Türkiye’nin Avrupa, Asya, Akdeniz ve Afrika içindeki köprü pozisyonu, ülkemiz topraklarını birfazlaca canlı için eşsiz kılan bir özellik. Bu niçinle neredeyse bir kıtanın sahip olabileceği kadar fazlaca ve farklılıkların getirdiği eşsiz bir canlılığa sahibiz. Örneğin ülkemizin günebir daha indiğimizde Akdeniz’e kıyısı olan ve bu iklimin tesiri altındaki 21 ülkenin tabiatında gorebileceğimiz her şeyi, kuzebir daha çıktığımızda Sibirya’dan Avrupa’nın biroldukça ülkesine kadar uzanan devasa bir coğrafyaya dağılmış canlı çeşitliliğini bir ortada görmemiz mümkün. Bozkır ikliminin hâkim olduğu Orta ve Güneydoğu Anadolu’da ise Afrika’dan, Ortadoğu ülkelerinden enstantaneler ve canlılar görmek mümkün. Üstelik fazlaca da şanslıyız… Türkiye’nin farklı bölgelerine dağılmış biroldukca eşsiz hoşluktaki alan hem göç devrinde tıpkı vakitte kalıcı olarak birfazlaca çeşide konut sahipliği yapıyor. Biz de bahar göçünü fırsat bilip Türkiye’nin en hoş doğal alanlarında sizi bir seyahate çıkarmak istedik.
Rengârenk kuşlar ve hayatlar
Kızılırmak Deltası
300’ün üzerinde kuş çeşidinin yıl boyunca görülebildiği delta, bahar aylarında leylekleri, mandaları ve Avrupa-Afrika düzleminde göç eden binlerce ötücü kuşu ağırlayan, milletlerarası değere sahip bir tabiat mükemmeli. Türkiye’deki halkalama üzere ornitolojik araştırmaların yürütüldüğü alan yeni cinsleri de kendine çeken bir özelliğe sahip. Delta, Samsun’un doğusunda Bafra, Alaçam ve Engiz hudutlarına yayılıyor. Alanda tatlı ve yavaşça tuzlu göller, ırmak ekosistemi, kuru ve subasar çayırlar, sazlıklar, çamur düzlükleri, epey geniş bir kumul şeridi ve tarım alanları var. Delta sonları ortasında Türkiye’nin nadir subasar ormanlarından biri olan Galeriç Ormanı da görülmeye kıymet hoşlukta. Gastronomi açısından değer taşıyan bölge, ünü milletlerarası boyuta ulaşan Bafra pidesi, manda kaymağından lokum ve manda sütünden dondurma üzere lezzetlerle de öne çıkıyor. Etkileyici bir günbatımı görmek istiyorsanız gerçek yerdesiniz. Hele bir de gökyüzünün kızıllığı altında atının üstünde mandaları süren ve kovboyları anımsatan çobanlara denk gelirseniz ne âlâ…?
İçimizdeki deniz
Van Gölü kıyıları
Doğu Anadolu’nun denizi Van Gölü, gerek kıyıları gerek üstündeki adalar, baharda açan çiçek ve ötüşen kuşlarla değişik bir hoşluğa bürünüyor. Bendimahi ve Edremit sazlıklarıyla Kavuştuk Yarımadası görüntünün en hoş, kuşların en ağır olduğu noktalar. Gölün doğusundaki Erçek Gölü de flamingo ve dikkuyruk başta olmak üzere hayli sayıda hoş canlıya konut sahipliği yapıyor. Van Gölü kültürel pahalar açısından da son derece büyük ehemmiyete sahip. Akdamar Adası’ndaki Akdamar Kilisesi adadaki badem çiçeklerinin de açmasıyla karşısındaki karlı tepelerle birlikte masalsı bir görünüme kavuşuyor. Gölün kıyısındaki Van da tarihi, başta kahvaltısı olmak üzere yemekleri ve başka doğal güzellikleriyle ayrıyeten ilgiyi hak ediyor.
Tabiat ve tarih iç içe
Demre Kuş Cenneti
Çayağzı Limanı Yolu ile Andriake Antik Kenti içinde kalan 1.000 hektarlık bölge, 1989’da Demre Belediyesi tarafınca ‘Kuş Cenneti’ ilan edildi. Kükürtlü ve soğuk suyu olan alanda 150’nin üzerinde kuş tipi yaşıyor. Bilhassa karabatak, çeşitli yabanördeği çeşitleri, balıkçıllar alanda yaşayan kuşların kimileri. Orkide üzere yumrulu ve soğanlı bitki çeşitleri açısından milletlerarası kıymet sahip olan bölgede epeyce sayıda endemik bitki baharda görülebilir. Andriake Antik Kenti’yle iç içe olan Kuş Cenneti’nde tabiatla tarih birleşiyor.
