuyamadım… Bu mükafatın maneviyatı her şeyden daha kıymetli, kazanan birinci Türk fotoğrafçı olmam benim için başka bir gurur. Ülkemin hoşluklarını tüm dünyaya gösterebildiğim ve bu alanda da başarılı olduğumuzu kanıtlayabildiğim için memnunum.
Aytek Çetin
Gizemli, görkemli, nadide
Size ödül Kapadokya, Niğde Aladağlar ve Gürcistan’dan çektiğiniz fotoğraflarla geldi… Başarınızda buraların da büyüsünün olduğunu söyleyebilir miyiz?
Natürel ki… Yarışta bana birinciliği getiren dört fotoğrafımdan ikisini Kapadokya’da, birini Aladağlar’da, ötekini Gürcistan’da çekmiştim. Kapadokya olağanüstü hoşluğa ve gizemli bir tarihe sahip, Aladağlar onlarca doruğuyla her köşesinde başka bir görkem barındıran nadide bir bölge. Bu potansiyeli her insanın görmesini istediğim için seçimlerim bu fotoğraflar oldu.
Size kazandıran fark neydi?
Yurtdışı basınından okuduklarımda, heyet üyelerinin fotoğraflarımda ‘harika bir heyecan ve onları çevreleyen özel bir ruh hali’ olduğunu söylemiş oldukleri yazıyor. Benim içinse en değerli öge, izleyiciyi sahneye alabilmek, onların tam olarak orada, fotoğrafın ortasında olduğunu hissetmesini o anı yaşamasını sağlamak. Bunu başarabildiğimi düşünüyorum.
Görüntü fotoğrafları çekiyorsunuz. Türkiye’deki en fotojenik görüntü neresi sizce?
Cevaplamak epey güç, lakin bir seçim yapacaksam Karadeniz’in Kaçkar Dağları olurdu. Bir görünüm fotoğrafçısının bulmak isteyeceği tüm çeşitlilik; buzul gölleri, çiçekler, dağlar, orman ve akarsular orada ziyadesiyle mevcut. Ben de fotoğraflarımda objeleri bir bütün olarak görmek istediğim için birinci tercihim orası olurdu.
Tıpkı soruyu dünya geneli için sorsam yanıtınız ne olur?
Dağlara olan tutkumdan dolayı Himalayalar diyebilirim.
‘Açıları bile belirlerim’
Seyahatlerinizi neye bakılırsa ve nasıl planlıyorsunuz?
Mutlaka tüm seyahatlerimi fotoğraf maksatlı planlıyorum. Fakat görüntü fotoğrafçılığı sanılandan daha fazla planlama ve araştırma gerektiren bir alan, kendi adıma o denli olduğunu söyleyebilirim. Bir bölgeye gitmedilk evvel birinci vakit içinderda o tarih aralıklarındaki hava kaidelerini denetim ediyorum. daha sonra gitmek istediğim yere ilişkin bir klasör oluşturup toplumsal medyadan ve öteki kaynaklardan bulduğum, oraya ilişkin fotoğrafları kaydediyorum. Son olarak Google Earth’ün 3 boyut özelliğinden faydalanarak o bölgede fotoğraflamak istediğim yerlere nazaran açılarımı evvelde belirliyorum. Oraya gittiğimdeyse açılarım hazır olduğu için her şey daha kolay oluyor.
Sırada neresi var, sizin kadrajınızdan nereleri nazaranceğiz?
Gayemde birinci, Asya’nın gizemli dağlarını keşfetmek, oraları fotoğraflamak var. Aslında bunu geçen sene yapacaktım lakin pandemiden dolayı maalesef yapamadım. Yakın vakitte dünyanın en görkemli dağları olan Himalayalar’a gitmeyi planlıyorum ve bunun için şimdiden sabırsızlanıyorum…
Işığı ve hava kurallarını takip etmeniz gerekiyor’
Görüntü fotoğrafı çekmenin incelikleri neler?
Öncelikle ‘fotoğrafı bakılırsabilmek’ diye düşünüyorum. Farklı bir bakış açısına sahipseniz, tahminen de önünden her gün bir sürü insanın geçtiği, bilindik bir yerden daha evvel hiç görülmemiş kareler elde edebilirsiniz. Bunun yanında ışığı ve hava kaidelerini takip etmeniz gerekiyor, yardımcı programlar yardımıyla güneşin saat kaçta hangi açıdan doğup batacağını çarçabuk bulabilirsiniz. Gündoğumu yahut günbatımı çekmeyi planlıyorsanız en az 2-3 saat evvelce orada olmanız, kompozisyonlarınızı evvelinde bulmanız epeyce faydalı olacaktır. Ben bunu yaparken evvelde belirlediğim kompozisyonlarımın fotoğraflarını cep telefonu kameramla çekiyorum, bu biçimdece her şey evvelinde hazırlanmış oluyor.