Wimbledon kuyruğuna tenis “hac”

Brown

Global Mod
Global Mod
Seyircilerin ertesi gün sıraya girmek için geceyi geçirdikleri çadırlı alan, sıranın daha şenlikli kısmı: burada futbol, iskambil veya kriket oynanır veya okunur ve kokteyller yudumlanır. Çarşamba öğleden sonra güneş çıktı ve genç erkekleri doğaçlama bir güneş banyosu için gömleklerini çıkarmaya yöneltti.

Gazetecilerle konuşmasına izin verilmediği için adının açıklanmasını istemeyen bir görevli, “Karnaval atmosferi gibi” dedi.

Payten’ler saat 15:30’da geldi ve komşu çadırlardan birinin köpeği olan bazı insanlarla karşılaştı. O akşam düz bir çim yama üzerinde kriket maçına hazırlanırken sohbet ettiler, yediler ve içtiler. Danielle’in Londra’da yaşayan erkek kardeşi Chris Kearsley onlar için üç çadır kurmak üzere erken geldi (çadır başına sadece iki kişi bilet alabilir). Kızı Eliza Kearsley, akrabalarının 10.000 mil yol kat ettiği aynı mistik yerden 15 dakikalık yürüme mesafesinde yaşıyor.

Ertesi gün ne kendisi ne de babası kampa ve oyunlara katılmayı planladıkları için sadece akrabalarını görmek için uğradı.

Chris Kearsley, “Gece kalsaydım, içeri giremeyecek kadar sarhoş olurdum,” diye şaka yaptı.

Ancak gruplarının önünde yalnızca yaklaşık 200 kişi varken, Avustralyalı kuzenlerin Perşembe günkü oyunlara girmeleri neredeyse garantiydi.

David Payten, “Buna değer,” dedi. “Bu bir macera.”

İki haftalık turnuvanın çoğunda kalmayı planlayan Japonya’dan bir gezgin, güneş enerjisiyle çalışan portatif bir çamaşır makinesi getirdi.

Güney İngiltere’deki Dorset’ten profesyonel bir kemancı olan Maria Balhetchet ve tenis oynayan oğlu Felix Bailey, Perşembe günkü aksiyona hazırlanmak için Çarşamba günü saat 12.30’da geldiler. Onlara 101 numaralı kart verildi, bu da önlerinde sadece 100 kişi olduğu anlamına geliyordu. Balhetchet geçen yıl diğer oğluyla birlikte kampa geldi ve nihai tek erkekler finalisti Nick Kyrgios ve Stefanos Tsitsipas arasındaki patlayıcı bir maça üçüncü sıra biletleri almalarına rağmen, genel deneyim yorucuydu. Çadırın içine nem sızdı, uyuyamadı ve bir daha asla yapmamaya yemin etti.
 
Üst