Az çiçekler de bonus
Mogan (Gölbaşı) ve Eymir gölleri
Mogan Gölü, Ankara hudutları ortasında, Orta Anadolu’nun en kıymetli doğal hayat alanlarından. Çok sayıda sukuşunun görüldüğü alan, bilhassa jenerasyonu tehlike altındaki dikkuyruk için büyük ehemmiyet taşıyor. Gölbaşı yerleşimi ortasında kalan bölge göç periyodunun de değerli duraklarından. 2004 yılından geçen seneye kadar ülkemizden üreme kaydı alınamayan telliturnalar, Mogan Gölü ve etrafındaki tarım alanlarında her yıl sistemli olarak görülüyor. Mogan Gölü’nün çabucak yanı başındaki Eymir Gölü’ne de kesinlikle uğrayın. Zira ilkbaharda her yanı sarı renge bürüyen Ankara çiğdemlerini dünyada yalnızca burada nazaranbilirsiniz. bir daha dünyada yalnızca Gölbaşı’nda görülebilecek nadide bir hoşluk olan yanardöner çiçeğinin de (sevgi çiçeği) arzı endam ettiği günlerdeyiz.
Karadeniz’i geçenlerin dinlenme alanı
Filyos Kuş Cenneti
Zonguldak vilayet sonları ortasındaki Filyos Kuş Cenneti, 200’ün üzerinde kuş çeşidini barındırıyor. Kuşların Karadeniz’i geçmedilk evvel ya da geçip geldikten daha sonra dinlenmek için kullandığı alan bilhassa ilkbaharda tam bir şenlik alanına dönüşüyor. Saz horozu ve bıyıklı baştankara üzere ikonik cinslere de konut sahipliği yapan bölge, günümüzde birfazlaca tehditle uğraşıyor. Deltanın denize açıldığı bölgeyse tarakdiş, altıngöz, kadife ve kara ördek üzere denizel kuş çeşitlerin barınma ve üreme alanı.
Bir yanında Erciyes, başka yanında Toroslar
Sultan Sazlığı
Erciyes’in kuzeyinde, Kayseri merkeze 70 kilometre uzaklıktaki Sultan Sazlığı 300 civarında kuş çeşidi ve 400’e yakın bitki çeşidiyle doğayı gözlemlemek isteyenler için adeta bir cennet. Ortalarında turna, filamingo ve büyük cılıbıt üzere özel çeşitlerin olduğu kuşların kimi hayat alanı olarak, kimi durup dinlenmek gayesiyle, kimi de yavrularını dünyaya getirmek için sazlığı kullanıyor. Bu ilginin sebebiyse alanın Erciyes ve Toros Dağları içindeki pozisyonuyla Orta Anadolu ve Akdeniz’i birbirine bağlaması. Sazlıklar içinde kayıkla gezilebilir; yeşil, mavi ve sarının yarattığı büyüleyici bir fonda kuşları fotoğraflayabilirsiniz. Sultan Sazlığı’na gidip de Develi cıvıklısı yemeden olmaz.
Akdeniz’in buluşma noktaları
Akyatan ve Yumurtalık lagünleri, Göksu Deltası
Ülkenin güneyinde, Akdeniz kıyısındaki üç alan hem ülkemiz tıpkı vakitte tüm dünya için son derece değerli. Adana’nın Karataş ve Yumurtalık ilçelerindeki Akyatan ve Yumurtalık lagünleri, Mersin ilinin Silifke ilçesinde konumlanan Göksu Deltası, yıl boyunca ülkemizin en çok sukuşu barındıran alanları içinde. Dünyanın en kıymetli kuş göç rotalarından biri olan bölge, Afrika-Avrupa-Asya içinde yüz binlerce kuş tipine uzun göçleri esnasında konaklama imkanı sağlıyor. Bilhassa turnalar bu alanlar üzerinden göçerken konaklayan özel kuşlardan. Yumurtalık’taki Halep Çamlığı Tabiat Parkı da görülecekler listenizde olsun. Halep çamı, orkideler ve birbirinden özel kumul bitkileri gününüze hoşluk katacak. Göksu Deltası ziyaretinizdeyse menülerde denk geleceğiniz mavi yengeç tadına bakmanız ve Kız Kalesi de görmeniz gereken Akdeniz bedelleri içinde.
