Çift terapisi niye kıymetlidir? Evlilik ve Çift Terapisi niye Kıymetlidir?
Bireyler, toplumsal, kültürel, ruhsal ve cinsel muhtaçlıkları sebebi ile kendilerine bir eş seçerler. “Kültürel” derken bu kavramın toplumdan topluma değişik ömür biçimlerini yansıttığını bilhassa vurgulamak isterim. Kimi toplumlarda “evlilik birliği” olmadan çiftlerin tıpkı çatı altında olmaları aslı kabul görmezken; kimi toplumlarda bireyler taraflar yapılan tercihler müsamaha ile karşılanmaktadır.
Bireyler bir arada yaşamaya başladığında, sorumluluklarını paylaşma kelam konusu olduğunda ortalarında yaşadıkları çatışmaları-gerginlikleri aşamadıkları durumlarda “Çift Terapisine” gereksinim duyarlar.
Meseleler kimi bazı niye çözülemez üzere görünür? İster aile, ister çift beraberliği olsun, bireylerin problemlere bakış açıları doğal olarak farklı olacaktır. Burada Murray Bowen’in “Bowen Aile Terapisi” Kuramı kıymet taşımaktadır. “Bowen’in “Kuşaklararası Aile Terapisi” ailenin geçmişine olan vurgusuna karşın, şimdiye de vurgu yapılmaktadır.
Danışanlara kendilerinin aile kökeni olarak üç nesil öteye giderek bir genogrom oluşturmakla, genetik kodların tesirlerini görmeye yardımcı olunabileceği anlatılır. Ayrıyeten bireylerin sorunlara bakış açılarının kendi yaşadıkları köken ailelerden öğrendikleri modele bağlı olarak reaksiyon verdikleri, bu durumlarda da yaşadıkları sıkıntılarda tahlil bulamadıkları etabında nerede tıkandıklarını nazaranbilmeleri açısından Bowen Terapisi (genogram kullanması) ehemmiyet taşımaktadır.
Ailelerde çatışma, boşanma kademesi üzere süreçlerde, terapi seanslarında çiftlerin meselelere bakış açısında bir farkındalık kazandırma hedeflenmektedir. Bireyler birtakım bazı, ortalarındaki duygusal ilgiyi kesmeleri durumunda alakalar daha uygunmuş üzere görünebilir. Fakat meseleler süreksiz olarak görmezden gelindiği için çözülmüş olmazlar. Terapi ortamında karşılıklı olarak yeni “iletişim hünerleri kazandırılarak” söylemek istedikleri iletisi tesirli bir biçimde birbirlerine iletebilme mahareti de kazanmaları sağlanır.
Çocuklu ailelerde de bireyler içinde fizikî olarak bir çatışma yok üzere görülse de ortalarındaki psikolojik-duygusal gerginlik ve birbirlerinden uzak hissetme çocukları üzerinde de olumsuz tesir yapacağından çocukların ruh sıhhati açısından ziyan verici olmaktadır.
Memnun bir aile; memnun çocuklar, keyifli bireyler, keyifli bir toplum için terapistten takviye almak değerli bir gereksinimdir.
Bireyler, toplumsal, kültürel, ruhsal ve cinsel muhtaçlıkları sebebi ile kendilerine bir eş seçerler. “Kültürel” derken bu kavramın toplumdan topluma değişik ömür biçimlerini yansıttığını bilhassa vurgulamak isterim. Kimi toplumlarda “evlilik birliği” olmadan çiftlerin tıpkı çatı altında olmaları aslı kabul görmezken; kimi toplumlarda bireyler taraflar yapılan tercihler müsamaha ile karşılanmaktadır.
Bireyler bir arada yaşamaya başladığında, sorumluluklarını paylaşma kelam konusu olduğunda ortalarında yaşadıkları çatışmaları-gerginlikleri aşamadıkları durumlarda “Çift Terapisine” gereksinim duyarlar.
Meseleler kimi bazı niye çözülemez üzere görünür? İster aile, ister çift beraberliği olsun, bireylerin problemlere bakış açıları doğal olarak farklı olacaktır. Burada Murray Bowen’in “Bowen Aile Terapisi” Kuramı kıymet taşımaktadır. “Bowen’in “Kuşaklararası Aile Terapisi” ailenin geçmişine olan vurgusuna karşın, şimdiye de vurgu yapılmaktadır.
Danışanlara kendilerinin aile kökeni olarak üç nesil öteye giderek bir genogrom oluşturmakla, genetik kodların tesirlerini görmeye yardımcı olunabileceği anlatılır. Ayrıyeten bireylerin sorunlara bakış açılarının kendi yaşadıkları köken ailelerden öğrendikleri modele bağlı olarak reaksiyon verdikleri, bu durumlarda da yaşadıkları sıkıntılarda tahlil bulamadıkları etabında nerede tıkandıklarını nazaranbilmeleri açısından Bowen Terapisi (genogram kullanması) ehemmiyet taşımaktadır.
Ailelerde çatışma, boşanma kademesi üzere süreçlerde, terapi seanslarında çiftlerin meselelere bakış açısında bir farkındalık kazandırma hedeflenmektedir. Bireyler birtakım bazı, ortalarındaki duygusal ilgiyi kesmeleri durumunda alakalar daha uygunmuş üzere görünebilir. Fakat meseleler süreksiz olarak görmezden gelindiği için çözülmüş olmazlar. Terapi ortamında karşılıklı olarak yeni “iletişim hünerleri kazandırılarak” söylemek istedikleri iletisi tesirli bir biçimde birbirlerine iletebilme mahareti de kazanmaları sağlanır.
Çocuklu ailelerde de bireyler içinde fizikî olarak bir çatışma yok üzere görülse de ortalarındaki psikolojik-duygusal gerginlik ve birbirlerinden uzak hissetme çocukları üzerinde de olumsuz tesir yapacağından çocukların ruh sıhhati açısından ziyan verici olmaktadır.
Memnun bir aile; memnun çocuklar, keyifli bireyler, keyifli bir toplum için terapistten takviye almak değerli bir gereksinimdir.