Kentteki vaha
Gediz Deltası
Ege Bölgesi’nin en değerli doğal kıymetlerinden olan delta, nüfusu 4 buçuk milyona varan İzmir’in neredeyse kent merkezindeki pozisyonuyla son derece özel bir yere sahip. Bisiklet ve yürüyüş meraklıları için de cazip alanda, flamingo üzere 300’ün üzerinde farklı kuş çeşidiyle birlikte bilhassa ilkbaharda çiçek açan orkide cinsleri görülmeye paha hoşluklar içinde. Çakal, yabantavşanı, domuz, sansar ve tilki üzere göğüslü canlılar için de son derece kıymetli olan alan, İzmir’in en özel günbatımına konut sahipliği yapmasıyla da ön plana çıkıyor. Üç Doruklar bölgesindeki Lodos Zirve, Akdeniz’in en büyük zirveli pelikan üreme kolonisini izlemek için balkon fonksiyonu görüyor. Ege’nin en hoş kasabalarından biri olan Foça’yla hudut olan delta, Foça’nın kültürel, arkeolojik ve gastronomi kıymetlerini keşfetmek açısından da büyük fırsat sunuyor.
Fırat Nehri’nin rahmeti
Karkamış ve Birecik
Alanda vadiler, menderesler, taşkın alanları ve sazlıklar var. Bölgenin en özel canlısı olağan olarak bu günlerde Birecik semalarında özgürce uçan kelaynaklar. Kıyı kumulları da bir daha kuşağı tehlike altında olan Fırat kaplumbağasının hayat alanları içinde. Birecik ilçesinin sembol köprüsü üzerinden nazaranbileceğiniz Fırat Nehri’nin ortasında kalan adacıklar sığır balıkçılı, küçük akbalıkçıl, gri balıkçıl, küçük karabatak, alaca balıkçıl üzere koloniyel üreyen sukuşlarına konut sahipliği yapıyor. Komşu Halfeti de ziyaret edilmeli.
İstanbul’da kartal, şahin ve doğan günleri
Küçükçekmece, Büyükçekmece ve Terkos gölleri
İstanbul’daki Küçükçekmece, Büyükçekmece ve Terkos gölleri ulusal ve memleketler arası ölçekte değerli sulak alanlar. Jeopolitik açıdan Asya ve Avrupa içinde köprü olan İstanbul, tıpkı özelliği doğal açıdan da taşıyor. Kuşların geçiş güzergâhındaki Büyükçekmece, Terkos ve Küçükçekmece gölleri devasa kentin ortasında kuşlar için birer vaha adeta. Binlerce leylekle birlikte kartal, şahin ve doğan üzere hayli sayıda yırtıcı kuş bugünlerde göllerin etrafında görülebilir.
Rengârenk kuşlar ve hayatlar
Kızılırmak Deltası
300’ün üzerinde kuş çeşidinin yıl boyunca görülebildiği delta, bahar aylarında leylekleri, mandaları ve Avrupa-Afrika düzleminde göç eden binlerce ötücü kuşu ağırlayan, milletlerarası değere sahip bir tabiat mükemmeli. Türkiye’deki halkalama üzere ornitolojik araştırmaların yürütüldüğü alan yeni cinsleri de kendine çeken bir özelliğe sahip. Delta, Samsun’un doğusunda Bafra, Alaçam ve Engiz hudutlarına yayılıyor. Alanda tatlı ve yavaşça tuzlu göller, ırmak ekosistemi, kuru ve subasar çayırlar, sazlıklar, çamur düzlükleri, epey geniş bir kumul şeridi ve tarım alanları var. Delta sonları ortasında Türkiye’nin nadir subasar ormanlarından biri olan Galeriç Ormanı da görülmeye kıymet hoşlukta. Gastronomi açısından değer taşıyan bölge, ünü milletlerarası boyuta ulaşan Bafra pidesi, manda kaymağından lokum ve manda sütünden dondurma üzere lezzetlerle de öne çıkıyor. Etkileyici bir günbatımı görmek istiyorsanız gerçek yerdesiniz. Hele bir de gökyüzünün kızıllığı altında atının üstünde mandaları süren ve kovboyları anımsatan çobanlara denk gelirseniz ne âlâ…?
İçimizdeki deniz
Van Gölü kıyıları
Doğu Anadolu’nun denizi Van Gölü, gerek kıyıları gerek üstündeki adalar, baharda açan çiçek ve ötüşen kuşlarla değişik bir hoşluğa bürünüyor. Bendimahi ve Edremit sazlıklarıyla Kavuştuk Yarımadası görüntünün en hoş, kuşların en ağır olduğu noktalar. Gölün doğusundaki Erçek Gölü de flamingo ve dikkuyruk başta olmak üzere hayli sayıda hoş canlıya konut sahipliği yapıyor. Van Gölü kültürel pahalar açısından da son derece büyük ehemmiyete sahip. Akdamar Adası’ndaki Akdamar Kilisesi adadaki badem çiçeklerinin de açmasıyla karşısındaki karlı tepelerle birlikte masalsı bir görünüme kavuşuyor. Gölün kıyısındaki Van da tarihi, başta kahvaltısı olmak üzere yemekleri ve başka doğal güzellikleriyle ayrıyeten ilgiyi hak ediyor.
Tabiat ve tarih iç içe
Demre Kuş Cenneti
Çayağzı Limanı Yolu ile Andriake Antik Kenti içinde kalan 1.000 hektarlık bölge, 1989’da Demre Belediyesi tarafınca ‘Kuş Cenneti’ ilan edildi. Kükürtlü ve soğuk suyu olan alanda 150’nin üzerinde kuş tipi yaşıyor. Bilhassa karabatak, çeşitli yabanördeği çeşitleri, balıkçıllar alanda yaşayan kuşların kimileri. Orkide üzere yumrulu ve soğanlı bitki çeşitleri açısından milletlerarası kıymet sahip olan bölgede epeyce sayıda endemik bitki baharda görülebilir. Andriake Antik Kenti’yle iç içe olan Kuş Cenneti’nde tabiatla tarih birleşiyor.
Az çiçekler de bonus
Mogan (Gölbaşı) ve Eymir gölleri
Mogan Gölü, Ankara hudutları ortasında, Orta Anadolu’nun en kıymetli doğal hayat alanlarından. Çok sayıda sukuşunun görüldüğü alan, bilhassa jenerasyonu tehlike altındaki dikkuyruk için büyük ehemmiyet taşıyor. Gölbaşı yerleşimi ortasında kalan bölge göç periyodunun de değerli duraklarından. 2004 yılından geçen seneye kadar ülkemizden üreme kaydı alınamayan telliturnalar, Mogan Gölü ve etrafındaki tarım alanlarında her yıl sistemli olarak görülüyor. Mogan Gölü’nün çabucak yanı başındaki Eymir Gölü’ne de kesinlikle uğrayın. Zira ilkbaharda her yanı sarı renge bürüyen Ankara çiğdemlerini dünyada yalnızca burada nazaranbilirsiniz. bir daha dünyada yalnızca Gölbaşı’nda görülebilecek nadide bir hoşluk olan yanardöner çiçeğinin de (sevgi çiçeği) arzı endam ettiği günlerdeyiz.
Karadeniz’i geçenlerin dinlenme alanı
Filyos Kuş Cenneti
Zonguldak vilayet sonları ortasındaki Filyos Kuş Cenneti, 200’ün üzerinde kuş çeşidini barındırıyor. Kuşların Karadeniz’i geçmedilk evvel ya da geçip geldikten daha sonra dinlenmek için kullandığı alan bilhassa ilkbaharda tam bir şenlik alanına dönüşüyor. Saz horozu ve bıyıklı baştankara üzere ikonik cinslere de konut sahipliği yapan bölge, günümüzde birfazlaca tehditle uğraşıyor. Deltanın denize açıldığı bölgeyse tarakdiş, altıngöz, kadife ve kara ördek üzere denizel kuş çeşitlerin barınma ve üreme alanı.
Bir yanında Erciyes, başka yanında Toroslar
Sultan Sazlığı
Erciyes’in kuzeyinde, Kayseri merkeze 70 kilometre uzaklıktaki Sultan Sazlığı 300 civarında kuş çeşidi ve 400’e yakın bitki çeşidiyle doğayı gözlemlemek isteyenler için adeta bir cennet. Ortalarında turna, filamingo ve büyük cılıbıt üzere özel çeşitlerin olduğu kuşların kimi hayat alanı olarak, kimi durup dinlenmek gayesiyle, kimi de yavrularını dünyaya getirmek için sazlığı kullanıyor. Bu ilginin sebebiyse alanın Erciyes ve Toros Dağları içindeki pozisyonuyla Orta Anadolu ve Akdeniz’i birbirine bağlaması. Sazlıklar içinde kayıkla gezilebilir; yeşil, mavi ve sarının yarattığı büyüleyici bir fonda kuşları fotoğraflayabilirsiniz. Sultan Sazlığı’na gidip de Develi cıvıklısı yemeden olmaz.
Akdeniz’in buluşma noktaları
Akyatan ve Yumurtalık lagünleri, Göksu Deltası
Ülkenin güneyinde, Akdeniz kıyısındaki üç alan hem ülkemiz tıpkı vakitte tüm dünya için son derece değerli. Adana’nın Karataş ve Yumurtalık ilçelerindeki Akyatan ve Yumurtalık lagünleri, Mersin ilinin Silifke ilçesinde konumlanan Göksu Deltası, yıl boyunca ülkemizin en çok sukuşu barındıran alanları içinde. Dünyanın en kıymetli kuş göç rotalarından biri olan bölge, Afrika-Avrupa-Asya içinde yüz binlerce kuş tipine uzun göçleri esnasında konaklama imkanı sağlıyor. Bilhassa turnalar bu alanlar üzerinden göçerken konaklayan özel kuşlardan. Yumurtalık’taki Halep Çamlığı Tabiat Parkı da görülecekler listenizde olsun. Halep çamı, orkideler ve birbirinden özel kumul bitkileri gününüze hoşluk katacak. Göksu Deltası ziyaretinizdeyse menülerde denk geleceğiniz mavi yengeç tadına bakmanız ve Kız Kalesi de görmeniz gereken Akdeniz bedelleri içinde.
Kentteki vaha
Gediz Deltası
Ege Bölgesi’nin en değerli doğal kıymetlerinden olan delta, nüfusu 4 buçuk milyona varan İzmir’in neredeyse kent merkezindeki pozisyonuyla son derece özel bir yere sahip. Bisiklet ve yürüyüş meraklıları için de cazip alanda, flamingo üzere 300’ün üzerinde farklı kuş çeşidiyle birlikte bilhassa ilkbaharda çiçek açan orkide cinsleri görülmeye paha hoşluklar içinde. Çakal, yabantavşanı, domuz, sansar ve tilki üzere göğüslü canlılar için de son derece kıymetli olan alan, İzmir’in en özel günbatımına konut sahipliği yapmasıyla da ön plana çıkıyor. Üç Doruklar bölgesindeki Lodos Zirve, Akdeniz’in en büyük zirveli pelikan üreme kolonisini izlemek için balkon fonksiyonu görüyor. Ege’nin en hoş kasabalarından biri olan Foça’yla hudut olan delta, Foça’nın kültürel, arkeolojik ve gastronomi kıymetlerini keşfetmek açısından da büyük fırsat sunuyor.
Fırat Nehri’nin rahmeti
Karkamış ve Birecik
Alanda vadiler, menderesler, taşkın alanları ve sazlıklar var. Bölgenin en özel canlısı olağan olarak bu günlerde Birecik semalarında özgürce uçan kelaynaklar. Kıyı kumulları da bir daha kuşağı tehlike altında olan Fırat kaplumbağasının hayat alanları içinde. Birecik ilçesinin sembol köprüsü üzerinden nazaranbileceğiniz Fırat Nehri’nin ortasında kalan adacıklar sığır balıkçılı, küçük akbalıkçıl, gri balıkçıl, küçük karabatak, alaca balıkçıl üzere koloniyel üreyen sukuşlarına konut sahipliği yapıyor. Komşu Halfeti de ziyaret edilmeli.
İstanbul’da kartal, şahin ve doğan günleri
Küçükçekmece, Büyükçekmece ve Terkos gölleri
İstanbul’daki Küçükçekmece, Büyükçekmece ve Terkos gölleri ulusal ve memleketler arası ölçekte değerli sulak alanlar. Jeopolitik açıdan Asya ve Avrupa içinde köprü olan İstanbul, tıpkı özelliği doğal açıdan da taşıyor. Kuşların geçiş güzergâhındaki Büyükçekmece, Terkos ve Küçükçekmece gölleri devasa kentin ortasında kuşlar için birer vaha adeta. Binlerce leylekle birlikte kartal, şahin ve doğan üzere hayli sayıda yırtıcı kuş bugünlerde göllerin etrafında görülebilir.